Mehmet Uz


NEREDEN BULDUN! (1)

Ülkemizde yolsuzluklar ve kara parayla mücadele konusunda yapılan düzenlemeler ile ne yazık ki bugüne kadar elle tutulur bir sonuç alınamamıştır.


 

Mücadele için ilgili kamu kurumlarının elini güçlendirmeye yönelik en kapsamlı düzenleme 1998 yılında rahmetle andığım Bülent ECEVİT’in başbakanlığı döneminde yapılan ve mali milat kabul edilen, halk arasında “Nereden buldun yasası” olarak ta bilinen yasal düzenlemedir. 


 

Hakkını teslim etmek adına yasal düzenleme yapılan dönemin maliye bakanının; ülkemizin yetiştirdiği en değerli, dürüst bürokrat ve bakanlarından biri olan Zekeriya TEMİZEL olduğunu hatırlatmak isterim. Ülkede tartışmalara neden olan yasa ile; kazançların kaynağının ve vergisinin ödenip ödenmediğinin sorgulanmasına olanak sağlanacak, Maliye Bakanlığı, lüks harcamalarına rağmen düşük vergi ödeyen mükellefleri vergi dairesine çağırıp, yaptığı yüklü harcamaların kaynağını soracaktı. Üstelik maliye, harcamaların belgesini de mükellefin önüne koyup, “izah et” diyecekti. Ancak, olmadı, soramadı. Dedikodu üzerinden çıkarılan tartışmalar ve panik havasıyla halk korkutuldu, yasa daha yürürlüğe girmeden birkaç kez ertelendi. (o gün karşı çıkanların bugün yolsuzlukların önlenmesi için aynı düzenlemenin şart olduğunu söylemesini de  ibretle izliyoruz)         
 

 AKP iktidarının daha ilk günlerinde; Gelir Vergisi Kanunu'nun, 82/2. maddesi, 9 Ocak 2003 tarihli Resmi Gazete' de yayımlanan 4783 sayılı Kanun'la yürürlüğe girmeden kaldırıldı. Sonuçta, ülkemizde kara para ve yolsuzluklar biteceğine, her geçen gün daha da çok artarak bir beka sorunu halini almaya başladığını görüyoruz. Acıdır ki; bugün, yolsuzluk yapan hırsızlar suçlanacağı yerde, hırsızları gösterenler suçlanmaktadır. Yapılan yapanın yanına kar kaldığı harami düzeninde; doğal olarak ihale ve imar rantlarıyla vurgun yapan utanmaz, arsız, ahlaksızlar saygın iş adamı olarak halk arasında dolaşır haldedir. Halk uyanarak neyin ne için yapıldığının farkında varmadığı, tavır koyarak mücadele edeceği yerde, boyun eğdiği sürece harami düzeninde fakir halkın sömürülmesi devam edecektir. Acı olan tek gerçek budur, bedelini her zaman olduğu gibi yine fakir halk ödeyecektir. Ta ki “nereden buldun yasası”nı tekrar yürürlüğe koydurana kadar.


    Aslında rüşvet ve yolsuzluklar okurların da bildiği gibi millet olarak Osmanlı’dan buyana süre gelen ve çare bulamadığımız bir hastalığımızdır. TBMM’de yolsuzluklar ve rüşvetle mücadele için nereden buldun yasasından önce 19/04/1990  tarihinde 3628 Sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu çıkartılmıştır. Mal bildirimi ayrıca, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunun “Ödevler ve Sorumluluklar” başlıklı 2’nci bölümünün 14’üncü maddesinde; Devlet memurları, kendileriyle, eşlerine ve velayetleri altındaki çocuklarına ait taşınır ve taşınmaz malları, alacak ve borçları hakkında, özel kanunda yazılı hükümler uyarınca, mal bildirimi verirler şeklinde düzenlenerek, devlet memurlarının ödev ve sorumlulukları arasında sayılmıştır. Yolsuzlukların önlenmesine yönelik TBMM’de zamanla bazı çabalar gösterilse ve yasal düzenlemeler yapılsa da kirli birtakım eller bir noktada devreye girmiş bu yasalar ya kadük veya çalışmaz hale getirilmiştir. Yine sık çıkartılan af yasaları da üzerine adeta tüy dikmiştir. Sonuç olarak: Yazık ki bu çabalarla alınan önlemler yolsuzluk ve rüşveti önlemek için yetersiz kalmış, kirli iş adamı, kirli bürokrat ve kirli siyasetçinin oluşturduğu şeytan üçgeninin harami saltanatı yıkılmamış, halkı sömürerek, kanını emmeye devam etmektedir.


    Mal bildirimi yerel seçim döneminde adaylar tarafından çok sık dile getirilmiş, tartışma konusu yapılmıştır. Ben de 29.11.2023 tarihli gazetemizde ADAY ADAYI (3) başlıklı köşe yazısında mal beyanı konusunda görüşlerimi açıklayarak şöyle demiştim: “CHP’nin Tekirdağ BBB. Aday Adayı olan, kamu görevi yapmış eski vekil Candan YÜCEER ve Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap AKAY’ın her şeyden önce mal varlıklarını açıklamalarını bekledim. Şimdi “biz zaten göreve başlarken ve ayrılırken kanun gereği veriyoruz” diyecekler, tamam da seçim öncesi oy istediğiniz seçmenlere mal beyanını şimdi verseniz suç mu olur? Bunu engelleyen yasal bir düzenleme var mı? Seçmenin oy vermeyi düşündüğü adayın ve birinci derece yakınlarının; hanları, hamamları, katları, yatları artık nesi varsa bilmesinin kime ne zararı olabilir ki? 


Aynı konuda 04.03.2024 tarihli gazetemizde Özgür ÖZEL’e açık mektup (2) başlıklı yazımda “Sayın genel başkan; adaylardan mal beyanında bulunma talebinizi destekliyorum. Ancak mal beyanı talebinizin eksik bir yanı olduğunu görüyorum. Nitekim rakipler o mal beyanlarının inandırıcı olmadığını söylüyor. Talebiniz olan mal beyanı göreve ilk kez seçilen kişiler için kabul edilebilir. Ancak en az bir dönem görev yapmış milletvekilleri ile belediye başkanları ve eşleri için yapılan mal beyanı açıklamalarının yeterli olmayacağını düşünüyorum” diye görüşlerimi belirtmiştim.

 

0282 747 65 10