Çerkezköy ve Kapaklı sınırları içine yapılması planlanan kömürlü termik santral için Çerkezköy ve Kapaklı halkı kaygılarını dile getirmeye devam ederken bu konuda bölge milletvekillerinin de
TERMİK SANTRAL BÖLGEMİZDE TARIMI TAMAMEN BİTİRİR
972 Sayılı Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Nafis Ünal, Çerkezköy ve Kapaklı ilçe sınırında yapılması planlanan termik santralin bölgede tarımı tamamen bitireceğini ve doğanın da yok olmasına yol açacağını söyleyerek Çerkezköy ve Kapaklılı çiftçiler olarak termik santrali istemediklerini belirtti. Başkan Nafis Ünal, “Ülkemizde enerji açığı olduğu doğrudur. Ancak bölgemizde kurulmak istenen kömürlü termik santralin birçok zararları var. Bölgemiz her mevsim rüzgarı eksik olmayan bir yer, bunun yerine buraya rüzgar tribünleri kurulabilir. Her geçen gün de zaten bu tür enerji sitemleri bölgemizde çoğalmaya başladı. Bunlar çoğaltılsın. Ama termik santral kurulması yönündeki inat nedir. Bunu biz çiftçiler olarak anlamış değiliz. Daha önce Çerkezköy ve Silivri ilçe sınırlarına kurulmak istenirken sonra burası Yargıtay tarafından iptal edilince yangından mal kaçırır gibi rota Çerkezköy ve Kapaklı ilçe sınırlarına kaydırılmış olmasına bölge çiftçileri olarak üzüldük. Kömürlü termik santral kurulmak istenen bölgemiz zaten bir sanayi bölgesi. Termik santral kurulduğunda sanayiciler çalıştıracak insan bile bulamayacak. Bu hem ülke ekonomisine zarar verecek hem de bu bölgede yaşayan insanların sağlığı bozulacak, tarım bitecek, su kaynaklarımız yok olacak. Bunlar neden düşünülmüyor. Trakya Bölgesi ülkemizin bir numaralı ayçiçeği üreten merkezidir. Bölgemiz ayçiçeğinin yanı sıra buğday, arpa, kanola, mısır gibi pek çok tahıl ürünleri üretiminde de ülke genelinde önemli yeri var. Termik santralin bu gölgeye kurulması demek, doğamızın, ormanlarımızın, tarımımızın tamamen yok olması demektir. Termik santralin faaliyete geçmesiyle birlikte santralin kükürtlü dumanları ve gazları atmosferi de etkileyeceğinden yağan yağmurlarda asit yağmuru olarak yağacak ve bölgemizde kanser olayları da hat safhaya çıkacak. Bölge insanımızın yüzde 99’u kanser olacak. Biz ne geleceğimizin yok edilmesini ne de doğamızın yok olmasını istemiyoruz. Biz enerjiye karşı falan kesinlikle değiliz. Alternatifler varken neden kömürlü termik santralde ısrar ediliyor? Çerkezköy ve Kapaklılı çiftçiler olarak ne bu bölgemize ne de Trakya’nın başka bir yerine termik santral istemiyoruz” dedi.
BÖLGE MİLLETVEKİLLERİMİZİ GÖREVE ÇAĞRIYORUZ
Başkan Nafis Ünal, bölge milletvekillerini bu konuda göreve çağırarak, “ Bölge çiftçileri olarak Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli milletvekillerimizin Trakya’da kurulmak istenen termik santrallere karşı bir platform oluşturarak ortak hareket etmelerini istiyoruz. Özellikle de iktidar partisi milletvekilleri bu konuda neden duyarsız kalıyor? seçim zamanı karşımıza gelince ne uyduracaklar? Bölge milletvekillerimizin iktidar partisi ve muhalefet partili milletvekilleri Trakya insanının sağlığı için, doğası için, tarımı için, havası için bir araya gelerek gereken duyarlılığı ve tepkilerini göstermelerini istiyoruz. Unutmasınlar ki bizi temsil eden vekiller bölge insanın sesini duyurma zorunluluğundadır. Yarın geç olmadan çiftçiler olarak bölge milletvekillerimizi bu konuda göreve davet ediyoruz. Hiç kimsenin termik santrallerin iyi olacağı yönündeki konuşmalarına da karnımız tok. Biz yalan da dinlemek istemiyoruz. Oy için kapımıza gelenlerden şimdi tek isteğimiz sağlığımız, doğamız, tarımımız, suyumuz ve ormanlarımızın yok olmaması için gerekeni yapmaları.’’ ifadelerini kullandı.
YATAĞAN ÖRNEĞİ ORTADA İSTEMİYORUZ
Nursel Can(Emekli); “Trakya’nın çeşitli yerlerine de kurulması planlandığını öğrendiğim kömürlü termik santrallerin çoğaltılacağı yönünde de duyumlar alıyoruz. Trakya’da Çerkezköy –Kapaklı ilçe sınırlarına Marmaraereğlisi’ne, Vize’ye, Saray’a, Ergene’ye ve Havsa’ya termik santral yapılacakmış. Zaten bir termik santral Trakya’nın sonu olacak. Neredeyse her ilçeye bir termik santral yapılacak. Trakya gaz odası olur. Zehir solumaktan her gün yüzlerce insan ölür. Trakya’nın hiçbir yerinde termik santral istemiyoruz. Biz kömürlü termik santral istemiyoruz deyince nedense biz enerjiye karşıymışız gibi bir algı yaratılmak isteniyor. Biz Trakyalılar olarak enerjiye karşı değiliz, biz kömürlü termik santrale karşıyız. Eğer elektrik üretimi için santraller yapılacak ise akarsularımızdan yararlanılsın, rüzgarımızdan yararlanılsın, güneş enerjisinden yararlanılsın. Bunlar hem doğa dostu, hem zehir saçmıyor, yaşamı daha da zenginleşmesine yol açıyor, insanları kanser yapmıyor, hem de daha ucuz şekilde enerji üretimi sağlıyor. Trakya’nın çöl olmasını istemiyoruz. Yatağan’ı gezdim gördüm. Bir termik santral burada yaşayan insanların hayatını karartmış, doğa yok olmuş, bu saymakla bitmez. Santrallerden çıkan küllerde radyoaktif özellik taşıyan radon gazı bölgedeki doğayı yok etmiş. İnsan sağlığını bozmuş, kanser artmış, yatağan termik santralinin yakınında bulunan 34 köyde radyasyon miktarının insan için kabul edilebilecek sınırların çok üzerinde olduğu belirlenmiş. Özellikle kanser vakalarında artış göstermesi ise tartışmasız bir gerçektir. Termik santral bacalarından çıkan gazlar yağışla birleşip asit yağmurları oluşturuyor ve bu yağmurlarda toprağın kimyasal yapısını ve biyolojik koşullarını bozarak tarımsal verimin düşmesine ve yok olmasına, ağaçların kurumalarına, hayvancılık, balıkçılık, arıcılık gibi faaliyetlerin olumsuz etkilenmesine neden olmuş. Yatağan’da bu yaşanırken biz neden isteyelim. Onlar da istememişler ama yapılmadan önce ballandıra ballandıra hep iyi olduğu yönünde neler söylemişler. Yatağanlılar biz yandık siz yanmayın dediler. Bu nedenle kömürlü termik santral yapılmasına karşıyız.”dedi.
Haber / Seyit SÜREN
