Uyuşturucu ile mücadele terör kapsamına alınsın

İLÇE BİNASININ AÇILIŞINI GERÇEKLEŞTİRDİ

Gazeteci Şaban Kardeş'in sunduğu Gündem Özel programına konuk olan Mircan, kendisini tanıttı. Giresun'da doğduğunu ve 16 yaşından beri Alperen Ocakları'nda olduğunu ifade eden Mircan, "İlçe Ocak Başkanı olduktan sonra, il yöneticiliği ardından il başkanlığına atandım. Şu anda Alperen Ocakları'ndan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve İstanbul İl Başkanı olarak görev yapmaktayım. Şu anda tamamen partiden ayrı bir vakıf olarak hizmet ediyoruz. 67 ilde temsilciliğimiz var, bugün fiziki şartlar olarak daha iyi bir binaya taşınan ilçe ocağımızın açılışını yapacağız." dedi.

SURİYE İZLENİMLERİNİ AKTARDI

Kültürel ve eğitim aktivitelerine önem verdiklerini ve bu kapsamda çeşitli üniversitelerde panel ve sempozyum düzenlendiklerini aktaran Mircan, Suriye'ye 23 kere gittiğini ifade ederek Suriye'de yaşanan savaşı katliam olarak nitelendirdi. Türkmen bölgesinde Esad rejimi tarafından insanların katledildiğini kadınların eşleri önünde tecavüze uğradığını ve çeşitli baskılara maruz kalındığını aktaran Mircan, batılı güçlerin bölgede petrol çıkarları için bulunduğunu ifade etti. Fransa'da meydana gelen bombalı saldırının ardından bütün dünya liderlerinin Fransa'da kol kola girdiğini hatırlatan Mircan, söz konusu durumun Ortadoğu ya da Türkiye'de yaşandığında batılı ülkelerin sessiz kaldığını dile getirdi.

YAZICIOĞLU TAM MANASIYLA BİR ALPERENDİ

Kültürel faaliyetlerde bulunduklarını ifade eden Mircan, İslami ve milli değerlerin bir takım  misyonerler tarafından erezyona uğratıldığını ifade ederken, evlilik programları ile evlilik kurumunun yıpratıldığını belirtti. Türk İslam kültürünü gençlere nakşetmek istediklerini dile getiren Mircan, Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetim yapısı sayesinde hiçbir Hristiyan ve Yahudi'nin ayrıştırılmadan ve ötekileştirilmeden yaşadığını kaydetti. Alperen kelimesini savaşçı ve yüce mertebeye eren kişi olarak niteleyen Mircan, Büyük Birlik Partisi'nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun tam manasıyla bir alperen olduğunu ifade etti.

LÜTFUN DA HOŞ KAHRIN DA

Muhsin Yazıcıoğlu'nun 2009 yılında helikopter kazasında vefat etmesinin hala acısını yüreğinde yaşadığını ifade eden Mircan, olayın bir kaza değil, bilinçli bir komplo sonucu kaynaklandığını kaydetti. Muhsin Yazıcıoğlu'nu Hoca Ahmet Yesevi'nin izinde ilerleyen bir lider olarak tanımlayan Mircan, 7 buçuk yıl boyunca cezaevinde kalarak türlü işkencelere maruz kalan Yazıcıoğlu'nun suçsuz olduğunun anlaşılması üzerine cezaevi çıkışında ''Yarabbi kahrın da hoş, lütfun da hoş'' sözlerini hatırlatarak, Yazcıoğlu'nun orta okul yıllarında sistemi sorgular ve ailesine yanlışları öğretir duruma gelmesini o yaşlardaki araştırmacı ruhuna bağladı.

ŞİMDİKİ GENÇLİK ÇOK DİRENÇSİZ

Yüce Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Muhsin Yazıcıoğlu'nun ve şair Necip Fazıl Kısakürek'in hayal ettiği gençliğin çok dışında bir genç neslin bulunduğunu ifade eden Mircan, " Sokaklardayım, gençlerle ilgileniyorum ve görüyorum ki gençlerde bir dirençsizlik söz konusu. Okumuyorlar, araştırmıyorlar, hazırcı bir anlayışa sahipler. Her şeyi paradan ve maddeden ibaret görüyorlar. Anne baba çalıştığı için yeteri kadar zaman ayrılamayan çocuk farklı alanlara kanalize oluyor. 15 Temmuz sonrası gördüğümüz üzere FETÖ gibi misyoner örgütler binlerce gencin hatta birkaç jenerasyonun beynini yıkamış. Kendilerini haşhaşiler gibi kendi kardeşlerine silah doğrulturken buldular bir anda, tüm bunların oluşu bile Alperen Ocakları'nın neden var olduğunu, neden gençlere bu kadar önem verdiğimizi gösteriyor. Okullarımızın dersleri bu konuda yeterli değil, gençler okullarda kutuplaştırılıyor." ifadelerini kullandı.

18 YAŞINDA BİRİNE DEVLET EMANET EDİLEMEZ

18 maddelik yeni Anayasa değişikliği teklifinde yer alan milletvekilliği yaş sınırının 18'e düşürülmek istenmesi kendisine hatırlatılan Mircan, "Bence 18'e indirilmesine gerek yoktu. 18 yaşındaki bir kardeşimiz henüz tahsilini tamamlamamış, askerlik vazifesini yerine getirmemiş oluyor. 18 yaşında henüz tahsilini dahi tamamlamamış bir kardeşimize devleti emanet etmeyi doğru bulmuyorum." dedi.

UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE TERÖR KAPSAMINA ALINSIN

Alperen Ocakları'nın uyuşturucu ile mücadele kapsamında gerçekleştirdiği bir takım kampanyaları hatırlatan Mircan, "Terör ne kadar önemliyse, uyuşturucu da bir o kadar önemlidir. Uyuşturucu ile mücadele, terör ile mücadele kapsamında ele alınmalıdır. Terörü destekleyenler  kimlerse uyuşturucuyu destekleyen baronlar da onlardır. Batı, düşünmeyen konuşmayan araştırmayan bir gençlik istiyor bunun için de uyuşturucuyu başımıza bela ediyor. Bu konuda gerçekleştirdiğimiz mücadele kapsamında 5 dakikalık film çektik, broşür afiş ve birebir aileler ile görüşerek bilinçlendirme çalışmalarında bulunduk, okullarda sempozyum ve paneller düzenliyoruz; bu kapsamda yılın en iyi STK'sı ödülünü aldık. Bu sadece STK'ların başaracağı bir şey değil, devletin bu konuda ciddi yaptırımlar uygulaması gerekiyor. Uyuşturucu satıcıları hep garibanların okuduğu okulların eğitim gördüğü okulların önünde duruyorlar, FETÖ'cülerin okullarının önünde bir tane bulamazdınız; sonradan öğrendik ki bu satıcıları gariban okullarının önüne gönderiyorlarmış ki zenginler çocuklarını kendi okullarına yazdırsın diye." şeklinde konuştu.

BİR ELİNDE KUR'AN BİR ELİNDE BİLGİSAYAR

Büyük Birlik Partisi'nin merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun ''Öyle bir gençlik isterim ki bir elinde Kur'an bir elinde bilgisayar'' sözlerini hatırlatan Mircan, "İslami değerlerini öğrenmiş, yüreğine nakşetmiş sağcısıyla solcusuyla memleketin tüm kesimleriyle kaynaşmış, ötekileştirmenin olmadığı; zengin ve fakirin eşit bir muamele gördüğü, kimsenin fikrinden dolayı hor görülmediği ve farklı fikirlerin saygı çerçevesinde dinlenebildiği bir Türkiye görmek istiyorum." dedi.

Haber / Faik Onur KAYA