Trakya Savaşı Ve İşgali'ni ele aldı

Kurtuluş savaşında bilinmeyen birçok olayı  aydınlatarak  kaleme alan Selman Akı düzenlenen konferansta  milli mücadelede yaşananları anlattı.

TRAKYA SAVAŞI VE İŞGALİ’Nİ ELE ALDI

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan konferansta Türk Ocakları Çerkezköy Temsilcisi Burak Candaş’ın konuşmasıyla devam etti.  Trakya’daki Milli Mücadele konusunda uzun bir araştırma çalışması yaparak bu konuda çeşitli kitaplar yazan Yazar Selman Akı, konuşmasının ilk bölümünde Trakya Savaşı ve İşgali’ni ele aldı.  Selman Akı, Trakya Savaşı ve İşgal’i hakkında şöyle konuştu, “20 Temmuz 1920’de Yunan birliklerinin Trakya taarruzları başladı. Yunan birliklerinin sabah saat 05.00’de kılkış zırhlısı ve iki muhriple Marmaraereğlisi’ni bombalaması ve aynı gün Sultançiftliği (Sultanköy) cıvarına asker çıkarmaya başladı. Kısa sürede 168 alayın Çorlu’daki iki taburunun dağılmasıyla Çorlu işgal edildi. Demiryolu nedeniyle stratejik öneme sahip olan Çerkezköy, 23 Temmuz 1920 tarihinde cuma günü işgal edildi. 23 Temmuz 1920 tarihi, aslında Çerkezköylülerin Yunanlılarla karşılaşmasını tam olarak yansıtmıyordu. Yunanlılar, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1. Dünya Savaşı’ndaki mağlubiyetinden ve oluşan otorite boşluğundan yararlanıp demiryollarını korumak bahanesiyle Trakya’ya bir tabur asker sokmuştu. Bu taburu mensup Yunan askerleri Çerkezköy’de de varlığını hissetmiştir. Osmanlı askerlerinin yeterli direniş göstermemesi nedeniyle Trakya Savaşları’nın 25 Temmuz akşamı sona ermesinin ardından Saray’da 27 Temmuz 1922 tarihinde işgale uğradı. İşgal ettikleri bu topraklarda kalıcı olacaklarına inanan Yunanlılar, karşılaşacakları olası direnişlerin de önüne geçmek için köylere bu coğrafyada yaşayan Rumları kahya ve korucu olarak atadılar. En önemli değişikliği de Saray İlçesi’nde yaptılar. Direniş yanlısı belediye Reisi Kamil Efendi’yi görevden alıp yerine Ahmet Efendi’yi atadılar. Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin Saray’daki siyasi teşkilatının reisi de olan Müftü Ahmet Nuri Bey’i tutuklayıp Kırklareli’ne sevk edip yerine kendilerine yakın bir başka Ahmet Efendi’yi müftü olarak atadılar. Yaptıkları  bu önemli değişikliğin beklenen etkiyi yapmadığını gören Yunanlılar, sadece bu bölgede değil Trakya genelinde düzenlediği mitinglerde konuşturdukları Saray belediye Başkanı ile Saray Müftüsü, Yunanlıların saltanatının ve hilafetin koruyucu olduklarını, Yunanlıların işgalci olmayıp kurtarıcı olduklarını söylüyorlardı. Mitinglerde Yunanlıların başarılı olması içi, dualar eden atanmış müftü Ahmet Efendi de Saray genelinde de sarıklı sözde din adamları vasıtasıyla, mücadelenin halife fetvasıyla olmadığını ve ölenlerin şehit, yaralıların gazi olamayacağını ve karılarının da boş düşeceğini anlatıyorlardı”.

BELGELERDEKİ YUNAN ZULMÜ

Araştırmacı Yazar Selman Akı, belgelerle de Trakya’daki Yunan zulmünü anlattı. Akı, “9 Temmuz 1919 Yunan askerlerinden 5 atlı Pınarça Köyü’ne giderek ahaliye silahlı saldırıda bulunup tecavüz olayları gerçekleştirdi. 19 Temmuz 1919 Çerkezköy İstasyonu’ndan Vize’ye gitmekte olan yolcu arabasının önünü kesen Yunanlılar arabacı Osman Ağa’nın bütün parasını alıp parmaklarını kasatura ile kesti. İstasyon’da kömürcülük yapan Kürt Mustafa ve arkadaşları Tahsin ve Ahmet efendilerin önüne çıkan iki silahlı Yunan askeri tarafından arama yapılıp darp edildiler. 26 Ağustos 1919 Çerkezköy İstasyonu yakınındaki Dağ Yeniköy Çiftliği’ne gitmek üzere yola çıkan İbrahim Nüzhet Efendi’nin iki yunan askeri tarafından önü kesilerek 178 kuruş ile saat ve kösteği darp edildi. 10 Nisan 1920’de 15 günden beri İstanbul-Edirne arasında işlemekte olan trenlerin Çerkezköy’de durdurularak Yunan memurlar tarafından pasaportları kontrol edilen yolcular arasında Osmanlı vatandaşları indirilerek yanlarında bulunan eşya ve paraları gasp edildi ve bu yolculara işkence yapılıp ayrıca Müslüman kadınlara da işkence ve tecavüzlerde bulunuldu.”dedi.  Akı  bu konularda daha birçok bilgiler aktardı ve bölge halkının Yunan zulmüne karşı çetin direniş gösterdiğini ve özellikle Trakya Bölgesi’nde Milos adasına sürgüne gönderilenlerin çoğunun da bu bölgede direniş gösterenler olduğuna dikkat çekti. Milos’a sürgüne gönderilen 3 binin üzerindeki insanın bir kısmı açlıktan bir kısmının da aşırı dayaktan öldürüldüğünü ve Milosa ancak bunlardan 1600’ün varabildiğini ve burada da bir çoğunun öldüğünü ve geriye ancak 50-60 kişinin dönebildiğini kaydetti. Akı konuşmasının sonunda soruları da tek tek yanıtladı. Program sonunda Türk Ocakları Çerkezköy Şube Başkanı Burak Candaş  Araştırmacı Yazar Selman Akı’ya plaket takdim etti.

Haber/Seyit SÜREN