Tasavvuf Kültürü anlatıldı

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından Tasavvuf Kültürü ve Medeniyetimiz konulu konferans düzenlendi.

Tekirdağ 12.11.2018 13:24:00 0
Tasavvuf Kültürü anlatıldı

Prof. Dr. Mustafa Kara’nın konuşmacı olarak yer aldığı konferansta Kuranı Kerim tilavetinin ardından açılış konuşmasını yapan İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Keskin İlahiyat Fakültesinin bugüne kadar gerçekleştirdiği sosyal ve kültürel faaliyetlerden bahsederek, 2018-2019 akademik yılında yapılması planlanan etkinliklerden bahsetti.

 

MEDENİYET, İNSANOĞLUNUN YERYÜZÜNDE KURDUĞU EN BÜYÜK ORGANİZASYON

 

Keskin’in ardından konuşan Prof. Dr. Mustafa Kara ‘’Medeniyet, insanoğlunun yeryüzünde kurduğu en büyük organizasyondur. Bütün medeniyetlerin ortak üç unsuru vardır. Birincisi ilim ve irfan, ikincisi fikir ve felsefe, üçüncüsü güzel sanatlar. Medeniyeti oluşturan güç, bu üç dalda 24 ayar insanlarınız olmasıyla elde edilir. Peki, kim tespit ve teşhis edecek bu değerleri? Bunun objektif ölçüsü şudur: Kendi medeniyet havzalarınızda bu üç dalda ürettiğiniz eserleriniz, diğer havzalardaki insanların dikkatini çekip bunları okuma ve anlama ihtiyacı hissediyor ve sırf bunun için o eserlerin dilini öğrenmeye çalışıyorlarsa o zaman siz medeniyet kurumuna ait birinci sınıf bir eser ortaya koymuşsunuz demektir’’ dedi.

 

TERCÜMEYLE MEDENİYET KURULMAZ

 

Tercümeyle medeniyetin kurulmadığını kaydeden Kara; ‘’Tercüme bir adımdır sadece. Büyük işler yapabilmek için büyük eserleri orijinal dilinde okumak lazım. Buradan ‘İslam medeniyeti var mı?’ sorusunun cevabına ulaşacağız. Batı, Endülüslü İslam âlimi İbni Rüşd’ü anlamak için, İslam medeniyetinin Farsça ve Türkçe’den başka temel üç dilinden Arapça’yı öğrendi. Çünkü İbni Rüşd, Aristo felsefesine öyle bir açılım getirdi ki Avrupalıların ağzı açık kaldı. Tüm dünyadan insanlar bugün bile Mevlana’yı öğrenebilmek için Farsça, Yunus’u anlamak için Türkçe öğreniyor. Yunus’u anlamak için Türkçe öğrenmeye değer. Dolayısıyla İslam medeniyeti bir hayal ve rüya değildir; bir dünya gerçeğidir” dedi.

 

DİNİN ANA TERİMİ “İMANDIR”

 

Mezhepler ve tarikatlar konusuna açıklık getiren Prof. Dr. Mustafa Kara tasavvuf kültürü ve din eğitimine de değinerek; “Tasavvuf dünyası da İslam dünyası içinde zamanla kurulup gelişen bir yaşama ve düşünme biçimidir. Tasavvuf kelimesi sonradan verilmiş bir kelimedir. Önemli değil, önemli olan şudur; dinin temel bir terimi var. Dinin ana terimi “imandır”. İmanın yeri kalptir. Öyleyse din eğitimi bir kalp, bir gönül eğitimi, bir ahlak eğitimidir ve kalbimizdeki menfilikleri yok etmektir. Kuran da bunu hedefliyor zaten. Hedef tasavvuf, tarikata girmek değildir; hastalıklarla zaaf içinde olan gönlü bir cihat ile Kalbî Selim noktasına taşımaktır. Kalbî Selim makamı, makamların şahıdır. Okumamız, yazmamız ve çizmemizin hedefi bu olmalı. Bu dünyada Allah’ın bize gösterdiği hedef bu, ahlak işte bu” dedi. Konferansın sonunda Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şefik Kurultay tarafından hat işli rölyef ve İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Keskin tarafından Namık Kemal Sempozyumu kitabı verildi.

Haber: Melek ELMA 

 


0282 726 91 91
0282 747 65 10