Çerkezköy Kent Konseyi Başkanlığının düzenlediği 5 Aralık Kadın Hakları konferansı Kent Konseyi Konferans Salonunda gerçekleştirildi.
ATATÜRK’E MİNNET VE ŞÜKRANLARIMIZI SUNUYORUZ
Konferansın açış konuşmasını Çerkezköy Kent Konseyi Başkanı Funda Serfice yaptı. Serfiçe “ Biz Türkiye Cumhuriyeti kadınları olarak, her konuda olduğu gibi dünyaya örnek olmuş liderimiz,kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ kadın hak,eşitlik ve özgürlüğüne karşı gösterdiği duyarlılık,verdiği önem ve attığı adımlar için bir kez daha minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.5 Aralık Dünya Kadın Hakları günü ve Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin 82. Yıl dönümünü bu duygu ve düşüncelerimle bir kez daha kutluyor, kadın-erkek eşitliğinin sosyal ve siyasal hayatta tam ve koşulsuz gerçekleştiği bir gelecek diliyorum” diye konuştu.
“TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERE BAKTIĞIMIZDA ERKEKLERLE ARAMIZDA BİR ŞEY YOK”
Konferansın konuşmacısı Av. Fusün Sular, konuşmasının başında kadın hak ve özgürlüklerinin nasıl başladığını dile getirerek başladı. Sular “ Kadınlarımızda her seçimde oy kullanıyor. Gerek mahalle muhtarlığı, gerek Belediye ve organlarının seçimlerinde gerekse milletvekili seçimlerinde oy kullanıyor. Ancak şuna dikkat edilmesi gerektiğine inanıyorum. Oy verirken vaatlerine bakmalı ve gerçekten gerçekleştirilecek mi? Sırf oy verdim diye oy verilmemelidir. Kadının geleceği için yaşamını kolaylaştıracak neler yapılacak ona bakılmalıdır. Çünkü kadınların geleceği önemlidir. 82 yıl önce o günün koşullarında TBMM’de kadının durumu göz önüne alınarak kadına seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. Bunun ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Daha o yıllarda kadının yaşamın her alanında yer alması için kadına verilen değeri ortaya koymuştur” dedi.
O YILLARDA KADINA DEĞER VERİLMEZDEN ÖNDE KADININ HİÇ BİR DEĞERİ YOKTU
Sular “ Kadına seçme seçilme hakkı tanınmadan önce kadın kendi iradesini kullanamıyordu. Boşanama hakkı yoktu. Çok eşliliklerde kadın erkeğine bir şey diyemiyordu. Cumhuriyetin ilk yıllarında başlayan kadın erkek eşitliği günümüzde daha iyi yerlere getirildi. Ancak bu yeterli midir? değildir. Temel hak ve özgürlüklere baktığımızda, erkeklerle kadınlar arasında bir şey yok. Ancak uygulamada bu farklı olduğunu görüyoruz.Bizim eşitliğimizi korumak kollamak devletin korumasındadır. Anayasamızda bir çok alanda hakkımız var. Anayasaya göre eşitiz. Ama yaşamda değiliz. Günümüzde kadın bir çok ve çeşitli şiddete maruz kalıyor. Cinayetlere kurban gidiyor. Üstelik bunlar kadının en yakınından geliyor. Şiddet olayları karşısında 2012 yılında bir kanun çıkarıldı. Şiddete maruz kalan kadınlar ile mahkemelerinde haklarını aramaya başladılar. Ancak kadına yönelik her türlü şiddete karşı daha etkin bir yasa çıkarılması gerektiğine de inanıyoruz. Artık ülkemizde ve tüm dünyada kadına karşı her türlü şiddetin son bulmasını istiyoruz”diye konuştu.
Haber / Seyit SÜREN
