Aile bir devlet içindeki kurumların en temelidir

Çerkezköy Halk Eğitim Merkezi'nde Mevlidi Nebi Haftası münasebetiyle Çerkezköy Müftülüğü tarafından 'Peygamber ve aile' konulu konferans düzenlendi. Konferansa katılan Tekirdağ İl M?

Çerkezköy 12.11.2019 18:14:00 0
Aile bir devlet içindeki kurumların en temelidir

Dün saat 14.00’de Halk Eğitim Merkezi’nde ‘Peygamber ve aile’ konulu konferans düzenlendi. Konferansa, Çerkezköy Kaymakamı Atilla Selami Abban, Çerkezköy Emniyet Müdürü Sertan Topkaya, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Volkan Torun, Çerkezköy Nüfus Müdürü Gülhan Yavuz, Tekirdağ İl Müftüsü İsmail İpek, Çerkezköy İlçe Müftüsü İdris Çatmakaş, Kızılay Derneği Çerkezköy Şube Başkanı Hasan Karaca, muhtarlar, gaziler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Çerkezköy Ehlibeyt Dergahının geçtiğimiz ay düzenlediği aşura günü etkinliğine Çerkezköy müftülüğünden hiç kimse yer almazken, Çerkezköy Ehlibeyt Dergahı Başkanı ve Dedesi Seyit Sinan Boztepe’nin dün müftülüğün programına katılması dikkatlerden kaçmadı.

 

MİLLETÇE SENİ SEVİYORUZ YA RESULALLAH

 

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra Gaziosmanpaşa Cami Müezzin Kayyımı Mehmet Tosun Kuran-ı Kerim okudu. Kuran-ı Kerim Tilavetinden sonra açılış konuşmasını yapan İlçe Müftüsü İdris Çatmakaş, “Bugün tüm gönüller aynı coşkuyla coşuyor. Vatanın bütün satında Hz Muhammed (S.A.V.)’ın aşkıyla bugün coşuyor. Onun için biz diyoruz ki milletçe seni seviyoruz ya Resulallah. Bizim sevgimizi Rabbim daim eylesin. Katılan herkese teşekkür ederim.” Dedi

Müftü Çatmakaş’ın açılış konuşmasının ardından Diyanet İşleri Bakanlığı tarafından hazırlanan Hz. Peygamber ve aile sinevizyonu izlendi. Sinevizyon izletisinden sonra Abdurrahman Gürses yatılı Kur’an Kursu öğrencileri ve İlçe Vaizi Mehmet Emin Çavdar ilahi korosu, çeşitli ilahiler söyledi.

 

 

“KONU PEYGAMBER VE AİLEDİR”

 

İlahi korosunun ardından konferans vermek üzere sahne alan Tekirdağ İl Müftüsü İsmail  İpek, “Mevlidi Nebi Haftanızı kutluyorum. Haftamızın hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz  ediyorum. Türkiye’de ve yurt dışında Mevlidi Nebi Haftası çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Peygamber Efendimizi anlatmak hatırlatmak ve Efendimizin hayatından bahsetmek icap eder. Ancak Diyanet İşleri Başkanlığı eskiden Kutlu Doğum Haftalarıyla, 2 senedir de Mevlidi Nebi Haftalarıyla her sene İslam dininin çok önem bir konusunu gündeme alır ve bunu incelensin, anlatılsın, anlaşılsın diye herkesin takdirlerine sunulur. Bu seneki ve bu haftaki konumuz ‘Peygamber ve aile’ konusudur.” dedi.

 

İLK AİLE CENNETTE KURULDU

 

“Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum” diyen Müftü İpek, “Bugün çok önemli bir konuyu konuşacağız. Aileyi konuşacağız. Bugün ailelerimiz tehlike altında ve sıkıntı çekiyor. Aile mefhumu bizim çok önemli bir değerimizdir. Gayri Müslimlerinde bizi en çok kıskandığı en önemli noktalardan biridir. Aile bizim değerimizdir. Bugünlerde sanki aile mefhumunu kaybediyoruz. Onun için Diyanet İşleri Başkanlığı bu haftayı aileyi gündeme aldı. Ailemize ve birbirimize sahip çıkalım. Bizden beklenen aile hukukuna riayet edelim. Biliyorsunuz, ilk aile cennette kuruldu. İlk insanlarda cennette yaratıldı. Hem ilk insanlığın başlangıcı olması sebebiyle hem de ilk ailenin kurulmuş olması sebebiyle cennet bizim ana bizim ana vatanımızdır, öz yurdumuzdur. Allah bizi orada insan olmayı ve orada aile olarak hayat sürmeyi orada lütfetti. Zaten Allah, insanoğluna çok değer verdi. Sonra ilk insanı da peygamber yaptı. Onun eşi Havva annemizi de ona cennet nasip etti. Bir düşman var biliyorsunuz. Buna dikkatinizi çekmek istiyorum. Allah şeytanın adını andığımız zaman lanet onun üzerine olsun diye kendisi ifade etmiş ve bunu bizim de söylememizi arzu etmiş oluyor. Kovulmuş ve lanetlenmiş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım. Hangi iş ne olursa olsun bu iş Besmele ile başlamadıysa o işten hayır gelmez diye buyuruyor Peygamber Efendimiz. Onun için her işe Besmele ile başlamamız lazım.” diye konuştu.

 

 

KABE, DÜNYANIN MİHENGİDİR

 

İpek “ İlk aile cennette kurulmuş ama şeytan onları kandırdı ve zarar verdi. Onların cennet çıkmasına sebep oldu. Çok büyük bir üzüntü yaşadı o aile. O ailenin hanımı Cidde’ye, kocası Himalaya Dağları’na bırakıldı. Bunların bir araya gelmesi yıllarca sürdü. Nihayet Mekke’de buluştular. Mekke denince ne aklınıza geliyor. Yer yüzünde kurulan Allah’ın adıyla kurulan ilk ev ve ilk ibadethanedir. Yeryüzünün odak noktasıdır. Kabe, dünyanın mihengidir. Arafat (tanışma yeri) Meydanı da orada geliyor. Orda karı-koca oldular ve çocukları oldu. Çocukları biri Kabil ve biri Habil idi. Kabil ne yaptı, kardeşini öldürdü. Niye? Kıskançlık yüzünden öldürdü. Bugün insanlar birbirlerini kıskanıyor. Gelin kaynanayı kıskanıyor, kaynana gelinini kıskanıyor. Bunu anlamak mümkün değil. Halbuki biri anne biri evlat. Seve seve alır sonra düşman olur. Anlamak mümkün değil. Ben bir gelin olsa idim kaynanamı mutluluktan öldürürdüm. Mutluluktan coştururdum. Onu severdim. Kendi annemden ayrı tutmazdım. O da ne kadar kötü olursa olsun iyi davranmaya mecbur kalırdı. Peygamber Efendimize bakıyoruz. Kendisinden 15 yaş büyük olan Hz Hatice annemizle evlendi. Annemiz, evlenmeden önce 2 evlilik geçirdi. Ama o Hatice annemiz peygamber efendimizi bağrına basmıştır. Öyle güzel muhabbet etmişler 6 çocukları olmuş. Peygamber olduktan sonra en yakın destekçisi olmuştur. O’na güvenilir Muhammed diyenler, Peygamber olduktan sonra düşman oldular. Bunu da anlamak mümkün değil” dedi.

 

MÜMİNLERİN VARLIĞI, DÜNYA İÇİN SİGORTADIR

 

İpek, “Allah, Peygamber Efendimize bu görevi niye verdi. İnsanoğlunu yetiştirsin, eğitsin diye verdi. Bilgilerle donatsın ve yanlış, günah işlemesin diye insanlara örnek olsun diye göndermiştir. Bir Ayet-i Kerime var benim çok hoşuma gidiyor. Enbiya Suresi 107’nci Ayet-i Kerimesi.” dedi. Ayet-i Kerime’yi salonla birlikte okuyan Müftü İpek, “Ey Muhammed, biz seni Aleme rahmet olman için gönderdik. Sen rahmetsin. Rahmet deyince ne aklınıza geliyor. Çoğunuz çiftçisiniz, yağmur geliyor demi akla. Yağmur az yağsa kuraklık, çok yağdığında azap olur. Rahmet yağdığı zaman toprak suya kanar ve bereket olur. Allah her şeye kadirdir. Her şeyi yaratan Kıyamet Gününü bize hatırlatıyor. Müminlerin varlığı, dünya için sigortadır. Müminler oldukça kıyamet kopmayacak. Ben size bir örnek vereyim, şimdi böbrek hastalarımız var. Kalbi rahatsız o0lan insanlar var. Bir karaciğer nakli için arıyor insanoğlu, bulsam da bu sıkıntıdan kurtulsak. Her şeyini verir demi. Biz bunca nimet hakkını nasıl ödeyeceğiz? Bu hak hukuk Allah demekle ödenir, aile olmakla ödenir. Aile fertleri olarak herkesin birbirini sevmesiyle ödenir. Vazifelerimizi yerine çalışmaya çalışırken hata da edebiliriz. Tövbe etme fırsatı bizlere verilmiştir. Kardeşlerimiz biz Allah’ın mülkünde yaşıyoruz. Birçok şeyler yaratılmış ama biz onlarla ilgilenmiyoruz. Her yaratılanın bir sebebi var. Allah Ayeti Kerimesi’nde bu durumu ne güzel özetliyor. Biz gökteki yıldızları ve ayı gece kullarım bir yere takılıp düşmesin diye kandil olsun diye yarattım. Allah’ın insanoğluna verdiği değere bakın. Allah bir şeye değer verdiyse o değerlidir. Kabe’nin ne özelliği var? Kabe denen bina 4 taş duvardan oluşur. Şimdi Kabe taş kayanın üzerinde. Kayanın üzerinde ama mübarek bir yerdir. Hac ön kayıtları Pazartesi Günü başladı. Kaç para en ucuz hac biliyor musunuz? 25 bin lira. 25 lirayı verip hacca gitmek için insanlar yanıyor, gidemiyorum deyince ağlıyor. Niye herkes oraya girmek istiyor? Çünkü çok değerli. Kim verdi o değeri? Allah verdi. Onun için Allah’ın verdiği değerler çok değerlidir. Allah, aileye de değer vermiştir.” dedi.

 

İNSANOĞLU EĞİTİLMEZSE, İNSANOĞLU TEHLİKELİ VARLIKTIR

 

Doğduğunda her bebeğin mis gibi koktuğunu söyleyen Müftü İpek, “Ne zaman kötü kokmaya başlıyor? İnancı değiştiği zaman, ahlakı değiştiği zaman, kötü işler yaptığı zaman çekilmez bir varlık oluyor.” dedi. İpek, “Yeryüzünde toprak mı, çok su mu çok? Yeryüzünün 3’te 2’si denizdir. 3’te 2’si deniz içinde milyonlarca varlık var. O kadar çok su olduğu halde bu insanoğlu, torağı kirlettiği gibi utanmadan bir de denizleri kirletiyor. Bu insanoğlu böyle tehlikeli varlıktır. Eğer insanoğlu eğitilmezse, insanoğlu tehlikeli varlıktır. Çünkü onun peşinde şeytan vardır. Şeytan onu kandırdı mı? Nefiste onu aldattı mı? Bu insan da öldürür, karısını döver, içki içer ve benzeri birçok kötülük yapar. Onun için biz insanoğlu çok iyi yetiştirilmeliyiz.” diye konuştu.

 

İNSANIN EN YAKINI EŞİ OLMALIDIR

 

İpek, “Biz insanoğlu üzere çok eğilmeliyiz. Bunun en iyi yolu yöntemi de ailedir. Hepimizin bir annesi var. Ana gibi yar vatan gibi diyar olmaz derler. Bizim en yakınımız annemiz ve babamızdır. İkinci en yakınımız eşimizdir. Ama ben bunu tersine çevirmek istiyorum. Evlendikten sonra insanın en yakını eşi olmalıdır. En iyi ilim nerde öğrenilir? Laboratuarlarda öğrenilir. Laboratuarlarda öğrenilen bilgiye bilim diyorlar. Yani kesin bilgi. İşte Laboratuarlarda edinilmiş bilgi gibi ben 44 yıllık bir hoca olarak, 5 kız çocuğu bir baba olarak, 14’ncü görev yerinde vazife yapan biri olarak, 25 defa ev taşımış kahır çekmiş bir ağabeyiniz olarak söylüyorum insanın en yakını karısıdır. Koca için karısı, karı için kocasıdır. Eş demiyorum söylemeyi de sevmiyorum. Eş nedir bilir misiniz? Doğduğunuz zaman göbek bağına eş derler, oda çöpe veya gömülür. Peygamber Efendimiz karı-kocayı bir bütünün iki yarısıdır. Bir araya geldi mi bütün olur. O bütünden çocuk olur. Eğer bu evlatlar, meşru yollardan dünyaya geldi ise güzelce terbiye verilip, helal rızıkla da beslenirse bu evlatlar hanımefendi olur, beyefendi olur. İnsan olur, Ümmeti Muhammed olur. Devletin yurttaşı, milletin asil bir ferdi olur. Değerli insan böyledir.” ifadelerinde bulundu.

 

AİLE BİR DEVLET İÇİNDEKİ KURUMLARIN EN TEMELİDİR

 

“Aile bir devlet içindeki kurumların en temelidir” diyen Müftü İpek, “Kaymakam bey, buradaki devletin başıdır. Müftü buradaki din hizmetlerinin başıdır. Ama kaymakama bağlıdır. Kaymakam Bey’in teknisyenidir, emniyetle işleri emniyet müdürlüğü götürür. Buradaki devletin başı müftüdür, ilin validir, devletin başı cumhurbaşkanıdır. Allah hepsinden razı olsun. Allah herkese güzel hizmetler nasip etsin. Kurumlar kurumları ve böyle dağılıp gitmiştir. Bu kurumaların en başı ailedir. Çünkü nikâh resmi bir akittir. Herkes bu kurma saygı gösterir. Niye? Çünkü bu kurum insan yetiştirir. Başka hiçbir kurum bunu yapamaz. Eğitir, öğretir karnını doyurur ama insan yetiştiremez. Onun için ailenin görevi nedir çocuk dünyaya getirmektir. Çocuk dünyaya getirmeyi bu dönem de insanlar gereksiz, lüzumsuz hatta çocuk gelemese daha güzel olur diye düşünüyor. Bu kadar neyin kafası batının kafasıdır. Batası batının kafasıdır. Batı kültürü çocuktan hoşlanmazlar. Köpeğe değer verir, çocuğa değer vermez. Bunu bilerek söylüyorum yurtdışında görev yaptım.” dedi.

 

PEYGAMBER HANIMI DEĞİL, İYİ İNSAN OLMAK ÖNEMLİDİR

 

 Peygamber Efendimizin yolundan gidecek sünnetine uyacak insanlar olmalı” diyen İpek,  “O’na dünya da ümmet olacak ve onun yanında yürüyecek insanlar olacak. O ne yaptı? Evlendi, çocukları oldu. Çocuklarını çok sevdi, eşini çok sevdi. Sonra torunları oldu, Hasan ve Hüseyin Efendimiz oldu. Onlar çok güzel yetişti. Onlar Ümmeti Muhammed’in göz bebeği oldu. Değerli kardeşlerim mesela Aişe annemiz Ümmeti Muhammed’in müftüsüdür. Ashap ona danışırdı. Ama öyle peygamber anaları var ki cehennemlik olmuştur. Allah onarlın adını Kur’an’da beyan etmiştir. Nuh’un eşi ve oğlu, Lut Peygamberin karısı haindir demiştir. O da peygamber hanımı bu da peygamber hanımı. Demek ki peygamber hanımı olmak o kadar önemli değil. İyi insan olmak önemlidir. Bir örnek vereyim Hz Ömer Efendimiz halife olduktan sonra halifeyken yatıp uyumadı. Kendisi saraylarda yaşamamıştır. Saray deyince yanlış anlaşılmasın. Sözüm bir yere çekilmesin. Genel de büyük insanlar güzel yerlerde yaşıyorlar. Kendisi sabaha kadar geziyor. Nedir derdi? Aç, susuz var mı? Dertli, kederli var mı? Kendisi bir evin önünden giderken bir konuşmaya rastlıyor. Kızım Fatma yarın sipariş çok, keçimizden de bugün çok fazla süt alamadık içine biraz su katı ver kızım diyor. Fatma, diyor ki; anne Halife süte katmayı yasak etmedi mi? Anne, halife uyur şimdi nerden bilecek. Anne Hz Ömer görmez ama Allah görüyor der. Hz Ömer kapıyı çalar ve kızınız Fatma’yı oğlum Abdullah’a nikahlamak istiyorum. Abdullah’ta genç yakışıklı delikanlı. Böyle bir kızla evlendirmek çok güzel veya böyle bir damatla evlendirmek çok güzel. Annesi ne kadar kötü olursa olsun sen kızına bak. Suçlar da kişiseldir. Amellerde kişiseldir. Ama aile ortamında öyle değil eğer iyi insan yetiştirdiysek cennete gideceğiz. Eğer kötü insan olarak yetiştirdiysek onarlın azabını çekeceğiz.”diye konuştu.

 

ALLAH BUYURUYORKİ BEKAR OLANLARI EVLENDİRİN

 

Tekirdağ İl Müftüsü İsmail İpek, “Evlendiğimizde hiçbir şeyimiz yoktu ama evlendikten sonra rızıklara boğdu. Aile olmaktan çok sevap kazıyoruz. Aileden biz farz sevabı elde ediyoruz. Evlilikler, ölünceye kadar olması azlım. İşte biz ölünceye kadar farz sevabı kazanıyoruz. Allah buyuyor ki içinizden bekar olanları evlendirin sakın evlendirmemelik etmeyin. Fakirseler de evlendirin. Çünkü Allah onların ihtiyaçlarını kendisi giderecek.” dedi.

 

Haber/Ogün DÜRÜMLÜ


0282 726 91 91
0282 747 65 10