AK Parti iktidar oldu ama muktedir olamadı

2 yıldır Büyük Birlik Partisi Çerkezköy İlçe Başkanlığı görevini yürüten Turan Demircan, gündeme dair sorularımızı cevapladı.

Çerkezköy 17.10.2012 19:27:00 0
AK Parti iktidar oldu ama muktedir olamadı

 - Daha önce belde iken Büyükşehir Kanun tasarısı ile ilçe olması öngörülen Kapaklı hakkında neler söylemek istersiniz? 

- Kapaklı’nın ilçe olmasını herkes gibi ben de sevinçle karşıladım. Çerkezköy bir bütün olarak büyüyüp gelişmektedir. Haliyle diğer beldelerimiz ve özellikle Kapaklı da buna paralel olarak son yıllarda hızlı bir şekilde göç alması nedeniyle büyümüştü.  İlçe olmakla, hak ettiği konuma getirilmiştir. Nüfus potansiyeli ilçe olmasını gerektirecek seviyededir. Karaağaç ve beş köyün de Kapaklı’ya bağlanması her bakımdan Kapaklı’nın konumunu güçlendirmiştir.  Kapaklı asayiş bakımından bir bakıma Çerkezköy’e bağımlıydı. İlçe olması sebebiyle bu alanda ve diğer bürokratik işlemlerde de halkımızın rahat edeceğine inanıyorum. Ben Kapaklı halkına hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum, isabetli bir karar olmuş.

 

- Büyük Birlik Partisi’nin Çerkezköy merkez ve beldelerinde başarılı olamamasının nedenleri sizce ilçe teşkilatının istenilen seviyede çalışamaması mıdır?

- Geçtiğimiz seçim döneminde biz,  BBP Çerkezköy Teşkilatı olarak elimizden gelen gayreti sarf ettik. Başarısız olduğumuz söylenemez. Seçimlerde, MHP’in de üzerinde oy aldığımızı belirteyim. Biz Çerkezköy genelinde 3. parti konumundaydık. Birinci AK Parti, ikici CHP ve 3. ise bizim partimizdi. Kaldı ki seçimler öncesinde Genel Başkanımız Muhsin Beyin şehadeti gibi bizi ve insanımızı derinden yaralayan bir olay yaşamıştık. Yaşadığımız moral bozukluğuna rağmen yinen de iyi bir başarı sergilediğimizi söylemek isterim. Seçim atmosferinde yapılan harcamaları bilirsiniz. Biz bu harcamaları cebimizden yapmak durumunda kaldık. Bizim Genel Merkezden değil para almamız, bayrak, afiş, flama, pankart, araç giderleri gibi harcamaları dahi karşılayamadı. Bu gibi masrafları arkadaşlarımla birlikte karşıladık. İktidar nimetlerinden faydalanmadığımız hesaba katılırsa bu gibi sonuçların partimiz açısından normaldir. İktidarın avantajlarından faydalanan partilerde durum bunun tam aksinedir. Medya ellerinde, para ellerinde. Devletin bütün kurumları yanlarında. Elbette ki iktidarla iktidarda olmayan siyasi partilerin seçim sonuçları da farklı olacaktır. Çerkezköy’de 3. parti olmamız bizim için büyük başarıdır.

 

- Çerkezköy Belediyesi’nin kaynakları göz önünde bulundurulduğunda, Başkan Ali Ertem tarafından yapılmış olan çalışmalar yeterli midir?

- Yapılan hizmetler kesinlikle yeterli değildir. Bunun yanında elbette ki yapmış olduğu hizmetlerde vardır. Biz BBP olarak yeri geldiğinde herkesin hakkını iade etmeyi biliriz. Bu bizim siyasi anlayışımızın gereklerindendir. Boş yere muhalefet etmek istemeyiz. Etik bulmadığımız bu tür davranışlar bizim tarzımız değildir. Bir iktidar partisine mensup olmanın nimetlerinden Çerkezköy halkının faydalandığını hiç kimse iddia edemez. Çok daha iyi bir konumda olabilirdik. Boş yere defalarca kazılıp tamiri yapılan cadde ve sokaklar, araçların yürüyemeyeceği yerler haline dönüştürüldü. Bu kazma işlemleri pek çok defa icra edilmiş, insanımız yürümekte zorluk çekerken, esnafımız toz toprak içerisinde kalmıştır. İşte Atatürk Caddesi. Gidin bakın. Yapılan çalışmalar aynı zamanda maddi kayıplara neden olmaktadır. Bu çalışmalar çok daha sistemli yapılabilirdi. Ama halkımızın rahatsız edilmesi amaçlanmış olmalı ki bu tür çalışma sistemi sergileniyor.

 

- Sizce Belediye Başkanının yapması gereken işler neler olmalıydı?

- Çerkezköy ilçemizde bir tane sosyal tesis yok. Oysa ki, Çerkezköy kozmopolit yapıya sahip bir ilçe. Oldukça fazla miktarda göç alan bir ilçe. Mevcut sosyal tesisler yeterli olmamaktadır. Organizenin sahası halkımız tarafından futbol sahası olarak kullanılıyor. Bir tane yüzme havuzu yok. Bakın nüfusu 80 bin civarında olan bir ilçede ne bir aqua parkı, ne bir tenis kortu mevcut değil. Peki bu kadar insan günün ya da haftanın yorgunluğunu üzerinden nasıl atacak? Bizim insanımızın böylesi sosyal tesislere ihtiyacı yok mu? Cevabını ben vereyim. Elbette ki var. Bizim insanımız en güzel sosyal tesislere, en güzel hizmetlere layıktır. Ama gel de yapanı göster.

 

- Yolların asfaltlanması açısından Çerkezköy Belediyesi,  ihtiyacı karşılayacak çalışmalara imza atıyor mu?

- Hayır, çalışmalar var tabii ki. Ama bu çalışmalar öteden beri bildiğimiz standarda uygun olmayan bir halde icra ediliyor. Halkımızın gözünü boyamak amacıyla yapılan çalışmalardır bunlar. Dökülen asfalt önümüzdeki günlerde başlayacak olan yağmurlar sonucunda bozulacak ve derin çukurların oluşması sağlanacak. Çünkü dökülen afsal ince dökülmekte bu nedenle de kısa zamanda halkımıza hizmet yerine hezimet getirmektedir.

 

- AK Parti ve BBP tabanında paralellikler arz etmesine rağmen,  seçmen oylarının sandığa yansıması, bu paralelliğin aksi bir tablo sergilemektedir. Sizce bunun nedeni Büyük Birlik Partisi Teşkilatlarının parti misyonunu halka yeterince anlatamaması mıdır?

- AK Parti genel seçimlerde yüzde 50 oy alan bir partidir. AK Parti’yi bu aşamaya taşımış olan nedenler oldukça fazladır. Arkalarında devletimizin imkanlar vardır. Bu imkanlar maddi ve manevi olarak AK Parti teşkilatları tarafından kullanılmaktadır. İnsanımızı önce muhtaç duruma düşürüp, sonra da kendi mallarıymış gibi onlara malzeme dağıtmaktadırlar. Elektriği olmayan köy sakinlerine buzdolabı, çamaşır makinesi götürmediler mi? Bunu nasıl bir mantıkla izah edebilecekler. Seçim arifesinde makarna, kömür, gaz, tuz dağıtmadılar mı? Yani bu bir parmak bal misali halkımızla eğlenmekten başka bir şey değildir. AK Parti teşkilatları devlet malını bu şekilde çarçur edip, boy boy ilanlarla cadde ve sokakları süslerlerken bizler araçlarımızın akaryakıtını cebimizden koyarak seçim çalışmalarımızı yürütebildik.

Bir de, ne hikmetse halkımız güçlünün yanında olmayı tercih etmektedir. Neden BBP değil de AK Parti diye sorduğunuzda ‘oyum heba olmasın diye AK Parti’ diyen seçmenle karşılaşıyoruz. Sokağa çıkıp soralım bakalım, hükümetin icraatlarından memnun olan kaç kişi bulabileceğiz. Esnaf mağdur, sanayici içler acısı, memur geçinmekten bizar, işçi emeğinin karşılığını alamamaktan şikayetçi. Yine şunu da soralım bakalım kaç ailenin bütçesine 2 bin 300 TL para girmekte. Bu verdiğim rakam yoksulluk sınırıdır.

Önemli olan iktidar olmak değil, muktedir olmaktır. AK Parti iktidar oldu ama muktedir olamadı. Son gelişen olaylara, halkımızın dikkat etmesini istiyorum. AK Parti Hükümeti bir korku cumhuriyetine dönüştü. İnsanlarımız konuşmaktan, meydanlara inmekten, sesini duyurmaktan korkar hale getirildi. Siyasilere yumurta atan üniversiteli öğrenciye hak etmediği ceza verildi. Meydanlara çıkmayı deneyen insanlarımız biber gazları ve coplarla hastaneye gönderilmektedir. Telefon dinlemeleri, insan fişlemeler sonucunda vatandaşımız günlük işlerini telefon vasıtasıyla yapamamaktadır. Elimde üç hayvanım var demek yerine malım var diyen insanımızın evi didik didik aranmakta haftalar süren işlem ve işkenceler uygulanmaktadır.

 

- BBP’den başka, hükümetin uygulamış olduğu bu politikanın yanlışlığına dair başka partilerden ses çıkmadığını mı ima etmek istiyorsunuz?

- Evet yani.  Meydanlara bakın, sadece Alperen Ocaklarına mensup kişileri göreceksiniz. Alperen Ocakları da olmasa hükümetin uygulamalarının yanlışlığına dikkat çekecek bir başka parti daha yok. Bu insanların vatan, millet, bayrak sevgisinden başka bir şey bildikleri yok. Bir ağacın dalları gibi olduğumuz Ülkü Ocakları nerede? Neden sesleri çıkmıyor. Yoksa onlar da mı hükümetin baskıları sonucunda pes etmeyi yeğlediler? Zaman zaman şehit cenazeleri geliyor. İnsanımızın tepkisi yok. Niye biliyor musunuz? İnsanımız her gün şehit haberlerini dinlemesi nedeniyle artık tepkisiz hale getirildi. Nadiren vuku bulan olay olmaktan çıkmış bu tür haberler. O nedenle insanımız tepkisiz ve hatta aldırmasız. Bizim partimizin şehitlerle alakalı düzenlemiş olduğu protesto gösterilerine insanlar katılmamaktadır. Bir işyerinin, bir firmanın açılış törenine katılan insan sayısı, gösterilen ilgi ve alaka bu gibi gösterilere katılanlardan kat kat fazladır. Nereye gidiyoruz? Her şeye rağmen yılmayacağız, üşenmeyeceğiz, korkmayacağız. Rahmetli Genel Başkanımız Muhsin Bey her zaman şunu söylerdi: ‘benim için yanımda bir olması kafidir’ Söz konusu olan vatansa, gerisi teferruattır deriz ve gerekirse o meydanlarda beş kişiyle dahi söyleyeceklerimizi korkmadan söyleriz.

 

- AK Parti’nin geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirmiş olduğu Genel Kurulunda Başbakanın söylediği ‘hedef 2023’ sloganı hakkında neler söylemek istersiniz? Bu söylem insanımızın düşüncesine vurulan bir palanga şeklinde yorumlanabilir mi?

- Bu tür söylem ve sloganları tamamen birer psikolojik baskı olarak yorumlayabiliriz. İnsanımızın hür iradesinin AK Parti yöneticilerinin tekelinde olduğunu haykırmaktır bütün bunlar. Diğer tanımıyla seçmene saygısızlıktır. Zaten öteden beri yaptıkları da bu değil mi? Bakın yapmış oldukları transferlere. Süleyman Soylu, Numan Kurtulmuş v.s. Bu biraz da dereyi görmeden paçaları sıvamaya benziyor. Gün doğmadan, neler doğacağını, Başbakan hala öğrenememiş. Milletimiz, zamanı geldiğinde bu oyunu bozmasını da bilir. Hiç kimse böyle söylemlerle seçmenin iradesine ipotek koyamaz.

 

- AK Parti’nin dış siyasetine dair gelişmeleri tasvip ediyor musunuz? 

AK Parti iktidar olduktan sonra dış politikamızda çok şeyler değişti. Komşularımızla aramızda sorun yokken bu gün birçok komşumuzla aramızdaki komşuluk bağları kopmuş ve biz savaşın eşiğine getirilmişiz. İşte Suriye, Rusya, İran ve İsrail. İsimlerini saydığım ülkeler ile beş yıl öncesinde sorunumuz var mıydı? Yoktu. Fakat şimdi insanımızın evine bombalar düşmekte, uçaklarımız taciz edilmekte ve düşürülmektedir. Başbakan gürledi gürlemesine ama yağmadı. Sen kendi ülkende mevcut sorunları bırakıp komşu ülkelerin meselelerine müdahil olursan, gelir İzmir’de bombayı patlatırlar, İstanbul’da patlatırlar ve Gaziantep’i kana bularlar. Ve şunu söylerler. Sen git önce evinin önünü temizle.

 

- Sizce ülkemizde halklara dair bir sorun var mıdır?

- Ülkemizde hiçbir halka ve Kürtlere dair bir sorunumuz yoktur. Ne var ki değişik merci ve makamlarca bir Kürt sorunumuz olduğu yönünde gündem oluşturulmaktadır. Şimdi şu soruları gazeteniz vasıtasıyla ilgi duyan vatandaşlarıma soruyorum.

Bu ülkeden Kürt Cumhurbaşkanı çıkmadı mı? Kürt bakanlar çıkmadı mı? Peki, Büyük Millet Meclisinde Kürt Millet Vekili yok mu? Tablo ortada. Ülkemizden Kürt Cumhurbaşkanı çıktığı gibi, Kürt bakanlarda çıkmıştır. Bunları halkımızın hemen her kesimi bilmektedir. Ve Kürt meselemiz olduğunu söyleyenlere şunu da açıkça söylemek isterim ki, bugün Büyük Millet Meclisimizde 150 tane Kürt milletvekili mevcuttur.

Bugüne kadar hangi kamu kurum ve kuruluşunda, buna Türk Silahlı Kuvvetleri de dahildir  siz Kürtsünüz, Lazsınız yada Çerkezsiniz denilmiştir? Böyle bir şey duyan yada gören var mı? Bu gibi şeyler yaşanmamasına rağmen ülkemizde Kürt sorunu var demek,  abesle iştigal değil midir? Yapılan yanlışlar yok mudur? Elbette ki vardır ve olmuştur da. Faili meçhul cinayetler işlenmiştir. Hiçbir gerekçe bir insanın öldürülmesini meşru kılamaz. Bizim için en önemli olan değerler vatan, bayrak ve ezandır. Ülkesini seven, ben Türküm diyen her insanın şehitlik mertebesinden kaçmaması gerekir. Vatan, bayrak ve ezan üçlüsü söz konusu olunca insanımız bugün olduğu gibi yarın da severek canını vermeye hazırdır. Önemli olan devletin bölünmez bütünlüğü ve Milletimizin bekasıdır.

 

Son söz olarak yurt ve dünya gündemine dair ilave etmek istediğiniz bir şey var mı?

Diyarbakır Emniyet Müdürünü kınıyorum. Öldürülen teröristlerin yüzde 80’i Ermeni asıllıdır. İllegal kurum ve kişiler tarafından Diyarbakır kürdistanın başkenti ilan edilirken oturup ağlaması gereken Diyarbakır Emniyet Müdürünün konuşmalarını şiddetle kınıyorum. 

 

Haber / Asım YAVUZ


0282 726 91 91
0282 747 65 10