''Çocuğumu nasıl iyi tanırım?''

Çerkezköy Kent Konseyi koordinatörlüğünde ‘’Başarıya Götüren Aile’’ konulu seminer dün saat 11:00’da Kent konseyi binasında verildi. Öğrenci Koçu Tomatis Uzmanı Filiz Çırak, Aile Danışmanı Psikolojik Danışman Esra Şentürk, Kuantum NLP Uzmanı Ayla Uçkun ve Psikoterapist, Nefes terapisti Özge Polat’ın konuşmacı olarak katıldığı seminere 20 kişi katıldı. 

ÇOCUĞUMU NASIL İYİ TANIRIM?

İlk olarak eğitim veren Öğrenci Koçu, Tomatis Uzmanı Filiz Çırak, velilerin asıl amacının çocuğumu nasıl iyi tanırım sorusunu kendilerine sormak olması gerektiğini ifade ederek, Kendimize önce ‘Çocuğumu nasıl iyi tanırım?’ sorusunu sormalıyız. Çocuğumuzun ne istediğini bilmemiz için onu iyi tanımalıyız. Biz çocuğumuzun ne yapması gerektiğini bildiğimiz zaman sorun kalmaz. Benim çocuğumun kapasitesi var ama yapmıyor diye düşünürsek çocuğumuzu iyi tanımış olmayız. Gerçekten bilinçli veli olduğumuz zaman ortada sorun kalmaz’’ dedi.

GEREKTİĞİNDE ÖZÜR DİLEMEYİ BİLMELİYİZ

Velilerden en çok bekledikleri şeyin sevgi olduğunu ifade eden Filiz Çırak; ‘’ Aile çocuğuna sevgi verdiği zaman çocukta özgüven duygusu oluşuyor. Bu da çocuğun başarılı olmasını sağlıyor. Çocuğun dışarıda önemli adımlar atması için anne babadan sevgi ve değer görmesi gerekiyor. Gerektiğinde çocuklarımıza karşı bir hata yaptığımızda onlardan özür dilemeyi bilmeliyiz. Çocuklarımıza değer verdiğimizi onlara göstermeliyiz. O daha çocuk nasıl olsa deyip geçiştirmemeliyiz. Çocuğumuza sevgimizi gösterirken bunu ölçülü bir şekilde yapmalıyız. Çocuğumuza her istediğiniz aldığımız zaman ona sevgimizi gösterdiğimiz anlamına gelmez’’ dedi.

ÇOCUĞUMUZA VAKİT AYIRMALYIZ

Ailelerin çocuklarına özel vakit ayırması gerektiğini ifade eden Filiz Çırak; çocuğumuza onun yanında olduğumuzu hissettirmeliyiz. 10 dakika bile olsa kalben ve beyin olarak tamamen çocuğumuza  odaklanarak onunla vakit geçirmeliyiz. İnsan istediği zaman çocuğuyla vakit geçirebiliyor. Bir çocukla ilgilenirken tek ilgilenmek gerekiyor. Çünkü çocuk tamamen ona odaklandığınızı ve onun yanında olduğunuzu hissetmeli’’ dedi.

AİLE ÖNCE KENDİNE BAKMALI

Aileler iyi olunca çocukların da iyi olduğunu kaydeden Filiz Çırak; ‘’ Aile önce kendine bakmalı. Yaptığımız hatayı farkına varmalıyız ve ona göre davranmalıyız. Çocuklarımıza bir şeyleri kendi yapması için izin vermeliyiz. Sen yapmazsın gibi cümlelerle çocuğun özgüvenini kırmamalıyız.  Çocuklara sağ ve sol beyinlerini kullanmasına izin vermeliyiz’’ dedi. Ailelerin çocuklarına sadece ezbere dayalı eğitim verdiklerini kaydeden Filiz Çırak; ‘’ Çocuklarımıza zihin çalıştırması gerektiğini öğretmeliyiz. Akıl oyunlarıyla bunu göstermeliyiz. Ezbere dayalı çocuk okulda başarılı olsa da hayata karşı dik duramaz. Çocuklarımızı hayata karşı hazırlamalıyız. Çocuklarımıza yapması gerekeni yavaş yavaş öğreteceğiz. Onun işi severek yapmasını sağlayacağız. Biz doğru yerde olursak çocuğumuzda doğru yerde olur’’ dedi. Filiz Çırak konuşmasının ardından katılımcılarla birlikte çalışma yaptı. daha sonra video gösterimi sunuldu.

ÖZEL ÇOCUKLARDA KULLANIYORUZ

Tomatis Uzmanı Filiz Çırak Tomatis Metodu ile ilgili bilgi vererek; Tomatis Metodu, doğal bir nörosensöriyel uyarım yaklaşımıdır. Metot kapsamında uygulanan dinleme programları, beynin sürekli dikkat kesilmesini ve bunun sonucunda motor, duygusal, bilişsel becerilerin gelişmesini sağlamak üzere, dinlenmekte olan müzik ve sesi gerçek zamanlı değişikliklere tabi tutar. Bu metodu özel çocuklarda kullanıyoruz’’ dedi.

ÇOCUKLARA HAYATI KEŞFETME FIRSATI SUNULMALI

Filiz Çakır’ın ardından konuşan Aile Danışmanı Psikolojik Danışman Esra Şentürk, her şeyin önce bilmekle başladığını ifade ederek; ‘’ Çocuklarımızda var olmayan bir şeyi varmış gibi gösteriyoruz. Değiştirebileceklerimiz ve değiştiremeyeceklerimiz arasındaki farkı bilirsekbaşarıya önemli bir adım atmış oluruz’’ dedi. Çocuğun zihinsel yeteneğinin türü ve kapasitesinin değişmediğini kaydeden Esra Şentürk; ‘’ Çocuğumuzun sadece bir sınav notuna bakara ölçemeyiz. Başarı bir anlamda yeteneklerimizi farkında olarak üstüne gitmektir. Bir çocukta sadece sağ veya sol beyin varsa diğerini aktif hale getirmeliyiz. Aile öne çocuğunun kapasitesini bilmeli. Ona sadece kendini geliştirebileceği imkanı vermeliyiz. Biz sadece ortada olan taşı kaldırmalıyız’’ dedi. Ailelerin kendi yapamadıklarını çocuklarında istedikleri zaman mutsuz olduklarını kaydeden Esra Şentürk, çocuklara hayatı keşfetme fırsatı sunulması gerektiğini belirtti.

SINAV KAYGISININ EN BÜYÜK NEDENİ AİLE

  Kısa süreli belleğin geçici depolama belleği olarak belirten Esra Şentürk; ‘’ Kısa süreli belleğin tam kapasiteyle kullanılması başarı için çok önemlidir.  Kısa süreli belleği uzun süreli belleğe aktarmazsak bilgi geri gelmez. Bilginin sürekli durması için bunu yaparak ve yaşayarak öğrenmeliyiz. Kısa süreli belleğin uzun süreli belleğe atması için rahat stressiz ve kaygısız olunmalı. Eğer kaygı varsa yeni bir şey öğrenemeyiz, öğrendiklerimizi de hatırlayamayız’’ dedi.  Sınav kaygısının en büyük nedeninin aile olduğunu kaydeden Esra Şentürk; Ailenin hal ve hareketleri çocuğu etkiler. Bu da kaygıya neden olur’’ dedi.    Şentürk’ün konuşmasının ardından Kuantum NLP Uzmanı Ayla Uçkun ve Psikoterapist, Nefes terapisti Özge Polat’ın konuşması ile seminer son buldu.

Haber: Hilal ÇARIKÇI