Çerkezköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından üniversite sınavına girecek olan Çerkezköy'deki liselerin son sınıf öğrencilerinin motivasyonunu ve akademik başarısını artÄ
Çerkezköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından ilçe genelindeki okullarda öğrenim gören 12. Sınıf öğrencilerine yönelik ‘Sınav Başarısı ve Motivasyon’ semineri düzenlendi. Üniversite sınavına girecek olan Çerkezköy’deki liselerin son sınıf öğrencilerinin motivasyonunu ve akademik başarısını arttırmak amacı ile düzenlenen seminere konuşmacı olarak ‘Bonus Hoca’ lakaplı TRT Eğitim Editörü Süleyman Beledioğlu katıldı.
KATILIM YOĞUN OLDU
Çerkezköy Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü Konferans Salonu’nda dün saat 11:00’da düzenlenen seminere İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Gümüş, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
“TEKNOLOJİYE YENİLMEYEN HER ÖĞRENCİ BU SINAVDA BAŞARILI OLUYOR”
Seminerde açılış konuşmasını yapan İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Gümüş, “Önümüzde 1,5 ay sonra büyük bir sınav var. Ben hepinizle aşağı yukarı konuştum. Bu sınavda başarılı olmaktan başka çaremiz yok. Gelecek kimin geleceği benim. Yani ben senin geleceğinim. Kimin için yapıyorsun kendin için. Fedakarlık yine kendin için. Her şey senin için. Pes etmek yok asla. Öğrenme isteğimiz ve hedefimiz öğretmenlerimizin bize öğretme hevesinden daha çok olacak. Bu olduğunda öğrenmenin en üst düzeyde olduğunu göreceksiniz. Yani 2,5 ay sonra açıklanan sınav sonuçlarına göre istediğiniz üniversite ve bölüm olacak inşallah. Bu 1,5 ayı küçümsemeyin arkadaşlar. Çok büyük bir zaman dilimi. Teknolojiye yenilmeyen her öğrenci bu sınavda başarılı oluyor yeter ki planlı programlı çalışın” dedi.
HEP BERABER BAŞARACAĞIZ
Ortaokul öğretmenlerine seslenen Gümüş, “Tercih döneminde puana göre değil öğrencinin girmek istediği okula göre tercih yapın” dedi. Doğru yönlendirme çok önemli olduğunu ifade eden Gümüş, “Yanlış yapmamayı öğreneceğiz. Bilmediğimiz soruya dokunmayacağız. Benden bir şey olmaz cümlesinin unutun herkesten bir şey oluyor. Kendi içinizdeki cevheri lütfen keşfedin. Ve kendinize gelin ders çalışın. Hep birlikte bu yıl üniversite sınavında Çerkezköy ilçesi olarak büyük bir başarı hikayesini birlikte yazacağız. Bunu siz yazacaksınız. Biz yazacağız. Öğretmenimiz yazacak. Hep beraber başaracağız” dedi.
ÜNİVERSİTENİN TANITIMINI YAPTI
Gümüş’ün konuşmasının ardından Doğu Akdeniz Üniversitesi Marmara Bölge Sorumlusu Çağla Kucur, üniversitenin tanıtımı ile ilgili video gösterimini sunmasının ardından üniversite hakkında bilgi verdi.
“SINAV HER ORTAMDA DEĞİL, SINAV ORTAMINDA YAPILIR”
Öğrencilerin çalışma motivasyonu ve ders çalışma ortamları hakkında bilgiler paylaşan Süleyman Beledioğlu, sınavın zorlayıcı olmasının sebepleri arasında zaman sınırı, psikolojik zorlayıcılık ve en önemlisi ortamsal zorlayıcılığın yer aldığını ifade ederek, “Normal zamanda eğer kulaklıkla soru çözersen gerçek sınavda dinleyemeyeceğin için ortamsal zorlayıcılık yaşarsın. Beyin kulaklıkla soru çözmeye alıştığı için sınavda zorlar. Ayrıca soruları çözerken örneğin 300 soru çözecekseniz hepsini bitirene kadar yerinizden kalkmayın. Çünkü gerçek sınavda bütün soruları bitirene kadar kalkamayacaksınız. Ancak beyninizi buna alıştırdığınız için sınav esnasında da kalkmak isteyeceksiniz. Bu nedenle sınavda zorlanacaksınız. Soru çözerken zor olan soruları öğretmene sorarım deyip kenara ayırmayın. Çünkü çok soru çözdüğünüzde bilemediğiniz soruları öğretmene sorayım derseniz burada da zorlayıcı becerinizi geliştiremezsiniz” dedi. Sınavda yasak olanların şimdiden yapılmaması gerektiğini ifade eden Beledioğlu, “Sınav her ortamda değil, sınav ortamında yapılır” ifadesine yer verdi.
“SİZLER 2 NEDENDEN DOLAYI KAZANACAKSINIZ”
Temel çalışma yöntemlerinin ders dinlemek, evde konu tekrarı yapmak, evde soru çözmek, etüt almak, deneme sınavına girmek ve daha çok soru çözmek olduğunu ifade eden Beledioğlu, “Bunlar yarışmacı yöntemidir. Sürpriz olmayan herkesçe doğal görülen bir başarı elde edersiniz. İlerleyebilirsiniz ama sıçrama yapamazsınız. Ekstra çalışma yöntemleri ise ön çalışma, özetleme, zorlayıcı problem çözümleri yapmak, soru yazma, özümleme, düzenleme yapmak, kodlama ve anlamlandırma yapmak, pekiştirme yapmak, ekleyici ve genişletici konu tekrarı yapmak, zihin tekrarı yapmak, sesli tekrarı yapmak, yazarak çalışmak, işbirlikçi öğrenme yöntemi kullanmak, bir konuyu başkasına öğretmek, şemalar ve çizelgeler çıkartmak, göz gezdirme tekrarları yapmaktır. Bunlar rekabetçi yöntemlerdir. Bunlar rekabet ettirici, sıçramam nitelikli ilerlemelere yol açan yöntemlerdir. Sizler 2 nedenden dolayı kazanacaksınız, birincisi çalıştığınız için ikincisi ise rakiplerinizin yapmış olduğu aptallıklardan dolayı” dedi.
“BAŞKALARININ DÜŞÜNCELERİNİN SİZİN HAYALLERİNİZİ GÖLGELEMEYE İZİN VERMEYİN”
Neden hep aynı çalışma yönteminin kullanıldığını anlatan Beledioğlu, “Başaramıyor olmayı kişiselleştirmek, yani matematiği başaramıyor olmayı “kendimizdeki kişisel özelliklere bağlamak” bir kişiselleştirmedir. Bu anlayış set düşünmeye ve çözüme kapalı bir anlayışa yol açar. Oysa başaramıyor olmayı kullandığınız çalışma yöntemlerinin yetersizliğine bağlamanız gerekir. Başkalarının isteklerinden dolayı kendi hayallerinizden ve isteklerinizden vazgeçersiniz. Türk insanı bireysel yaşayamıyor. Kim ne derse desin hayallerinize devam edin. Başkalarının düşüncelerinin sizin hayallerinizi gölgelemeye izin vermeyin” dedi.
“İNSAN BEYNİ İŞİTTİĞİ HER ŞEYİ GÖRMEK İSTER”
Sınavlara çalışan her öğrencinin tek bir yöntem kullanmaması gerektiğini ifade eden Beledioğlu, “Kelimeler hafızada birden çok biçimde depolanmaktadır. İşitsel olarak hece sayısı ve telaffuz edilme biçimi ile depolanabilmektedir. Görsel olarak, kelimelerin ilk veya son harfleri ile depolanabilmektedir. Anlam bakımından yani benzer anlamındaki diğer kelimelerle eşleşerek depolanabilmektedir. İnsan beyni görsel hafızadadır. İşitsel hafızaya kaydettiğiniz her bilgiyi mutlaka görsel hafızaya da kaydedin. İnsan beyni işittiği her şeyi görmek ister. Öğrendiğiniz bilgileri öğrenip öğrenmediğinizden emin olun” dedi.
SINAVDA BİLİP DE YAPAMAMANIN NEDENLERİ NELER?
Sınavda bilip de yapamamanın nedenlerini anlatan Beledioğlu, sınavda yasak olan şeyleri yapmak, zor soruları hocaya sorarak zorlayıcı beceriyi geliştirmemek, işitsel hafızayı görsel hafızaya kaydetmemek, ve öğrendiğimiz bilgileri çöp sepetine atılmasına izin vermek” dedi. Sınav anında soruları hangi stilde okunması gerektiğini de anlatan Beledioğlu, bir metni içimizden okursak sadece okuduğumuzu anlarız. İçimizden okuduğumuzda sadece okunan odaklanıldığı için okuma hızı sesli okumaya göre 3-4 kat hızlanır. Aynı metni sesli okursak metinden daha fazlasını anlarız. Sesli okumada dikkatimiz telaffuz biçimi ve diğer anlamlara kaydığı için sesli okuma içimizden okumaya göre daha yavaştır. Okuma hızımız düşünme hızımızın gerisinde kalırsa beyin aradaki boşluğu başka düşüncelerle doldurur. Anlama hızının düşünme hızından yavaş olması halinde de böyle olur” dedi.
ÖĞRENCİLERE TAVSİYELERDE BULUNDU
Öğrencilere tavsiyelerde bulunan Beledioğlu, “ Uyumadan önce en zor derse çalışın ve uyuyun. Sabah kalktığınızda ise çalıştığınız konularla ilgili soru çözün. Sabah 1 saat ders çalışın ancak 50 dakikasını desr çalışarak son dakikasını ise konuyu tekrar ederek geçirin. Sizlerin öğrenme arzusu öğretmenlerin öğretme arzusundan üstün olmalı ki başarıyı yakalayabilesiniz” dedi. Seminerin sonunda Süleyman Beledioğlu’nun “Hangi üniversiteyi kazanmak istiyorsunuz” sorusuna öğrenciler istedikleri üniversitelerin isimlerini coşkulu bir şekilde söyledi.
Haber: Hilal ÇARIKÇI
