İnsanımız fakirleştikçe AK Parti'nin oyu artıyor

22 Nisan’da Cumhuriyet Halk partisi İlçe Başkanlığına seçilen Metin Dönmez’e, yaklaşık bir hafta önce taşınmış oldukları yeni parti binasında ilçemiz, yurt ve dünya gündemine dair sorular

Çerkezköy 14.10.2012 09:57:00 0
İnsanımız fakirleştikçe AK Parti

AK Parti Genel Kurulunda, Başbakan Erdoğan, hedeflerini 2023 olarak belirlediğini söyledi. Bu söyleme bakıldığında CHP’ye yaklaşık on yıl daha iktidar yolu kapatılmış oluyor. Bu hususla alakalı neler söylemek istersiniz?           

-Mutlaka bütün siyasi partilerin hedeflerinde iktidar olmak vardır. İktidar olup, ülkeye hizmet etmek vardır. AKP’nin, 3. dönem iktidar olarak hedefini 2023 olarak belirlemesi gayet doğaldır. Fakat bu söylem ve sloganlar,  AKP’nin 2023 yılına kadar iktidarda kalacağı manasına gelmez. Vatandaşımız gerçekleri elbette görecektir. Ülkemizin gidişatının iyi olmadığı, çocuklarımızın geleceğinin ipotek altında olduğu, apaçık ortadadır. Ülkemiz,  Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiç olmadığı kadar borç altına girmiş, insanlarımız fakirleştirilerek, ödenemez hale getirilen borçları yüzünden ezdirilmektedir. Borçlandırılan vatandaşımız sadaka kültürüne alıştırılarak oy avcılığı yapılmaktadır. Bütün anketler, araştırmalar göstermektedir ki, eğitim düzeyi düştükçe AKP’nin oyu artmakta, insanımız fakirleştirildikçe AKP’nin oyu yine artmaktadır. Bu şunu göstermektedir ki, yapılan son 4+4+4 sistemi ile eğitimle oynanarak gelecek kuşakların da eğitimsiz ve fakir kalmaları sağlanarak, amaçlarına ulaşmaları hedefleniyor. Tabi AKP iktidarının son 11 yıldır neler yaptığını, neler yapamadığını ve olumsuzluklarını sıralamaya kalksak buna ne zamanımız ne de gazete sayfaları yeter.

-Siyasi partilerde öteden beri belirlenmiş bir anlayış hâkimdir. Önce ilçe başkanlığı daha sonra da belediye başkanlığı. Siz önümüzdeki yerel seçimlerde CHP Çerkezköy Belediye Başkan Adayı olmayı düşünüyor musunuz?

-2009 yerel seçimlerinde,  Belediye Başkan adayı olma onurunu yaşamıştım. Ben aday olmadan önceki son üç dönemde CHP, yerel seçimlerde yüzde 1 oy almışken, benim başkan adaylığım döneminde bu rakam yüzde 25’lere çıktı. Belediye başkanlığını kazanan mevcut iktidar partisi ile aramızda 3 puan kalmıştı. Çeşitli oyunlar düzenlenmesi sonucunda CHP’nin oyu parçalanarak başka adaylara yönlendirilmesi sonucunda seçimi kazanamadık. Kaybeden Çerkezköy oldu. Bir beş yılımızı daha heba ettiler.

22 Nisan 2012 tarihinde yapılan ilçe kongresinde delegelerimizin teveccühü ile ilçe başkanlığına seçildim. İlçe başkanı olmanın bana yüklediği sorumluluk bilinciyle hareket ederek, partimi Çerkezköy’de yükseltmek ve yerel iktidara taşımak için gayret sarf ediyorum. Geçtiğimiz yerel seçimlerde partimizden aday adayı olan dört arkadaşımız vardı. Yapılan kamuoyu yoklaması sonucunda Çerkezköy halkının teveccühünün bana olması hasebiyle,  bu onurlu göreve ben getirildim.

2013’te yapılacak olan yerel seçimlere bir yıl gibi bir zaman kaldı. Artık bıçak kemiğe dayandı. Çerkezköylü vatandaşlarımızın şu anki belediye yönetiminin yanlışlarının Çerkezköy’den her geçen gün bir şeyler daha eksilttiğini görmektedirler. Önümüzdeki yerel seçimlerde CHP’li belediye başkanı ve yönetiminin göreve getirileceği inancındayım. Bizim siyasi anlayışımız, ben değil, biz olmaktır. Bu bağlamda, partimizin kapıları bütün yurttaşlarımıza açıktır. Partimize her gün onlarca vatandaşımız gelip üye olmakta ve çalışmaktadırlar. Bu gün üye sayımız 3 bin 500’ün üzerindedir. Tekirdağ’ın merkez ve ilçeleri arasında Çerkezköy en fazla üyeye sahip teşkilatımızdır. Bu, yönetimimizin siyasi anlayışının bir sonucudur. Benim ilçe başkanı olmam demek belediye başkan adayı olacağım manasında değerlendirilmemelidir. Çerkezköy’de CHP’den belediye başkanı ya da meclis üyesi olmak isteyen vatandaşlarımızı CHP’ye davet ediyor, çalışmalarını bekliyorum. Günü geldiğinde ben de görevimden istifa ederek, partimden adayı olurum. Diğer arkadaşlarımla birlikte çalışırım. CHP’nin belediye başkan adayı onuru kime verilirse (bu ben de olabilirim, bir başkası da olabilir) canla, başla iktidar için çaba gösteririm. Sonuç itibarıyla Çerkezköy Belediye Başkanlığı aday adayı olacağım ama diğer aday adaylarını da bekliyorum. Partimiz kimi aday gösterirse diğer adaylarla hep birlikte arkasında oluruz.

-Seçmenin genellikle sosyal demokrat olduğu bilinen Çerkezköy’de yerel seçimleri AK Parti’nin kazanmış olmasını neye bağlıyorsunuz?

-Bir kere Çerkezköy seçmeninin çoğunluğunun sosyal demokrat olduğu söylenilemez. Öyle olsaydı son 4 dönem CHP iktidar olurdu. Çerkezköy’ün seçmen yapısı,  Türkiye genelinin mikro örneğidir. Çerkezköy Türkiye’nin her bölgesinden yaşam kalitesini artırmak ve geleceğini daha sağlıklı yaşamak amacıyla ilçemize gelerek Çerkezköy’ü kendisine yuva yapmış kardeşlerimizin yaşadığı bir ilçedir,  Türkiye genelinde AKP’nin oy oranı belli, sosyal demokratların bellidir. Bu bağlamda Çerkezköy’ün çoğunluğunun sosyal demokrat olduğu söylenemez. Ancak hepimizin bildiği gibi yerel seçimlerde, siyasi partilerden çok, aday olan kişilerin seçmen gözünde önemi daha çoktur. Bu nedenle AKP, ülke genelinde yüzde 50’lerde iken, Çerkezköy’de yerel seçimlerde yüzde 25 - yüzde 28’dir. Ancak CHP son üç dönemde yüzde 1 oy almışken, son yerel seçimlerde oyunu artırarak yüzde 25’lere çıkarmıştır. Bu yükseliş devam etmektedir. Yerel seçimlerde belediye yönetiminin CHP tarafından alınacağı gözükmektedir.

-İki dönemdir belediye başkanlığını diğer siyasi partilere kaptırmayan Ali Ertem’in yapmadığı yada yapamadığı işler nelerdir?   

Belediye Başkanı ve yönetiminin mevcut imar planları çerçevesinde yol çalışmaları, kaldırım, alt yapı çalışmaları yapması, halkın içtiği suyu evine kadar ulaştırması, parklar, yeşil alanlar, çevre düzenlemesi çalışmaları yapması, olmazsa olmaz görevlerindendir. Ve bu çalışmaları yaptım demek övünülecek durum değildir. Ki bu çalışmaları yaparken gerçek manada belediyenin bütçesini hesaplı kullanarak halkımızdan toplanan vergi ve diğer gelirlerle oluşturulan bütçeyi yönetemediği, yanlış uygulamalarla bütçenin çarçur edildiği ortadadır. Çerkezköy Belediyesi bu gün borç batağında ve icra takibindedir. Vergide borç şampiyonu olan ve vergi yüzsüzü olan bir belediyemiz vardır. Devletin bir çok kurumuna ve belediyemize iş yapan firmalara ve esnafa çok büyük meblağlarda borçlarının olduğu bilinmektedir. Bir belediye, bütçesi kadar borç içindeyken, Çerkezköy halkına ben yol yaptım, su getirdim, park yaptım diye övünemez. Herkes görüyor, kaldırım ve sokakların ne halde olduğunu. Yapılan cadde ve sokaklar, bir başka kurum tarafından yıkılarak çalışmalar yapılıyor. Vatandaşımız arabasıyla seyrederken, hangi sokağı kullansam daha rahat gidebilirim diye düşünmektedir. Şimdi sormak lazım; Belediye yönetimi ilçemize hizmet eden diğer kurumlarla konuşarak, anlaşarak o kurumların çalışmalarını hızlandırıp, çalışma bittikten sonra, altyapı sorunu çözüldükten sonra, üstyapı çalışmalarını (yol, kaldırım) yapsa da vatandaşımızın parası sokağa atılmasa olmaz mıydı?

İnsanımızın hakkını, vatandaşın parasını korumak belediyenin görevi değil midir? Diğer yandan Çerkezköy’de yaşayan yurttaşlarımızın çalışmak, üretmek kadar doğal hakkı olan eğlenmek, kültürel faaliyetlere katılmak, sosyal yaşantılarında mutlu olmak hakları değil mi? Bu amaçla kültür merkezleri, gençlik merkezleri, spor alanları, kültürel amaçlı parklar, insanımızın beraberce oturup kaynaşabileceği, hemşehrilik duygularını artırabileceği, Çerkezköylü olabilmenin gururunu yaşayabileceği ortamlar hazırlamak belediyenin görevi değil midir? İşte bunları yapabilen bir belediye başkanı, ben başarılıyım deme hakkına sahip olabilir.

-Sayın Dönmez, AK Parti sloganlarında söylediği gibi 2023 yılına kadar iktidarda kalması gerçekleşirse yurt ve dünya gündeminde ne gibi değişiklikler olur?

-AKP özelleştirme adı altında Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bütün mirasını yok ederek, yabancıları ülke yönetimine ortak etmiştir. Birçok dinamiklerimiz yabancılar tarafından yönetilmektedir. Yine yabancıların sahibi olduğu bazı bankalar çiftçilerimizi borçlandırarak topraklarımızı ellerine geçirdiler. Kurtuluş Savaşı’nda ülkemizi parçalayıp ele geçirme amacıyla ülkemizi işgal eden emperyalistler, Mustafa Kemal’in önderliğinde halkımızın büyük ve onurlu mücadelesi sonucunda kurtarılmış, ancak bu gün o emperyalist güçler hain emellerine silah çekmeden, para gücüyle sahip olmaya çalışmaktadırlar. Halkımız bunu görmektedir ve geleceğimizin tehlikeye girdiğini artık anlamaktadır. Ülkemizi bir yandan para ile parçalayan, dinamiklerimizin başına geçen emperyalistler, diğer yandan da bizi sonu olmayan bir macera içine çekerek komşularımızla savaşın içine çekmeye çalışmaktadırlar. Ülkemiz, on yıl öncesine kadar komşularıyla sıfır kavga içerisindeyken bu gün herkesle kavgalı ve savaşın eşiğine getirilmiştir.

İç politikada, ülke yönetiminde, başarısız olan hükümet, dış politikada da, uluslar arası arenada da ülkemizi parçalanmanın eşiğine getirmiştir. AKP hükümetinin değil 2023’e kadar, bir beş sene daha iktidarda kalması durumunda, kurtuluş savaşında atalarımızın yüz binlerce şehit vererek kurtardığı bu topraklar olan Misak-i Milli’nin de değişeceği korkusunu yaşıyoruz. Emperyalistler ve ABD ülkemiz üzerinde böl, parçala ve yönet politikalarını yürütmekte ve biz bunu üzülerek görmekteyiz. Vatandaşlarımızın aklıselim davranarak önümüzdeki yerel ve genel seçimlerde AKP iktidarını yönetimden uzaklaştırması gerekmektedir. 

 

Haber / Asım YAVUZ


0282 726 91 91
0282 747 65 10