Öztrak: Çukurdaki kurtçuklar gibi birbirlerini yiyorlar

CHP Sözcüsü ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetiminde geçen 19 yılın sonunda, Marmara Denizi'ndeki müsilaj gibi yapış yapış pisliğin ülkenin her ye

Tekirdağ 8.06.2021 11:41:00 0
 Öztrak: Çukurdaki kurtçuklar gibi birbirlerini yiyorlar

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bugün Genel Merkez’de MYK gündemine dair düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

 

MARMARA CAN ÇEKİŞİYOR

 

Marmara Denizinin can çekiştiğini kaydeden CHP Sözcüsü ve Tekirdağ Millitvekili Faik Öztrak, “Marmara Denizi’nde müsilaj kâbusu büyüyor. Deniz salyası tüm Marmara’yı, hatta Kuzey Ege’yi etkiliyor. Bu, sadece denizin üstünü örten bir pislik değil, aynı zamanda denizin altını da öldüren, çölleştiren bir bela… Bize ait tek denizimiz olan Marmara Denizi can çekişiyor. Bugünlere elbette bir günde gelmedik. Ama bugün bakıyoruz bu konuda en son konuşacak olanlar, ülkeyi 19 yıldır yöneten, İstanbul’u 25 yıldır yöneten, sonunda da “İstanbul’a ihanet ettik”lerini itiraf etmek zorunda kalan mevcut kadrolar. Şehit kanlarıyla sulanan vatan topraklarını, talan edilecek kupon arazi olarak gören saray zihniyeti. 19 yılda; oksijen yuvası Kazdağları siyanürle, zümrüt yeşili Cerattepe dinamitle, güzelim İkizdere iş makineleriyle, dünyanın gözbebeği Salda Gölü betonla tanıştı. Rant müptelası bu gözü dönmüş kadrolar, şimdi de Talan İstanbul Projesiyle, tüm Marmara’ya, tüm Trakya’ya, yeni bir ihanet hançeri saplamaya hazırlanıyorlar. Marmara Denizi işte bu ihanetlere isyan ediyor. Yılların hatalarını “Alın, yüzleşin” diyerek, suyun yüzüne vuruyor. Tekrar söylüyoruz: Bizim iktidarımızda, tabiatın idam fermanı olan kötü işlere izin vermeyeceğiz. Talan İstanbul Projesine, bu suça ortak olanlara, tek bir kuruş kaptırmayacağız” dedi.

 

19 YILDA YAPIŞ YAPIŞ PİSLİK HER YANI SARDI

 

Öztrak, “Erdoğan yönetiminde geçen 19 yılın sonunda bu yapış yapış pislik, ülkemizin her yerini sarmış vaziyette. Metal yorgunu Saray Hükümetinin yönetemediği ülkemiz, Cumhur İttifakı’nın içindeki kavga nedeniyle, her gün bir başka skandalla çalkalanıyor. Hamurunda kibir olan, Cumhur İttifakı’nın evlatları, denizlerimizi bitiren müsilaj gibi, milletimizi bitiriyorlar. Ülkemize musallat ettikleri bu ucube rejim, ülkemizin bereketini kaçırdı. Memleketi yönetemiyorlar. Bakın Sarayın yayımladığı, her 10 Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin 6’sı, önceki kararnameleri düzeltmek için çıkarılıyor. Devlet böyle mi yönetilir? İstikrar böyle mi sağlanır? Vatandaş bu şartlarda önünü nasıl görür?” diye konuştu.

 

MİLLETİN GÜLÜMSEMESİNİ ÇALDILAR

 

Öztrak, “Tek kişinin iki dudağına bağlı bu düzende, denge-denetim kalmadı. Koskoca ülke vesayet rejiminin kiri, pası içinde nefes alamaz hale geldi. Fransız yazar ve düşünür Voltaire’nin dediği gibi, “Sıradan hırsız paranızı, siyasi hırsız ise geleceğinizi, hayallerinizi, gülümsemenizi çalar.” Tek kişilik vesayet rejimi, milletimizin geleceğini, umutlarını, gülümsemesini çaldı. Atalar, “Ağacın kurdu içinde olur” demiş… Adı Cumhur İttifakı olan ağacın her yerini, kurtlar sarmış. Bu ev kavgalı ev olmuş. Ev halkı birbirine racon kesiyor. Yetmiyor şantajda yapmaya başladılar. Herkes herkesin dosyasını tutmuş. Cumhur İttifakı, Cürüm ve Cüruf İttifakı olmuş. Ev halkına mensup, bir organize suç örgütü elebaşı, “Biz bir aileyiz, her suçta beraberiz” diyor. Eskiler fosseptik çukuru dolunca, direğine bir ciğer asarlarmış. Ciğere kurtçuklar gelir bu ciğeri yer, bunun üzerinde çoğalırlarmış. Ciğer bitince de kurtçuklar aşağı düşer, aşağıdaki pislikleri yemeye başlarlarmış. Pislik bitince de kurtçuklar birbirlerini yermiş. Teşbihte hata olmaz. Bugün ülkemizdeki durum, tam da budur. Ülkeyi ciğer gibi, Mafya-Siyaset-Ticaret ekseninde yıllarca yemişler. Şimdi de düştükleri o çukurda, birbirlerini yiyorlar” diye konuştu.  

 

PARTİSİNİN İÇİ FOKUR FOKUR KAYNIYOR

 

“Sarayın kibirlisisin külahın görünmesin” diye talimat veriyor ama ne fayda” diyen Öztrak, “ İpi elden kaçırmış, Partisinin içi kazan gibi, fokur fokur kaynıyor. Kavgalı evin ahalisi, birbirlerine bağırıp çağırmaktan milletin sesini duyamıyor. Millet derdine derman bekliyor, bunlar oturmuşlar evde bir güzel kavga ediyorlar. Suç örgütü elebaşı, AK Parti için mitingler düzenlemekle kalmamış. AK Parti’nin seçimlerde dağıttığı, milyonlarca poşet kahveyi de o vermiş. Bir de diyor, kahve parasını da tahsil edememiş. Anlaşılan bunlar birbirlerini de tokatlıyorlar evde. Atalarımız, “Bir fincan kahvenin 40 yıl hatrı var” demiş. Milyonlarca liralık kahvenin, acaba ne kadar hatrı oldu? Erdoğan, partisinin Mali ve İdari İşler Başkanını bir çağırsın bakalım, bir sorsun. Bu kahvelerin parası ödenmiş mi, ödenmemiş mi? Bu kahvelerin faturası Anayasa Mahkemesi’ne ibraz edilmiş mi, edilmemiş mi? Eğer ödenmediyse, Siyasi Partiler Kanununa göre bu milyonlarca liralık kahve, hesaplara nasıl kaydedilmiş? Yani millete utanmadan sıkılmadan haram kahve içirildiyse bunun hesabı mutlaka sorulmalıdır. Yine AK Parti’nin son kongresinde, MKYK’ya seçilen bir siyasetçiye, milletvekili seçimlerinde çanta çanta para verildiği iddiası var arabasına konmuş. Atanmış İçişleri Bakanı da benzer bir iddiayı gündeme getirmişti. Ama bu siyasetçinin kim olduğunu o söylememişti. Şimdi bu iddiaları ciddiye almak gerekir. Suç örgütü elebaşı para dolu çantaları, 10 bin dolar maaşları, tek bir AK Partili siyasetçiye vermediğini söylüyor. Birkaç tane AK Partiliye verdiğini söylüyor. Açıklamalara baktığınızda da 10 bin dolar maaşa bağlanan siyasetçi hala belli değil.  Erdoğan İçişleri Bakanını çağırıp bu konuda bilgi aldı mı? Partisinde para çantası alma iddialarına muhatap siyasetçiden savunmasını istedi mi? Disiplin kurulunu çalıştıracak mı?” dedi.

 

TBMM’DE SORUŞTURULMALIDIR

 

 10 bin dolar maaş meselesinin ve Sezgin Baran Korkmaz konusunun çok ciddi olduğunu kaydeden Öztrak, “ Bu Bakan hakkındaki iddialara TBMM mutlaka vaziyet etmelidir. Derhal bir Araştırma Komisyonu kurulmalıdır. Bu iddialar kendisine sorulmalıdır. Gerekiyorsa konu, soruşturma sürecine taşınmalıdır. Meclis Başkanı, parti gruplarını ikna ederek Meclis’in bu rezalete el koymasını sağlamalıdır. Hem mektubuna cevap almalı, hem de Meclis’in Anayasal görevini yerine getirip bu skandalın hesabını sormasını sağlamalıdır. Meclis Başkanı bunu yapamıyorsa, milletin ve onun seçtiği TBMM’nin hakkını, hukukunu koruyamıyor demektir. Bu durumda o koltukta bir dakika bile oturmamalıdır. İstifa etmelidir. Erdoğan Şahsım Hükümeti, işbaşına geldiği 2018 den bu yana, ekonomide güveni sağlamak için, 2001 krizinin ardından kurulan kurumların, çıkarılan kanunların köküne kibrit suyu dökmüştür. Atılan çapaları birer birer taratmıştır, koparmıştır. Kamu İhale Kanunu; ilk çıkarıldığında altı istisnası vardı. AK Parti döneminde alfabeye tur atlatırcasına, onlarca istisna eklediler. Kamu İhale Kanunu eleğe döndü. 58 ayrı kanun, ya da kanun hükmünde kararnameyle, bu yasada 200’e yakın değişiklik yapıldı. Kuralın yerini tek kişinin iradesi aldı.

 

 HER MÜJDESİNDE ZAM YAĞIYOR

 

Öztrak, “ Sonra milleti görmeyen, sesini duymayan, hali nicedir bilmeyen Saray’ın kibirlisi çıkıyor, millete hikâyeler anlatıyor. Bitmez tükenmez “Doğalgaz bulduk” diye müjde veriyor. Ama her verdiği doğalgaz müjdesinin ardından evlerde kullandığımız doğalgaz fiyatları düşeceğine zam üstüne zam görüyor. O müjde veriyor, milletin ödediği fatura kabarıyor. Şimdi buradan söylüyorum, millete bir müjde verme niyetindesiniz öyle anlıyorum. Mutlaka da bir müjde açıklamak istiyorsunuz. O zaman şunu yapın, TÜİK’in fiyat topladığı marketler var ya şunları bir açıklayıverin, millette gitsin oradan alışveriş yapsın karnı doysun. Biz milletin içindeyiz. Millet cüzdanına bakıyor zekâta muhtaç olduğunu görüyor. Ama TÜİK’in rakamlarına bakınca millete hac farz olmuş gözüküyor. Yüzde 7’lik büyüme sokakta yok. Açık söyleyeyim, müsilaj büyüme rakamlarına da bulaşmış. Sanayide çalışılan saat endeksi 2014 seviyelerinde. Ama TÜİK’e sorarsanız sanayi üretimi almış başını gitmiş. Hizmet tüketimi tepetaklak aşağıya gidiyor. Hizmet sektöründe istihdam geriliyor. Ama hizmet sektöründe katma değer üretim almış başını yukarı doğru gidiyor. Kardeşim hizmetin stoku mu olur? Ekonomide müthiş bir teknolojik değişmemi var bu kadar sanayide verimlilik patlıyor? Millet işsiz ama TÜİK ekonomiyi büyüyor. Bu hikâyenin hesabı, bugün değilse yarın sandıkta millete verilir. 19 yıldır biriken cürufu, pisliği, kiri, pası, temizlemek için yapılması gerekenler bellidir. Biz temiz siyaset ve temiz toplum için yol haritamızı İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamemizle ilan ettik. Güzel ülkemizi arındırmak için, Yepyeni ve Güçlendirilmiş bir Parlamenter Sistemi getirmeyi vadediyoruz. Kuvvetler ayrılığını güçlendirmeyi vaat ediyoruz. Yargı üzerindeki baskıları kaldıracağız. Siyasi Ahlak yasasını çıkaracağız. Siyasetin finansmanını şeffaf hale getireceğiz. Kamu İhale Kanunu rekabet ve şeffaflığı sağlayacak şekilde, yeniden düzenlenecek. Sayıştay’ı gerçek işlevine kavuşturacağız. TBMM’de Kesin Hesap Komisyonunu kuracağız. Ekosistem Hakkını Anayasal güvence altına alacağız” dedi.

 

Haber/Şaban KARDEŞ

 

 

 


0282 726 91 91
0282 747 65 10