Çerkezköy Ergene Havzası Sanayici ve İş Hayatı Derneği (ÇESİAD) tarafından 'Yeni Anayasa Sürecinde İş Dünyasının ve Sivil Hayatın Rolü' konulu konferans düzenlendi.
Çerkezköy Ergene Havzası Sanayici ve İş Hayatı Derneği (ÇESİAD) tarafından 'Yeni Anayasa Sürecinde İş Dünyasının ve Sivil Hayatın Rolü' konulu konferans düzenlendi.
KONFERANS DÜZENLENDİ
Çerkezköy Ticaret Sanayi Odası’nda Cuma günü saat 20.00’da gerçekleştirilen konferansa Saray Kaymakamı Gülihsan Yiğit, Kızılpınar Belediye Başkanı Faruk Korkmaz, Karaağaç Belediye Başkanı Dr.Özkan Yücel, Çerkezköy Belediye Başkan Yardımcısı Gökhan İnce, Kapaklı Belediye Başkan Yardımcıları Mustafa Serat ve İrfan Demir, AK Parti Çerkezköy İlçe Başkanı Alaettin Demirbağ, HAS Parti İlçe Başkanı Ercan Erdoğan, İl Genel Meclis Üyesi Abdurrahman Çiçek, Organize Sanayi Bölgesi Müdürü Mehmet Özdoğan, ÇTSO Meclis Başkanı İsmail Akın, Çerkezköy Müftüsü Mahmut Emin, PTT Müdürü Ali Arslan, Çetin Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çetin, Özel Optimed Hastanesi Başhekimi Op. Dr.Ayhan Arslan, Çerkezköy Kent Konseyi Başkanı Ahmet Gayretli, Çerkezköy Ergene Havzası Sanayici ve İş Hayatı Derneği (ÇESİAD) Başkanı Hakan Asbaş ve Yönetim Kurulu üyeleri, AK Parti İlçe Teşkilatı Üyeleri, hakimler ve savcılar, muhtarlar, öğretmenler ile çok sayıda davetli katıldı.
“ÜLKEMİZDE ANAYASAL DÜZEN TARTIŞMASI YAPILIYOR”
Programda ilk olarak ÇESİAD'ın yaptığı çalışmalar sinevizyon eşliğinde davetlilere tanıtıldı. Konferansa konuşmacı olarak katılan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Can, katılımcılara bugüne kadar yapılan anayasaları ve yeni yapılacak anayasanın nasıl olması gerektiğini anlattı. Anayasanın hukuk devleti olmadığını, bu ülkenin reel düzeni olduğunu ifade eden Can “Ülkemizde Anayasa metni tartışması yapılmıyor, anayasal düzen tartışması yapılıyor” dedi.
TÜRKİYE 1960-1980’LERDE ÇÖKÜŞ NOKTASINA GELDİ
Osman Can, vesayet sisteminin bir merkezileşme demek olduğunu, şu ana kadar Türkiye'de yapılmış 1921 Anayasası hariç, hiç bir anayasanın milletin iradesi olmadığını kaydederek “Kanunlar sizin iradenizin ürünü değildir. Temel kanunların yüzde yetmişi sizin iradenizin ürünü değil. Bunun adı vesayettir. Egemenlik kayıtsız şartsız bize ait değil, Anayasada böyle yazıyor ama bunu biz kullanamıyoruz. Bu egemenliği biz kullanamadığımız için 1960 ile 1980 arasında Türkiye çöküş noktasına geldi. 1980'den sonra şöyle birazcık açılma geliverdi Turgut Özal zamanında, ekonomik noktada bir sıçrama yaşadık. Ardından yine vesayet sürece müdahale etti. Özelleştirmeler iptal edildi, sistem işleyemez hale geldi. 2001 krizi ile Türkiye farklı bir noktaya geldi. Vesayet denilen şey budur. Sistem böyle olduğu için bu bizim özgürlüklerimizi kısıtladı bugüne kadar, bizi iç savaşın eşiğine getirdi. Türk-Kürt kavgasının eşiğine getirdi” dedi.
“ANKARA YANLIŞ KARARLAR VERİYOR”
Vesayet sistemi, sadece bir idari teşkilatlanma biçimi değildir” diyen Can sözlerini şöyle sürdürdü: “Vesayet sistemi bir merkezileşme demektir. Her şey merkezden karara bağlanacak. Ekonomi, sosyal, siyasal ne kadar karar olursa merkezden karara bağlanacak. Her şeyin merkezden belirlendiği bir sistemle Türkiye'nin enerjisini doğru yere sevk edemezsiniz. Merkez genelde toplumun gerisindedir. Türkiye toplumunun her zaman gerisinde olmuştur. Bürokrasi de her zaman Türkiye toplumunun gerisinde olmuştur. Toplum ile Ankara'nın verdiği kararlar arasında bir karşılaştırma yaptığımız zaman, Ankara'nın genelde yanlış karar verdiğini ve toplumun genelde doğru karar verdiğini görürüz."
“BU KARAR HAYATİ ÖNEMLİDİR”
Ülkede anayasal düzen tartışması yapılıyor ise anayasa ile ilgili verilecek kararın çok önemli olduğunu ifade eden Can “Anayasal düzen sizin hayatınızı doğrudan doğruya etkilediği için bu kararı düzgün vermek gerekiyor. Bu karar hayati önemlidir. Başkalarına bırakırsanız başkalarının hayali ile yaşamak zorunda kalırsınız. 1980 yıllarına doğru dünyada küresel farklılıklar yaşandı. Ekonomik sorunları anayasal sıkıntılara neden oldu. Ülkeler kendi karar mekanizmalarını değiştirme kararı aldılar. Ekonomimiz şuan Ankara’ya rağmen belli bir noktaya gelmiştir. Dünya değişmeye devam ediyor. Ülke olarak Anayasal düzenin varsa Dünya’nın örnek alabileceği bir ülke olursun. Yeni bir model ortaya koyalım ki yenilebilir enerjiye dönüş yapabiliriz. Bütün bunları sağlıklı bir anayasa çıkardığımız zaman geleceğe hazır hızlı bir şekilde yapmalıyız” diye konuştu.
SORULARI YANITLADI
Hiçbir ülkenin anayasa tartışması yapmadığını ifade eden Can “Ülkemizde anayasal düzen tartışması yapılıyor. Anayasal düzeni yaptığımız zaman Türkiye’de ne Laiklik ne de saçma sapan sorunlar kalacaktır. Kürt, Türk, Ermene tartışması yapılmayacaktır. Kısacası anlamsız çatışmalar olmayacaktır. Bu anayasa elbet bu yıllar içersinde olacaktır. Hayallerimizde tek engel Ankara’dır. İş adamlarımız bunu Ankara’ya çok iyi anlatması gerekiyor” diyerek konuşmasını tamamladı. Programın sonunda Doç. Dr. Osman Can katılımcıların sorularını yanıtladı.
Haber / Faik Onur KAYA
