2011 nasıl geçti, 2012’den ne bekliyoruz?

Çerkezköy Haber Gazetesi olarak, ekonominin nabzının attığı Çerkezköy Halk Pazarı’na gittik ve vatandaşa 2011 yılının manevi ve maddi yönden nasıl geçtiğinin sorduk. Hiç kimse 2011 yılını manevi olarak değerlendiremezken, birçoğu maddi sıkıntılardan yakındı. İşte Çerkezköylülerin, 2011 izlenimi ve 2012’den beklentileri:

Yılmaz Göktaş: 2011 yılı maddi açıdan kimi zaman iyi kimi zaman kötü geçti. 2012’nin daha iyi geçmesinin umut ediyoruz. Meyve fiyatlarına gelince, şuan mandalina ve muz baş kaldırdı. Umarım önümüzdeki haftalarda düzelme olur. Şuanda bir sıkıntı yok. Yılbaşı öncesi talep arttı. Yılbaşı gecesinde turunçgil çok fazla tüketildiği için satışlarımızda arttı. Talepler yoğun olduğu içinde, geçen hafta kilosu 2 TL olan mandalina, 1 TL’ye düştü. İyi mallara talep olduğu için iyi mala zam geliyor.

Serdar Arslan: 2011 epey zorluklarla geçti. Mağazacılar ve pazarcılar arasında büyük çekişmeler oluyor. Mağazalarda da fiyatlar düştüğü için pazarcılar zor durumda. Pazarcıların kendilerini geliştirememesi de zorluğu arttırıyor. Özelliklerde okullarda, yılbaşı öncesi çekiliş olayı var. Hediye almak için gelenler oluyor. Yılbaşından sonra yine aynı durgunluk devam edecek. 2012’den umutluyuz, her zaman umut var ama umudun gerçekleşmediği de bir gerçek.

 

2002 yılından beri işlerimizde herhangi bir düzelme yok. 2002 yılında durum ne ise 2011 yılında da aynı. Gelirlerde olağanüstü bir artış yok, aksine giderlerde artış var. Bağ-Kur primleri, vergiler, yer işgaliye giderlerinde artışlar söz konusu. Gelir ve gider dengesine baktığımızda yüzde 40 gibi kayıp söz konusu. Daha önce 100 TL ‘den 40 TL kazanıyorken, şimdi 100 TL ‘den ancak 15 TL kazanabiliyoruz. Bakanların yaptığı açıklamaya bakarsak, cari açık ciddi boyutlarda, açık böyle olduğun sürece de vatandaş bundan nasıl etkilenecek bunu 2012 yılında göreceğiz. Ama 2012 yılından pek ümitli değiliz.

 

 

 

 

 

 

2011 yılı bizim için çok kötü geçti. Beklentilerimizin çok daha üzerinde kötü bir yıldı. Her geçen gün, dar gelirliler, daha çok yapılan zamlar ve enflasyon karşısında sıkıldığından, çarşıda ve pazardaki alışverişlerinden, birçok kısıtlamalar yapıyorlar. Bunun en büyük nedenlerinden biri fabrikalarda çalışan kesimin yapmış olduğu toplu sözleşmelerin yüzde iki gibi bir rakamlarla piyasaya çıkıp, hükümetin yüzde 10-12 gibi yapmış olduğu zamlardan dolayı eriyip giden bir kayıp. Artık, çalışan kesimin fabrikalarda iş garantisi yok. İnsanlar yarın iş garantisi olmadığı için, ellerindeki paraya sıkı sıkı sarılıyorlar. Bayram arifesinden belli olur. 2011 yılı ne ise 2012 de o olur. Bence, 2012 yılı 2011’den daha kötü geçecek. Şuan yılbaşı öncesi artış yok. Aksine düşüş var. 10 yıllık esnaf olarak, satış her geçen gün azaldığını görüyorum. Biz de alışlarımız, banka kredileri ödemelerimizde sıkıntılar yaşıyoruz çünkü satış yok.

 

 

 

2011 yılı çok kötü geçti. Önümüzdeki yıllardan da beklentimiz yok. İşçinin, emeklinin, emekçinin hiçbir çabası kalmadı. Tamamen bireysel bir ülke olduk.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

60 yaşındayım, hala ekmek parası kazanmak için uğraşıyorum. Elimizden gelen bir şey yok, yaşlı halimle, bıldırcın yetiştiriyorum, yumurtalarını satıyorum. Sadece emekli maaşı yetmiyor. Eşime katkı sağlamaya çalışıyorum. 2011 kötü geçtiği gibi, 2012 yılından da ümitli değiliz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

2011 yılı sıkıntılı geçti. 2012’den umutluyuz ama aç emekliyiz. Emeklinin sadece ev kirasına yetecek kadar parası var. Ek işlerle geçinmeye çalışıyoruz. Ek iş olarak Milli Piyango bileti satıyorum. Her sene biletlerimiz bilinçli bir şekilde çalınıyor. Devletin ya bunun önüne geçmesi gerekiyor ya da bu hırsızların bulunması gerekiyor. Geçen sene 4,5 bin TL’lik biletim çalındı. Çalınan biletleri devlet karşılamıyor. Biletlerden, komisyon olarak gelir alıyoruz, o da geçimi zor karşılayamıyor.