insanlarla iletişim günden güne düşüyor''

Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası eğitim kapsamında faaliyetlerini sürdürmeye devam ederken bu kez Ebru Yaşar Seçen'in konuşmacı olarak katıldığı Etkili İletişim ve Beden Dili Eğitimi dün ve

Çerkezköy 19.03.2018 00:35:00 0
insanlarla iletişim günden güne düşüyor

Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonunda verilen eğitime Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Süleyman Kozuva’nın yanı sıra eğitim almak isteyen vatandaşlar katıldı.

 

‘’YAŞAMADIĞIM HİÇBİR ŞEYİ ANLATMAM’’

 

İletişimin temel unsurları, neden iletişemiyoruz? İletişim tarzları, benlik kavramı, rol çatışmaları, bireysel örgütsel engeller alt-üst ilişkileri, doğru dinleme, beden dilini doğru anlamak gibi konular hakkında bilgi veren Ebru Yaşar Seçen; ‘’Hayattan, kendimizden her şeyden konuşalım istedim. O yüzden geldim. Beni buraya lütfettikleri için Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası’na teşekkür ederim. Ben bütün derdim tasam iletişim üzerine. Bugün farklı bakış açıları ile ilgili konuşmak istiyorum sizinle. Bu farklı bakış açısının yaşla ilgili olduğunu hiç düşünmüyorum. Edindiğim tecrübelerle 36 sene geçirdim Türkiye’nin bir çok yerini dolaştım. tecrübelerime dayanarak buraya geldim. Yaşamadığım hiçbir şeyi anlatmam. Zaten inandırıcı olmayacağı gibi yalancılıktır, iki yüzlülüktür. Elbette okuluna gidip derslerini gördük bilgimiz var ama hayat tecrübesi denen olay çok farklı bir şey dolayısıyla bugün onunla ilgili konuşmak istiyorum’’ dedi.

 

TEKNOLOJİ İLERLEDİKÇE İLETİŞİM AZALDI

 

İnsanlar arasındaki iletişimin teknoloji ile beraber gerilemeye başladığını ifade eden Seçen; ‘’Teknoloji bizim iletişim yeteneklerimizi ileriye götürecekken neden geri götürmeye başladı? Kolaylaştıkça basitleşmeye başladık. Ben 42 yıl önce başladım okula. İlkokula başladığımda öğretmenler yavaş yavaş okumayı öğrettiler. İkinci sınıftan itibaren kitap okumaya başladım. Tam 42 yıldır kitap okuyorum. Bizim o zaman ki çocukların, gençlerin okuma gibi bir hedefi vardı. Çünkü bir bilgiye ulaşmak çok zordu. Kütüphaneye gidersiniz fotokopi makinesi zaten yok. Gideceksin, kütüphanede yazacaksın arkadaş. Araştıracaksın ondan sonra onu ödev haline getireceksin. Şimdi ne var google hazretleri. Şimdi hemen gelsin yalan yanlış. Araştırmak bambaşka bir şeydir. Dolayısıyla teknoloji ilerledikçe biz birbirimize daha yakın olacakken maalesef birbirimiz itmeye başlıyoruz. Birbirimizi daha çok sevecekken maalesef sevgisizlik çoğalıyor. İnsanlar artık selam vermemek için bile elinden geleni yapıyor. Oysa ne kadar güzel telefonlar var birbirimizin yüzünü görebiliyoruz. Aslında ne kadar büyük nimet onlar. Fakat biz birimizden kopmaya başladık. O kadar yalnızlaşıyoruz ki o kadar zavallılaşıyoruz ki insanlarla iletişim günden güne düşüyor’’ dedi.

 

İNSANLARDA ÖFKE HAKİM OLMAYA BAŞLADI

 

Herkeste öfkenin hakim olmaya başladığını belirten Seçen; ‘’Özellikle metropol şehirlerde öfkeli insan çok. İnsanlardaki bu tedirginlik, insanlardaki bu göz göze geldiğiniz zaman ki hal çok iyi bir iş. Sabahları toplu taşımayı kullanıyoruz. Her yerde kitap okurum. Ama toplu taşımada okumam. Orada ki insanların hal ve hareketlerine baktığım zaman çok mutsuz, umutsuz. Mutsuzluk ve umutsuzluk çok fena bir şey. Dokunsan sanki patlayacakmış gibi bir hal var.  Kendimize sorduğumuz zamanda işin ilginç tarafı her şeyi de biliyoruz. Fakat ülkemize baktığımız zaman hiç de öyle görünmüyor. Bir yerlerde bir eksik var o zaman. Arkamıza baktığımız zaman ben ömrü dünya gibi görüyorum. Başlıyoruz ömrümüze gidiyoruz ömrümüzü tamamlayacağımız zaman arkamıza bakıyoruz. Arkamıza baktığımız zaman sadece iki şey düşünüyoruz. Bir tanesi keşke bir tanesi iyi ki. Genç arkadaşlar şu anda keskenin ne olduğunu bilmezler. Çünkü keşkeler onlar için bir şey değildir. Şöyle 35’i geçip 40’a doğru geldiğiniz zaman eğer hayatınızda keşke varsa ok gibi bir saplanır çıkmaz. Çünkü keşke şunu da yapsaydım. Bir bakarsın ki ahlarla vahlarla geçmiş hayat. Ama bir de iyi ki var. İyi ki yapmışım. Hedefe kilitlendiğiniz anda yanlış yollara gidebilirsiniz. Ama hedefe giden yoldan zevk almaya baktığınız zaman arkaya döndüğünüz zaman iyi kilerle karşılaşıyorsunuz. Evet ciddi bedeller ödüyorsunuz. Acı çekiyorsunuz. Ama eğer yarını düşüyorsanız o zaman rahata eriyorsunuz. Bu acılardan sonra.  Şu hedefe giden yol o yolda düşüyorsun kalkıyorsun senin bir artı cebine giriyor. Bir daha düşüyorsun bir daha dolduruyorsun cebini. Bir daha düş bir daha doldur. Niçin hedefe kilitlenmeyi hep yanlış gördüm? Çünkü hedefe giderken hastalanabilirsin sakat kalabilirsin ölebilirisin ama en azından şunu diyebilip hayatım boyunca bana mutluluk verecekti şu hedefe giderken ben yıkıldım. Çok önemlidir bunu söylemek. Bir de hedefsiz insanlar vardır. Oraya buraya gider ama hiçbir şey yoktur. Kuru bir yaprak gibi sürünürsünüz. Ama hedefin varsa o hedefi erken koyarsan önüne daha da avantajlı oluyorsun’’ dedi.

 

Haber / Hilal ÇARIKÇI


0282 726 91 91
0282 747 65 10