Kuvarsite karşı topyekün mücadele

YAŞAMIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ

Tekirdağ İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 04.04.2014 tarihli almış olduğu kararla maden şirketinin ÇED başvurusu, ÇED Yönetmeliği’nin 17. Maddesi uyarınca uygun bulunurken, başvurunun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın inceleme ve değerlendirme aşamasında olduğu ifade edildi. Saray Belediye Başkanı Nazmi Çoban, Güngörmez Köyü’nde Kuvarsit Ocağı açılması girişimlerinin olduğunu anımsatarak “Bölge halkı bugün burada suyuna, ormanına ve doğal yaşamına sahip çıkmaya çalışıyor. Doğamızın bozulmasına kirlenmesine rant güçlerince buradaki doğal yaşamın tehdit edilmesine karşıyız. Halkımızla birlikte yaşamımıza sahip çıkıyoruz” diye konuştu.

DOĞAL ZENGİNLİKLERİN YIPRATILMASINA KARŞIYIZ

Saray’daki doğal zenginliklerin taş ocağı ile yıpratılmasına karşı olduklarını belirten Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay da, Saray halkına destek vermek için geldiklerini söyledi. Eylemde konuşan CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü de yapılan eylemi, toprağına havasına doğasına sahip çıkan insanların mücadelesi olarak nitelendirdi.

1.5 MİLYON AĞAÇ KESİLECEK

Buradaki köylülerin son dönemde çıkarılan yasalarla ormanlardan faydalanamadığını dile getiren Köprülü “Bir vatandaşımızın bir ağacın dalını kırması büyük bir ceza gerektiriyor. Ama bu proje ile 1,5 milyon ağacın kesilmesi söz konusudur. Dinamitler patlamalar ve madenden çıkacak kimyasal durumlar bölgeyi tehdit edecek” dedi. Köprülü, Istırancalar’ın yerüstü doğasının yeraltından daha kıymetli olduğunu ifade etti. Bir firmanın birkaç milyon kar etmesinin, bu insanların geleceğini karartmaktan daha değerli olmadığını vurgulayan Köprülü “Burada bir ÇED Toplantısı yapılmadı. İnsanların iradesi alınmadı. Bizim irademiz alınmadı. Şimdi insanlar bu iradeyi ortaya koyuyorlar. ‘Bu bölgenin sahipleri biziz. Sizler Ankara’dan burayla ilgili karar alamazsınız’ diyorlar. Bu coğrafyanın sahibi bu halktır” dedi.

ALBAYRAK DA DESTEK VERDİ

Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak da bu konuyu duyar duymaz konuyu kendine görev bildiğini belirterek, bu mücadeleyi yürekten desteklediğini söyledi. Konuşmaların ardından eyleme katılanlar “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam”, “Sat bakalım, sat bakalım ormanları sat bakalım, Güngörmez’e gel, Bahçe Köy’e gel orman kimin gör bakalım” sloganları attı. Lala Dere’deki eylemin ardından katılımcılara Manda yoğurdu ikram edildi.

OCAĞIN AÇILMASI İNSANLARIN SONU DEMEK

Laladere’de yapılan yürüyüş ve yoğurt ikramı sonrasında eylem Güngörmez Meydanı’nda devam etti. Buradaki program Çerkezköy Halk Oyunları Araştırma ve Geliştirme Derneği Halk Oyunları Ekibinin gösterisi ile başladı. Gösterinin ardından konuşan Saray Doğayı Koruma Derneği Başkanı Turgay Karabulak, Güngörmez’de Kuvartist ocağının açılmasının tüm bölgede yaşayan insanların sonu demek olduğunu ve doğanında yeşiliyle birlikte tamamen bitmesi olduğunu ifade etti.

YOK OLMASINA İZİN VERMEYECEĞİM

Programda konuşan TEMA Temsilcisi Mustafa Durmuşoğlu da, “Yeşilin insan yaşamında çok önemli yeri var. Yeşil ve su tüm canlıların yaşam kaynağı. Buraya açılmak istenen Kuvarsit ocağı bu bölgenin havasından suyuna kadar her şeyini yol edecek. İnsanlar ve hayvanlar hastalıktan ölecek. Bitki dahi yetişmeyecek” dedi. Böylesine güzel ormanlarla kaplı olan ve tam bir oksijen deposu olan bu bölgenin yok olmasına asla izin vermeyeceğini vurgulayan Durmuşoğlu “Bir kayın ağacı günde 32 kişinin oksijen ihtiyacını karşılıyor” dedi.

YEŞİLİ, HAVAYI, SUYU KORUMALIYIZ

Toprağın da tüm canlılar için çok önemli olduğunu ifade eden Durmuşoğlu “Toprak ana deriz ama toprağa tükürürüz. Toprağa tükürmek, aksırık atmak bile anamızın yüzüne tükürmektir. Bu nedenle yeşili, suyu, toprağı korumalıyız” dedi. Bu bölgede birçok av hayvanının yaşadığını, bazılarının ise neslinin tükenmek üzere olduğunu dile getiren Durmuşoğlu “Kuvarsit Ocağının açılmasıyla birlikte bu bölgede ve yakınlarındaki bölgelerinde büyük bir bölümü etkilenecek hiçbir canlı kalmayacak. Su içilmez olacak. Bu nedenle biz bu ocağın açılmasına kesinlikle karşıyız” dedi.

YAŞAM DİYE BİR ŞEY KALMAYACAK

Güngörmez Muhtarı Şefik Akdere ile Bahçeköy Muhtarı Erdoğan Orhan da orman arazilerinin ve su kaynaklarının yok olacağını belirterek “Bölgede yaşam diye bir şey kalmayacak. Yetkililerin bu duruma dur demelerini ve ocağın açılmamasını istiyoruz” diye konuştu.

BU NASIL BİR ANLAYIŞ

Güngörmez Köyü sakinlerinden Hatice Boztancı da, köyün doğasının hiçbir yerde olmadığını ve uzun yıllar köyünden uzuk kaldıktan sonra köyü Güngörmez’e döndüğünü ifade etti. Trakya’da yeşilin en bol olduğu yerin Güngörmez ve Beyazköy olduğunu söyleyen Bostancı “Ben yeşilin bol olduğu bir köye sahibim. Ben burada doğdum, burada öleceğim. Tüm dünya suya ve yeşile hasret iken biz ülkemizde su kaynaklarını ve yeşili yok etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Bu nasıl bir anlayıştır. Anlamış değiliz” dedi. Suyu ve yeşili kimsenin yok etmesine izin vermeyeceklerini söyleyen Bostancı “Buradaki ormanlık tüm canlıların yaşam kaynağı. Eğer orman yok olursa burada binlerce canlının da yaşamı yok olacak. Ben ve benden sonraki kuşaklarımızın da burada yaşam hakkı var. Bu hakkı elimizden kimse alamaz” dedi.

CANLI YAŞAM KALMAYACAK

Programda konuşan Trakya Üniversitesi Çevre Bilimi Sağlığı Anabilimdalı Başkanı Prof.Dr. Müzaffer Eskici de “Kuvarsit madeni birçok hastalığa yol açıyor. Öncelikle tüm Saray, Güngörmez, Beyazköy ve bölge halkını bu duyarlı davranışları nedeniyle kutlarım” dedi. Burada kurulmak istenen Kuvarsit Ocağı’nın beraberin de tüm su kaynaklarını ve yeşili yok edeceğini söyleyen Eskici “İnsanlarda nefes darlığı başlayacak. Kanser vakaları artacak, verem hortlayacak ve buna benzer daha birçok hastalıklar bölge insanını saracak. Kısaca canlı yaşam diye bir şey kalmayacak” dedi.

CANLILARIN HAYATI BU KADAR UCUZ MU?

Çevreci Haldun Okuroğulları da Güngörmez’de yapılacak olan Kuvarsit çalışmalarının havayı, canlıları yok edeceğini söyledi. Bu doğada binlerce canlı hayvanın da yaşadığını söyleyen Okuroğulları, “İnsan hayatı ve diğer canlıların hayatı birilerinin çıkarı için bu kadar ucuz mu’dedi. Kuzey Ormanları Savunması Temsilcisi Onur Aktütün de ormanların ve ormanlardaki su kaynaklarının yok edilmesine karşı olduklarını ifade ederek “Açılmak istenen Kuvarsit Ocağı, tüm bölgeye hatta tüm Trakya’ya tahmin edilmeyecek boyutta zarar verecek” dedi. Programın sonunda katılımcılara pilav ayran ikramı yapıldı.  

Haber / Cem BÜLBÜL – Kemal ALTUNOĞLU