Pınarça termik nöbetinde

Çerkezköy Kapaklı sınırları içinde 500 hektarlık alana yapılması planlanan kömürlü termik santralin bugün yapılacak olan ÇED toplantısı öncesi Kapaklı Belediyesi tarafından Pınarça Mah

Çerkezköy 31.01.2018 21:36:00 0
Pınarça termik nöbetinde

KATILIM YOĞUN OLDU?

 

Toplantıya Kapaklı Belediye Başkanı İrfan Mandalı’nın yanı sıra Kapaklı Belediyesi ve Çerkezköy Belediyesi’nde çalışan harita mühendisleri, çevre mühendisleri, çevre planlayıcıları, Doğal Yaşamı Koruma Vakfı Genel Başkanı Nusrettin Turan ve üyeleri, Çerkezköy Belediye eski başkanı Mehmet Uz, TEMA Vakfı üyeleri, mahalle sakinleri ve basın mensupları katıldı.

 

‘’BİZ ENERJİYE DEĞİL TERMİK SANTRALE KARŞIYIZ’’

 

Toplantıda açılış konuşmasını yapan Kapaklı Belediye Başkanı İrfan Mandalı; Yapılması planlanan  kömürlü termik santral yapıldığında kömür havzası ile ilgili çalışmalar yapılacak. Pek çok ağaç kesilmiş olacak. Çünkü yerin altındaki 60 metre civarındaki toprağın nereye atılması gerekiyor? Onları herhangi bir şekilde tepelendirme yaparak muhafaza etme şansına sahip değilsiniz. Onun altındaki kömür, onun altındaki çalışmalar ve yerin altındaki su, bunların hepsi birbirini etken bir şekilde tetiklemiş oluyor. Tabii bunu söylerken termik santrale karşı olduğumuzu ama termik santrale karşı olup da buradaki enerjiye karşı olduğumuzu söylemiyoruz. Ama enerji üretmekle ilgili dünyanın son teknolojisi olan yenilenebilir enerji kurulsun diyoruz.  Nedir bunlar; rüzgar enerjisi ve doğal olarak da güneş enerjisi.’’ dedi.

 

‘’BU İŞİN SİYASETİ OLMAZ’’  

 

Başkan Mandalı: Bu işin Ak Parti’si olmaz. Bu işin CHP'si olmaz. Bu işin MHP'si olmaz. Bu işin  İYİ Parti’si olmaz. Bu iş sadece ve sadece insani duyguların ortak değeridir. Geleceğimiz için birlikte olacağız. İyi bir Pınarça istiyorsak Çerkezköy Ticaret Odası’nda toplanacağız. Hepiniz birer tane koruyucu düdüğü alın, tencere tava alın. Biz devlete karşı değiliz. Biz devletle beraber bu işe hayır diyoruz. Buraya gelecek olan devlet değil şirket. Devletin dediği, buradaki vatandaşları ikna edin, ikna ederseniz sonra izin vereceğim. O yüzden bende diyorum ki birlik olalım omuz omuza olalım. Doğamıza sahip çıkalım’’ dedi.

 

BİLGİLENDİRME YAPTILAR

 

Başkan Mandalı’nın konuşmasının ardından Kapaklı ve Çerkezköy Belediyesi’nde çalışan mühendisler mahalle sakinlerini bilgilendirmek amacıyla konuşma yaptı.

 

‘’AVRUPA VE DÜNYA STANDARTLARIYLA UYUŞMUYORUZ’’

 

Çerkezköy Belediyesi Çevre Mühendisi  Furkan Tülün; Kömürlü termik santralin bizim için öncelikli zararlı olacağı bölge hava kirliliği noktasında. Bunda da böyle bir sıkıntımız var bizim hukuksal mevzuat olarak. Maalesef mevzuatlarımızda bazı kirlilik parametrelerini bizim yasal mevzuatımız yasal kirlilik olarak kabul etmiyor. Avrupa ve dünya standartlarıyla uyuşmuyoruz bu konuda. Yani her ne kadar en üst teknolojiyle hava kirliliğini önleyeceklerini iddia etseler de maalesef bazı parametreler bizde bulunmadığı için ve bu parametrelerdeki kirlilikleri tutamayacaklarından dolayı bu hava kirliliğine sebep olacak. Burada en önemlisi bizim 2.5 pm dediğimiz 2.5 mikrondan daha küçük olan toz parçacıkları. Bu şu an Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre İstanbul ve çevresinde bulunması gerekenden 3 kat daha fazla. Biz de İstanbul’a çok yakınız. Tabii burayla ilgili net bir veri yok ama İstanbul’a da 3 katı olduğunu düşünürsek burada hava kirliliği parametresi 2 katı olduğunu düşünebiliriz. Bu 2.5 pm dediğimiz kirleticinin en önemli etkeni kansere sebep olması ve çocuk ölümlerinin artması yönünde. Kurulacak yeni sitemlerde sadece termik santrallerde değil tüm bacalı sanayilerde bu tedbiri alarak Avrupa’nın standartlarına indirilmiş olması gerekiyor sağlık açısından’’ şeklinde konuştu.  

 

PLANLANAN TERMİK SANTRAL YILDA 7 MİLYON KÖMÜR YAKACAK

 

Su kirliliğinden de bahseden Tülün;  Yapılması planlanan termik santralin ön ÇED raporunda yetkililerin belirttiğine göre bir milyon metre küp su kullanacak bu tesis. Ve yaklaşık 200 metreküpte atık su elde edecek. Yetkililerin bize verdiği bilgide 200 bin metreküp suyu tekrar arıtarak kullanıma dahil edileceğini söylüyorlardı. Fakat raporu incelediğimizde 100 metre küp bir su girişi var Bir milyon metre küp yılda. Yılda da 200 milyon metre küp bir su çıkışı var. Arada 800 bin metreküplük bir kayıp su var. Yani sisteme her yıl ekstra 800 bin metreküp su girmesi gerekiyor. Bu suya da Ergene barajı ve Meriç Nehri’nden alacaklarını söylüyorlar raporlarında. Tabii burada önemli olan husus termik santral yapılıp işletilene kadar bu 800 metreküp su nerede kullanılıyordu, nereye gidiyordu. Termik santral yapıldıktan sonra bu su termik santrale giderse hangi su havzasında su azalacak ya da vatandaşımız bu su kaybından nasıl etkilenecek. Onun dışında kullanılacak kömür ve çıkacak kül durumu var. Planlanan termik santral yılda 7 milyon kömür yakacak. Ekonomik ömrünün yetkililer 35-40 yıl olduğunu öngörüyorlar. Yani 40 yılda aşağı yukarı 30 milyon kömür kullanılacak burada. Ve bu kömürün kül oranı da yüzde 30 civarında. Basitçe düşünürsek yanan kömürün üçte biri kül olarak çıkacak. Senelik aşağı yukarı 2-2.5 milyon tonluk bir kül ortaya çıkacak. Bu külü de maalesef bu 2 bin 700 hektarlık alanda bertaraf edilmesi gerekiyor. Bunu bertarafında tabii doğaya vereceği zararın etkisi bizim için önemli. Diğer bir konuda açıkta bekletilecek kömür konusu; termik santral 30 günlük kömürü açıkta bekletmeyi planlıyor. Bu da aşağı yukarı 1. 4 milyonluk kömürü açık havzada bekletmesi demek. Burada istedikleri kadar tedbir alsalar bile açık halde bulunan kömürden rüzgar vasıtası ile havaya karışan partikülleri bir filtre yardımı ile tutmanız mümkün değil. O yüzden bunların havaya karışıp bu ilk bahsettiğim partikül oranında artış yapacağını öngörüyoruz. Bu bizim için ciddi bir tehdit’’ dedi.

 

SADECE 35 YIL KULLANACAĞIZ

 

Kapaklı Belediyesi Çevre Yüksek Mühendisi Hüseyin Özel : Planlanan bu termik santralde toplamda 35 yıllık bir çalışma öngörülüyor. Fakat yine projede belirtilen kömür miktarına bakacak olursak 68 yıllık bir kömür rezervinin olduğu söyleniyor. 68 yılık bir kömür var ve biz bunu sadece 35 yıl kullanacağız diye bir proje yapmışlar. Bunun ne kadar doğru olduğunu önce belirlememiz lazım. Bizim burada tek sorunumuz bacadan çıkan kül. Ama sadece bacadan çıkan kül değil. Toplanan kül miktarı da önemli. Burada yapılan külün üçte birini biz kül olarak depolanacağını görüyoruz projede. Bu depolanan kül az miktarda değil ve açık alanda depolanacağından dolayı etraftaki tarım ve yerleşim alanlarına gelmesi çok normal ve olağan bir şey olacaktır. Bunun da etkilerini yaşayacağız ileride’’dedi.

 

SAVUNULACAK HİÇBİR TARAFI YOK

 

TEMA Vakfı  Çerkezköy İlçe Sorumlusu Nilüfer Ceylan: ‘’ Yapılan ölçümlerde maalesef Tekirdağ yılın 203 günü ulusal hava kirliliği değerlerinin üzerinde. Nasıl bir ortamda yaşıyoruz. Bırakın termik santrali şu an mevcut ortamda zaten yılın yarısından fazlasını biz kirli hava teneffüs ediyoruz. Bunu teneffüs etmemizin bize getirileri neler? Kanser vakaları, erken doğumlar, sakat doğumlar. Bakın bu araştırmalara bunların da hepsi yayınlanıyor. Aynı şekilde kükürtdioksit oranı da hava kirliliği değerlerinin üzerinde. Ama denetimler çok sık yapılmıyor. Çünkü bu denetimleri yaptıklarında birçok sanayi kuruluşuna kilit vurmak zorundalar. Bu kadar feci bir ortamdayken yanı başımıza büyük büyük sobalar kurulacak Daha karbondioksiti tutacak filtre teknolojisi yok. Birçok açık nokta var, savunulacak hiçbir tarafı yok. Perşembe günü yapılacak toplantıda inşallah geri dönüş olur. Yapıldığında şahit olacağınız konuşmalara şaşıracaksınız. Mantığınız almayacak. Sabırla mücadele edeceğiz. Çünkü bu tip mücadeleler en büyük kazanan ve en büyük direnç gösteren halkın kendisi. Hiçbir etiketin olmadığı sadece vatandaşlar olarak gösterilen tepkiler çok önemli. O yüzden iyice araştırın, öğrenin. Kişisel tavsiyem mutlaka araştırdığınızda zaten gerçeklerle karşılaşıyorsunuz. Türkiye’nin yüzde 298 oranındaki enerjisi kömürden sağlanıyor. Ama bu kömür yerli mi diye baktığımızda maalesef bu yüzde 29’luk kömür ihtiyacının yüzde 18’i ithal ediliyor. Yani yerli enerji üretimi söylemi de desteksiz kalıyor’’ dedi.  

 

HAYATINIZDAN 10 YIL ÇALACAK

 

TEMA Kapaklı Temsilcisi Ali Ülger: ‘Teknik verilerin yanında çok yoğun bir su kullanımı olacak.  Bölgemizde bizim suyumuzu her yıl 2-3 metre derinlere çekecekler. Yani bu bölgeye 5 yıl sonra zaten susuzlukta baş etmek zorunda kalacak. Termik santral yapılırsa bahçeden domates yemeyi unutun. Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı açıklamaya göre termik santral olan yerler insan ömrü 10 yıl kısalıyor. Buraya ne verecek enerji para pul bilmiyoruz. O on yılınızı ne ile ölçebilirsiniz. Bence biraz bunu düşünmek gerekiyor’’ dedi.

 

TERMİK SANTRALE DAVA AÇMIŞ BİR KURULUŞUZ

 

Doğal Yaşamı Koruma Vakfı Genel Başkanı Nusrettin Turan,"Termik santrale dava açmış bir kuruluşuz. Şu anda Danıştay'da bununla ilgili bir dava süreci yaşıyoruz. Aynı zamanda bu termik santrale karşı bir mücadele içerisindeyiz. Biz ÇED dosyası ile de bir mücadele başlattık. Şimdi karşımızda bir hamle var. Biz, belki de dünyada ormanın içerisine ilk kez termik santral kurulması ile karşı karşıya kalacağız. Böyle kötü bir unvana sahip olacağız. Bu termik santrali de 500 hektar gösterdiler ama aslında bunun arttırım kapasiteleriyle 3 bin hektar hesaplanıyor.  Sizin dedelerinizden nenelerinizden kalma toprakların, termik santral sahasına girme riski taşıdığı anlamına geliyor. Pınarça şimdi çok önemli, herkesten önemli. Eğer Pınarça dik durursa, kendi topraklarına tıpkı namusu evladı gibi sahip çıkma onurunu gösterirse bu bütün Çerkez köye, bütün Kapaklıya'da örnek olacak. Eğer Pınarça hareket ederse kendi toprakları için kendi hakkını savunursa inanın ki bütün Çerkezköy Kapaklı arkamızda olacaktır. Hiç bir şeyden çekinmeyebilirler, bakın 8 bin küsür dilekçe gitti. Bunun 8 bine yakınını Doğal Yaşamı Koruma Vakfı  topladı, teslim etti. Trakya'yı adam yerine koymadılar. Bir tane dilekçeye doğru düzgün cevap vermediler. Bir de utanmadan termik santralin faydalarını orada yazamaya kalktılar. Burada kurulacak bir tane termik santral yok. Yanlarında kül sahaları maden, sahası kömür biriktirme alanları, hepsini kuracaklar. Ve de tam Istranca'nın önünde tam rüzgarların önüne kuruyorlar. Oradan esen rüzgarlar tüm Trakya'yı boğacaktır. O partiküller bir yağmurla karşılaştığı zaman tarlalar asit yağmuru ile karşı karşıya gelecektir. Bu durumda ürün falan beklemeyin. Böyle bir riski, böyle tehlikeli bir maddeyi sen Trakya topraklarına getiriyorsun. Burası aynı zamanda üretim su toplama alanı. Nasıl oluyor da böyle bir yere termik santral kurmayı düşünebiliyorlar. Burada 2 tane gölet var bu göletler simsiyah olacak. Bırak insanı bir hayvan bile sokulamayacak. Şimdi Pınarça elini kalbine koysun vicdanına koysun ve desin ki bu topraklar bizim. Bu sözü kendi kendine söylesin bu onuru göstersin. Termik santrale karşı mücadelenin Pınarça'da bir başlangıcı olsun. O zaman görecekler. Bize zorla bir şeyler dayatamayacaklar. İstedikleri gibi kanunları, kanun hükmünde kararnameleri değiştirsinler. Danıştay zaten haklı sebeplerle reddetti. Buraya gönderdiler. Şuan bunun devamda davası dürüyor. Ama apar topar bir ÇED yaptılar. Biz bu ÇED'e gidebilirsek şöyle bir madde koydurabilirsek "Halkın termik santral istememesinden dolayı ÇED toplantısı yapılamamıştır." Burada başkanlarımıza çok iş düşüyor. Biz bunu yaparsak birinci raundu kazanmış olacağız.  Burada  Yaşam Vakfı olarak Pınarça'nın hakkını savunuyoruz. Sizde çocuklarınızın geleceğini düşünerek hareket ederek bu topraklarınızı  savunun. Savunun ki onuru ile Çanakkale'de mücadele eden o şehitlerin örneği olun. Topraklarımız çok kıymetli. Çok verimli. Herkes burada termik santral olmayacağını biliyor ama birilerinin ceplerini doldurmak için durum böyle oluyor. Yüreğinize inanıyorum. Birlikte mücadele edeceğimize de inanıyorum. Sizlerden bunun sözünü almak istiyorum. Birlikte miyiz!"’’ dedi.

 

‘’DİRENİŞ GÖSTEMELİYİZ’’

 

Çerkezköy Eski Belediye Başkanı Mehmet Uz " Bu yaptığımız çalışmalar parti çalışması, bize oy verin çalışması değil. Bu yaptığımız çalışmalar bir çevre katliamını önleyebilme çalışması. Eğer bu santralin yapılmasını engelleyemezsek  bölgemizde çok ciddi bir çevre katliamı olacak. Üstelik bu yöre bunu hak etmiyor. Bu yöre 1975'li yıllardan beri bir sanayi kirliliği ile karşı karşıya ve biz bu kirlilikten dolayı hastayız.  Bundan 15-20 sene önce biz kanser hastalığını tanımıyorduk. Mahallelerimizde köylerimizde kasabalarımızda kalp hastalığından yüksek tansiyondan kaybettiğimiz hastalarımız oluyordu. Ama bugün geldiğimiz noktada aşağı yukarı her evde bir tane değil birden fazla kanser hastası var. Bu gerçeği gizlemenin gereği yok. Devlet henüz bu konuda bu yöreye bir açıklama yapmadı. Bu konuda sanayiden kaynaklanan çevre kirliliğinin, vatandaşları hasta ettiğini açıklayamadı. Şimdi bunun üzerine daha bize borçluyken birde termik santral getirecek. Sevgili Pınarça Mahalleli sakinleri eğer bu santral kurulursa, engelleyemezsek bizim birileri gibi, "Bizi kandırdılar Allah bizi affetsin" deme hakkımız yok. Biz kanarsak bizi kandırırlarsa bizim burada yaşama hakkımız yok. Onun için lütfen rica ediyorum herkes perşembe günü olacak olan toplantıya katılsın. İstediğimiz gibi tutanağı tutturalım ve bu toplantıyı engelleyelim, engellememiz gerekiyor. Belediyemiz çalışanlarımız gereğini yapıyor. Önce itirazımızı yaptık. Bakanlıktan dört sayfadan oluşan bir cevap geldi. Adeta çaldıkları minareye bir kılıf hazırlamışlar. Hiç bir temeli olmayan,  kendilerine göre bir cevap verdiler. Şunu söylemek istiyorum. Bakanlığa yine itiraz etsek, yine geri gelecek bir şey yok. Burada yol kapalı. Biz bakanlığı ikna edemeyeceğiz. Mahkemeler var. İnsanlar haksızlığa uğradıklarına inandıkları zaman hakkını arayacağı yerler mahkemelerdir. Ama bu ülkede hep beraber yaşıyoruz. Artık ülkede güçler ayrılığı var demek çok zor. Mahkemeler bağımsız değil. Buradan da bir sonuç alacağımızdan ben emin değilim. Mutlaka, belediyemiz, avukatlarımız, sivil toplum örgütleri çevre örgütleri itirazlarını yapacaklar fakat buradan da ümitli değilim. Bir tek umudum var. Çaresiz değiliz. Çare sizlersiniz. Perşembe günü bunun ilk adımını atacağız. Bunu iptal ettirdikten sonra bu çalışmalarımıza devam edeceğiz. Birbirimize kilitleneceğiz, büyüyeceğiz, direneceğiz. Başka çaremiz yok. Karadeniz'de bu direnmenin bir kaç örneğini gördük. Başarılıda oldular. Bu birliği sağlar bu direnişi gösterirsek biz bu santralı Pınarçalımıza, Çerkezköyümüze, Kapaklımıza yaptırmayız.

 

‘’1 MİLYON İNSAN KANSERLE YÜZ YÜZE KALMAMALI’’

 

Gazeteci Şaban Kardeş:"Tesis nereye yapılacak. Birçoğumuz bilmiyoruz. Geçtiğimiz toplantıda maalesef birçok insan halk eğitim salonunu terk etti. Bence terk etmemeliydi. O salonu terk etmesi gereken sözde Bakanlık Bürokratları ve Bakanlık Bürokratları adına birilerinin iş takibini yapan 40 tane özel şirketin temsilcileriydi. Bunlar devlet değil. Evet yer altı zenginlikleri bizim. Milletin. Milliyetçiliğe karşı değiliz. Enerjiye karşı değiliz. Termik santral tesisi Üçüncü Zırhlı Tugay Komutanlığı, Askeriyenin olduğu alana kurulacak. Ben pazar günü bir bacadan tüten dumanı yayınladım. Birçok arkadaşım izledi. Orada bir lastik yansa onun dumanı nerelere gelir. Keşke bu toplantıda doktorlar olsaydı. Devlet ÇED raporunda bana göre bürokratlar saçmalamış. O kadar komik bir rapor yazmışlar ki. Eğer rahmetli Kemal Sunal bu raporu eline alsaydı güzel bir dizi çekerdi ve eminim ki Pınarça halkını da başrolde oynatırdı. Yer altında ne kadar rezerv var bunu hiç kimse bilmiyor. Bugüne kadar kimsede açıklamamış. Gönül isterdi ki burada doktorlar olsun. Gönül isterdi ki bu toplantıda veya perşembe günü 10:30'da yapılacak olan toplantıda başta iktidar partisinin Sayın Milletvekilleri Mustafa yel olmak üzere üçü, muhalefet partisi yetkilileri de yer alsın. Bu işin partisi yok. Hak var ve halk var. Hak yukarıda halk burada. Hakka rağmen, halka rağmen kimse bir şey yapamaz. Bunun bilincindeyiz. Biz haklıyız. Geçtiğimiz ayda Çerkezköy’de zaman zaman bu kimyasal atık kazaları oldu. Ben ona maruz kalan bir arkadaşınızım. Bir hafta hastanede yattım. Astım bronşit geçirdim. Bir tedavi gördüm.  Ve ne olduğunu çok iyi biliyorum. Yani nefes almanın ne olduğunu çok iyi biliyorum. Bunu Sayın Cumhurbaşkanı da çok iyi biliyor. Sayın Başbakanda çok iyi bilecek. Bilmiyorsalar duyacaklar. Burada yaşayan halk nefes almak istiyor. Bizim evimiz olmayabilir çadırda kalırız. Ormanda kalırız.  Ama havamız olmazsa saray olsa ne olacak. Paranız olsa ne olacak. Kömür çıkacaksa çıksın. 50-40 kilometre  başka yerde yakılsın. Ben yatağına gittim. Sizin gibi köylülerle konuştum. Hemen hemen her evde bir kanserli var. Önümüzdeki günlerde Afşin'e gideceğim. Afşin termik santralinden dün gazeteci bir arkadaşım bir fotoğraf attı. 10 kilometreden çekilen bir fotoğraf. Sosyal medya hesabımda yayınladım. Gelecek seçimlerin hesabını yapanlar o toplantıya gelmeyecekler. Yada evet diyecekler, milli servet diyecekler. Ama gelecek neslin hesabını yapanlar, Ayşe Teyze torunun hesabını yapıyorsan, çocuğunun hesabını yapıyorsan o gün orada o toplantıda olacaksınız. Hiç bir Allah’ın kulu, hiç bir devletin yetkilisinin sizi o salondan dışarı çıkartma hakkı yok. Olamaz. O salonu terk etmesi gerekenler toplantıyı yapamadık zaptını tutup çaresine bakacaklar. Şunu söylemek istiyorum. Eşinizin gitmesi yetmez. Mutlaka sizde gelin. Çocuğunuzu da alın. O gün işe gitmeyin. Türk Metal Sendikası grev yaptı. 5 bin işçi geldi, kaç gün. Bugün sabah altıda sözleşme imzalandı. O santralden kim ne kazanacak şuan biz onu da bilmiyoruz. Biliyorlar ama bize açıklamıyorlar. 4 tane insan zengin olacak diye 1 milyon insan kanserle yüz yüze kalmamalı."

 

"BURASI BİZİMDİR BİZİM KALACAK"

 

Konuşmaların ardından mahalle sakinlerinin neden kömürlü termik santral istemediklerini ifade etmesinin ardından toplantı sona erdi. Katılımcılar toplantı sonrası , "Termik santral istemiyoruz", "Burası bizimdir bizim kalacak" sözlerini yüksek sesle söyleyerek  alkışladı.

 

Haber / Şaban KARDEŞ-Hilal ÇARIKÇI


0282 726 91 91
0282 747 65 10