Tekirdağ Sağlık-Sen Şube Başkanı Hamza Öksüz, sendika üyesi sağlık çalışanları olarak bu yıl yapılacak toplu sözleşmede, yıpranma payları ve ek ödemelerin emekliliğe yansıtılmasÄ
ÇERKEZKÖY’DE BASIN AÇIKLAMASI
Dün saat 12.30’da Çerkezköy Devlet Hastanesi önünde sendika üyeleri ile birlikte basın açıklaması gerçekleştiren Tekirdağ Sağlık-Sen Şube Başkanı Hamza Öksüz, “Memur Sen konfederasyonu olarak yaklaşık 2.5 milyon, sağlık sen olarak ise 500 bin sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımızın çalışma koşulları ve hakları için önümüzdeki hafta başında itibaren toplu sözleşme masasına oturacağız. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının tabandan tavana işleyen istişare süreçleri ile hazırladığı sözleşme talebimizin 74 milyon insanın duyarlılığını ve desteğini hak ettiğini buradan açık yüreklilik ile ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
“EMİN OLMAK İSTİYORLAR”
Öksüz açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Çünkü her gün ailesini ihmal edip, hastasına yoldaş, yaşlısına evlat, engellisine destek, kimsesize aile olan sağlık ve sosyal hizmet çalışanı, artık milletimizin vefasını hissetmek istiyor. Kamu hizmeti tanımını; taşıdığı riskler ve sorumlulukları ile birlikte 24 saat esaslı hayata hizmet şeklinde dönüştürerek devletin alicenaplığını, onurunu temsil eden şefkat kahramanları artık devletin adaletini hissetmek istiyor. 500 bin sağlık ve sosyal hizmet çalışanını, sağ salim evine dönmesi duasıyla içine uğurlayan, devletine, milletine emanet eden aileleri, onların sağlıklı, huzurlu ve güven içinde çalıştıklarından emin olmak istiyor.”
“SOSYAL HİZMET ÇALIŞANLARINI YARALAMAKTADIR”
Yaşamak için savaş verdikleri bir anda hayatlarını tehdit eden yüzlerce risk altında işlerini yaptıklarını kaydeden Öksüz “ Fiziksel, kimyasal, biyolojik ve psiko sosyal tabanlı riskler nedeniyle sağlık, en tehlikeli işler kategorisinde yer almaktadır. Üstüne her geçen gün artan şiddet belasının da mağdurları olmaya devam ediyoruz. Terörün sağlık çalışanları ve kurumlarını vahşice hedef aldığı günler yaşamaktayız. Bütün bu olumsuzluklara rağmen sağlık hizmetlerini aksatmadan, hiçbir tehdide boyun eğmeden hem devletimizin, hem de mesleğimizin onuruna sahip çıkarak görevimizi yerine getiriyoruz. Bunun karşılığında da devletimizin sağlıklı, huzurlu ve hakkaniyetli çalışma koşulları temin etmesini istiyoruz. Ancak maalesef ortaya konulan fedakarlığa rağmen, sergilenen bürokratik duyarsızlık sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarını yaralamaktadır” açıklamasında bulundu.
“EMEK HAZIMSIZLIĞI OLARAK GÖRÜYORUZ”
Bugüne kadar sergilenen duyarsızlığı kamu işveren kurulunun yakalandığı bir hastalık olarak gördüklerini kaydeden Öksüz “Devletin en tepesinin, Cumhurbaşkanımızın talimatına rağmen iki yılda yıpranma payı hakkını vermeyen bürokrasinin emek hazımsızlığı yaşadığını düşünüyoruz. Bu yüzden toplu sözleşme masasına sağlık çalışanlarının kamu işveren kurulu için hazırladığı gördüğünüz bu reçeteyi götürüyoruz. Toplu sözleşme masasına Sağlık Sen olarak doksanın üzerinde taleple gidiyoruz. Bu taleplerin çoğu yıllarca ihmal edilen sorunlara çözüm amaçlanıyor.” dedi.
TALEPLERİNİ SÖYLEDİLER
Sağlık Sen olarak taleplerini paylaşan Öksüz, “Sağlık çalışanlarının döner sermaye tavan katsayıları artırılmalıdır. Döner sermaye tavan oranları hekim dışı sağlık çalışanları için 1,5’dan 2’ye, riskli birimler için 2’den 2,5’a çıkartılmalıdır. Sağlık çalışanlarının döner sermaye katsayıları da artırılmalıdır. İzinlerde döner sermaye kesintisi yapılmamalıdır. Dağıtılabilir döner sermaye hesabında hazine hissesi oranı yüzde 15’ten yüzde 1’e düşürülmeli ve döner sermaye tutarı komisyonun inisiyatifinden çıkartılmalıdır. Pratisyen tabip, diş tabibi ve üçüncü basamak sağlık tesislerinde çalışan uzman hekimlerin döner sermaye katsayıları artırılmalıdır. Ek ödemeler ise emekliliğe yansıtılmalıdır. Tüm sağlık çalışanlarına yıpranma payı verilmelidir. Sabit ek ödeme oranları yirmi puan artırılmalıdır. Sabit ek ödemeler gelir vergisinden muaf olmalıdır. 4/C vekil ebe ve hemşirelerle kamu görevlisi olmayan aile sağlığı personeli kadroya geçilmelidir. Aile ve sosyal politikalar bakanlığında çalışanlara sosyal hizmet talimatı verilmelidir. Adil tıp kurumu çalışanlarının ek ödeme tavan katsayıları da artırılmalıdır. Türkiye Hudut ve sahiller genel müdürlüğü personeli en yüksel devlet memuru maaşının yüzde 15’i oranında ilave özel hizmet tazminatı ödenmelidir. Hekimlerin mecburi hizmet süreleri kısaltılmalıdır. AFAD’a bağlı kamplarda misafir edilen yabancı uyrukluların yaşadığı illerde çalışanlara ilave ücret verilmelidir. Askeri sağlık tesislerinde çalışanlara sağlık hizmeti tazminatı verilmelidir. Uzman hemşire ve uzman ebelerin ücretleri de artırılmalıdır. Kamu hastane birliklerinde tabip dışı sözleşmeli yöneticilere sabit ek ödeme verilmelidir. Üniversite ve adli tıp kurumundaki hekimlere garanti gelir verilmelidir. Gece nöbeti ücretleri yüzde 20 artırılmalıdır. Sağlık çalışanlarına ücretsiz kreş hizmeti verilmelidir.” dedi.
“DERECE VERİLMESİNİ İSTİYORUZ”
Genel mali taleplerden de bahseden Öksüz, “2016 yılında birinci altı ayda yüzde 8,ikinci altı ayda yüzde 8 ve 1 Ocak 2016’dan geçerli olmak üzere taban aylığına 150 TL zam artı 2015 yılı ekonomik büyüme oranının yüzde 50’si ve üç aylık dönemlerdeki büyüme oranları kadar refah payı artışı ile enflasyon farkı istiyoruz. 2017 yılında birinci altı ayda yüzde 7, ikinci altı ayda yüzde 7 ve 1 Ocak 2017’den geçerli olmak üzere taban aylığına 100 TL zam ve 2017 yılında üç aylık dönemlerdeki ekonomik büyüme oranı kadar refah payı ve enflasyon farkı istiyoruz. Gelir vergisi kaynaklı maaş kayıplarının telafisi, kamu görevlilerinin yıl boyunca yüzde 15 vergi diliminde vergi ödenmesini ve bunu aşan tutarın işveren tarafından karşılanmasını istiyoruz. 2005 yılından sonra göreve başlayan kamu görevlilerine bir derece verilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Haber/Faik Onur KAYA
