Cımbızla yalan ve iftira arıyorlar

İktidar partisinin Çerkezköy İlçe Başkanı Alaettin Demirbağ, Çerkezköy ve Türkiye gündemini değerlendirerek sorularımızı yanıtladı.

Çerkezköy 18.10.2012 19:55:00 0
Cımbızla yalan ve iftira arıyorlar

 - Sizden önce CHP, MHP ve BBP ilçe başkanları ile yapmış olduğum röportajlar sonucunda,  ilçe başkanlarımızın altını çizdiği hususları iktidar partisi olarak sizlere yöneltiyorum. Öncelikle yaklaşık on gündür Tekirdağ başta olmak üzere gerek siyasilerimiz, gerekse halkımızın gündemi olan Kapaklı Beldesinin İlçe statüsüne kavuşturulmasından başlamak istiyorum. Artık ilçe diyebiliriz, Kapaklı’nın ilçe olmasından sonra DSP’li Belediye Başkanı İrfan Mandalı AK Parti’ye katılacağı yönünde açıklamalarda bulundu. Mandalı’nın AK Parti’ye katılma isteğini teşkilatınız nasıl karşılıyor?

- İrfan Mandalı'nın milletimizin nazarında aklanmadan, AK Parti tarafından kabul edilmesi mümkün değildir. AK Parti’ye geçmesi hususunda kime söz vermiş ya da ona kabul göreceği yönünde kim söz vermiş onu bilemiyorum. Bunu kamuoyuna o açıklamalıdır. Kapaklı Belediye Başkanlığını kazanacağı kesin olsa da, İrfan Mandalı’nın, AK Parti’nin saflarında yer alamayacağını şimdiden ben kamuoyuna açıklıyorum. Partimiz ihaleye fesat karıştırma suçundan dava görmekte olan birinin bu talebini kabul etmeyecektir. Seçimi kaybetme pahasına olsa bile. Bunlar söylentidir. Eğer Mandalı böyle demişse bu da onun hüsnü kuruntusudur.

 

- Konu ihaleden açılmışken Çerkezköy Belediye Başkanı için de son günlerde buna benzer sözler söylenmektedir. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz? 

- Tekirdağ’ı bir tarafa bırakalım, Trakya bölgesinde Çerkezköy imar konusunda en temiz kalmış yerleşim yerlerinden biridir. Mevcut arsaların hiçbirisi imara açılmadı. Açık yerlere ise imar verilmedi. Bu da Ali Ertem’in bu hususta söylenilenlerle alakası olmadığının işaretidir. Birileri yalan konuşup ortalığı bulandırmakla prim elde etmeye çalışıyor. O kişi ya da kişiler cımbızla yalan ve iftira arıyor.

 

- Özellikle Çerkezköy’de altyapı çalışmaları nedeniyle yol ve kaldırımlar uzun zamandır vatandaşımızın rahatsız olmasına neden olmaktadır. AK Parti İlçe Teşkilatı Belediye ile bu çalışmalar hususunda bir yol haritası çizdi mi?

- Çerkezköy’de asfaltlanan yol miktarı bugüne kadar var olandan iki kat daha fazla. Çerkezköy’de asfalt kaplaması olmayan yolumuz yok. Bütün bu çalışmalar partimiz koordinatörlüğünde Çerkezköy Belediyesi tarafından gerçekleştiriliyor. Atatürk Viyadüğü’nün yapımı, cezaevi çıkışındaki yol gibi daha bir çok yere ya yol götürüldü yada bu yolların asfaltlanması yapıldı. Tredaş özelleşmeden önce Avrupa Birliği tarafından finansmanı karşılanmak kaydıyla belediye ile arasında imzalanmış protokol çerçevesinde enerji nakil hattı yeraltına alınacaktı. Özelleşme gerçekleşince AB’den para alınamadı ve yapılmış olan bu anlaşma uygulanmadı. İşte o gün yeraltına alınamayan enerji nakil hattının bu günlerde yer altına alınması nedeniyle insanımız sıkıntı yaşıyor. Her nimetin bir külfeti var. Sonuçta bu, yapılması gereken bir iş. 

Sadece enerji nakil hattı değil bir de doğalgaz çalışmaları yapılıyor. Doğalgaz Çerkezköy ilçemize 2006 yılında geldi. Göç alan bir ilçe olması nedeni ile Belediyemiz her sokakta bu tür çalışmalarla karşılaşıyor. Çerkezköy’de mevcut binaların yüzde 60’ı 2004 yılından sonra yapıldı. Yapılan her bina için o yolun dört kez kazıldığını düşünün. İster istemez böyle bir sonuç çıkacaktır ortaya. Başkanın çalışmadığını söylemek yanlıştır. Cami yapımına kadar belediyenin imkanlarını seferber ederken, okullara da ihtiyaç duydukları yardımları yapıyor. Özürlüler için hizmet binası yapılıyor. İçinde günümüz ihtiyaçlarını gidermeye dair ne ararsanız var. Hatta yüzme havuzu dahi bulunacak. Bu tesisin Türkiye’de tek olduğunu söylemek istiyorum.

 

- Genel Kurulunuzda hedefin 2023 olarak belirlenmesini İlçe Teşkilat Başkanlarının yorumlarına sunduğumuzda değişik cevaplar aldık. Özellikle ‘AK Parti’nin değil 2023  yılına kadar Türkiye’yi yönetebilmesi, bir beş yıl daha iktidarda kalması halinde Misakı  Milli sınırlarında değişiklikler olur’ yorumu hususunda neler söylemek istersiniz?

- Biz bu ve buna benzer sözleri çok duyduk. Bunların işi zaten bu. Karalamak, çamur atmak, iftira etmek. Türkiye’yi küçük düşürmek, ülkemizi diğer dünya uluslarına şikayet etmek. Geçtiğimiz yıllarda Kıbrıs müzakereleri yapılırken yine onlar Kıbrıs elden gitti diye feveran etmemişler miydi? Bakın söyledikleri ne kadar asılsız ve yakışıksız sözlermiş. Bugün Kıbrıs uluslar arası arenada tarihinde hiç olmadığı kadar itibar görmektedir. Bu AK Parti iktidarı döneminde yapıldı. Onlar Misakı Milli sınırlarının değişebileceğini ifade etmekle, isteklerinin bu yönde olduğunu ima etmektedirler. Biz ülkemiz için canımızı vermeye hazırız. Lafla bu işler yürümüyor.  

 

- Dış politikada ülkemizin komşuları ile daha önceden problemi yokken, bugün başta Suriye olmak üzere İran, Rusya ve İsrail ile sorunlar yaşamaktayız. Hatta Suriye ile savaşın eşiğine gelmiş durumdayız. Komşularımızla aramızda oluşan bu gerginlikte AK Parti politikalarının ne gibi etkisi var?

- Bir kere dış politikada AK Parti iktidarından önce sıfır problem olduğu ithamının yanlış olduğuna dikkat çekmek istiyorum. Belki Suriye ile aramızda bu denli gerginlikler mevcut değildi. Bu doğrudur. Ama sıfır düzeylerinde de değildi. Bugün devletler arasında olmayan problemler yarın da olmayacak manasında yorumlanmamalıdır. Bir bakmışsınız ki en iyi şekilde anlaşan iki devlet arasında yoktan bir sebeple savaş çıkmış. Bu her ülkenin başına gelebilecek olaylardan biridir. Suriye yıllardan beri pkk’yı karşımızda koz olarak hep kullanmıştır. Ne zaman iki ülke arasında ihtilaf söz konusu olsa, ardından istenmeyen olaylar patlak veriyor. Yani Suriye tarafından pkk’nın beslendiği, şımartıldığı yalan mıdır?  Bu da mı bizim iktidarımız döneminde meydana gelmiştir?

Komşu ülkelerle ilişkilerimizin iyi olması adına bizim nasıl bir bedel ödememiz gerekir? Eğer ülkemin menfaati yada zarar görmesi söz konusu olacaksa biz komşu ülke ile aramızda gerginlik yada savaş çıkmasına aldırmayız. Önceliklerimiz arasında ülkemizin bölünmez bütünlüğü vardır. Ülkemizin istikrarı vardır, ülkemizin güvenliği vardır.

 

- AK Parti iktidarı döneminde muhalefet partileri birimlerinden yapılmakta olan açıklamalarla siyaset literatüründe ‘sadaka kültürü’ tabiri yerini almış oldu. ‘Sadaka kültürü’ denilirken benim aklıma “sosyal devlet olmanın gereği olan hizmetler sunulurken bu hizmetler, halkın AK Parti’ye minnet duyması amaçlanarak mı yapılmaktadır” sorusunu getirdi. Siz bu tabirin sürekli kullanılması hususunda neler söylemek istersiniz?

- Çamur at izi kalsın dedikleri olay bu olsa gerek. Ne sadakası, ne minneti, halkımıza hizmet götürmenin adı neden sadaka kültürü gibi sıfatlarla nitelendiriliyor şahsen ben bunları anlamakta güçlük çekiyorum. Yoksa bu yakıştırmayı yapanların, fakir fukaranın ekmeğinde gözleri mi var? Türkiye Cumhuriyeti sosyal devlettir. Sosyal devlet olmanın da elbette ki hükümete yüklemiş olduğu vecibeler vardır. Bu vecibeler ferdin sağlık, sosyal, kültürel, içtimai ve her türlü ihtiyacını karşılamak demektir. Dula, yetime, fakire, sakata, devletimiz bakmasın mı, ilgilenmesin mi? Bu hizmetler sunulurken partililerin gözetilmesi mümkün değildir. Zira Kaymakamlıklar nezaretinde yapılan bu yardımlar, Sosyal Hizmetler Müdürlüklerinin tespitleri doğrultusunda mütevelli heyetinin kararı sonucunda yapılmaktadır. Eğer yapılan bu hizmetlerin adına kalkıp birileri sadaka kültürü yakıştırmasını yapacaksa varsın yapsın demekten başka elimizden bir şey gelmez.

 

- Türkiye’nin ekonomik durumu ile alakalı neler söyleyebilirsiniz?

- Ülkemiz büyüyor. Son birkaç yıl öncesini hatırlarsanız, hükümetler sürekli olarak İMF’den borç para alabilmenin yarışı içinde olurlardı. Şimdi buna benzer medyada herhangi bir haber duyuluyor mu? AK Parti hükümetinin böyle bir talebi olmadı ki bu yönde de haberler duyulsun. Bakın ben dahasını söylemek istiyorum bu hususta. AK Parti iktidar olduğunda İMF’ye olan borcumuzun miktarı 26 milyon dolar'dır. Bugün İMF’ye var olan borcumuzun miktarı ise yalnızca 2 milyon dolar'dır. Bunun haricinde ekonomisi bozuk olan ülkelere İMF tarafından yapılması planlanan para yardımı için 6 ülkeye talepte bulunuldu. İşte yardım yapacak olan 6 ülkeden biri de Türkiye’dir. Yapılacak yardımın miktarı da 5 milyon Dolar olarak tespit edilmiştir. Yani kısacası Türkiye büyüdü, gayri milli hasıla büyüdü, ihracat büyüdü. İhracat 36 milyar dolarken bugün bu rakam 130 milyar dolardır.  2023 yılında ihracatta hedeflenen rakam ise 500 milyar dolardır. Bu da AK Parti hükümetinin ekonomiyi en iyi şekilde idare ettiğinin göstergesidir.

 

Haber / Asim YAVUZ


0282 726 91 91
0282 747 65 10