Türk-İş’ten Kılıçdaroğlu’na mektup

Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ve Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak imzasıyla gönderilen mektup hakkında bilgi veren Türk-İş Tekirdağ İl Temsilcisi Murat Koçak, uzunca bir süredir Kılıçdaroğlu’nun Türk-İş karşıtı tavrını ve Türk-İş’e karşı öfkesini dikkatle ve sabırla izliyoruz” diyerek mektupta şu ifadelere yer verildiğini söyledi: “Türk-İş’i arka bahçeniz olarak görmek istediğinizi biliyor, arka bahçe olma geleneği hiçbir zaman bulunmayan Türk-İş’in tüm siyasi partilere koyduğu mesafeyi size de koymasının sıkıntısını yaşadığınızı ve bu nedenle olur olmaz her konuda Türk-İş’i hedef aldığınızı görüyoruz. Asgari ücretin nasıl belirlendiğini, bu belirlemeyi yapan kurulun yapısı ve çalışma koşulları tarafınızca bilinmektedir. Türk-İş’in tercihi bu dönemde muhalefet şerhi koyup zam oranının düşük belirlenmesine neden olmak yerine işçinin cebine girecek para miktarını arttırmak yönünde olmuştur. Bu gerçeği kavramanız için işverenin ve hükümetin önerdiği zam oranları ile bu oranın nasıl tarafımızdan iki katına çıkarıldığını araştırmanız yeterli olacaktır. Türk-İş, alınan zam oranının yetersiz olduğunu vurgulamış ancak işçileri daha düşük bir zamma mahkum etmemek için söz konusu orana onay verdiğini de açıklamıştır. Türk-İş ile ilgili her konuda olduğu gibi asgari ücret konusunda da kuru yetersiz ve tek yanlı bilgilerle konuşmanız bilmelisiniz ki her şeyden önce partinizi yıpratmaktadır”

 

Türk-İş’in Kılıçdaroğlu’na “İşçi kuruluşlarını dışlayarak üyemiz işçileri tahrik ederek varabileceğiniz bir yer yoktur” sözleri ile seslendiğini belirten Koçak, Türk-İş Topluluğunun Kılıçdaroğlu’nun söylemlerinde kullandığı üslubtan son derece rahatsız olduğunu ve bu rahatsızlığın tepkiye dönüşmesinin güçlükle engellendiğini belirtti.

 

Türk-İş tarafından CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na yazılan mektupta ayrıca şu ifadelere yer verildi: “Yapmanız gereken Türkiye’nin en geniş seçmen kesimini oluşturan işçilerin ve emeklilerin oylarını niçin alamadığınızı düşünmek, onlarla ve temsilcileri ile niçin sürekli kavga ettiğinizi, niçin öfke dolu olduğunuzu sorgulamaktır. Sorgulamanız gereken bir diğer husus da, bizlerle yaptığınız baş başa görüşmelerde sergilediğiniz pozitif ve uyumlu tavrı niçin kürsülerde terk ettiğinizdir. ‘Özü sözü bir genel başkan’ olabilmenin bir yolu da baş başa görüşmelerle ve kürsü söylemlerinde aynı dili kullanabilmekten geçmektedir. Türk-İş hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmadığı gibi CHP’nin de Arka bahçesi olmayacaktır ve bu durumu kabullenmeniz bundan sonra atacağınız adımlar açısından yararlı olacaktır”