Siz kan akmasını mı istiyorsunuz diye cevap veriyorlardı

PAKETTE NE VAR DİYENLERE SİZ KAN AKMASINI MI İSTİYORSUNUZ?

Sözlerine , “Rahmetli liderimiz Prof.Dr.Necmeddin.Erbakan ‘Biz her taşın altında Siyonist Yahudi var demiyoruz.Ama Siyonist Yahudi hiç bir taşın altını boş bırakmaz diyoruz.’ Demişti”diyerek başlayan Murat Vakitçi,  şunları kaydetti:  “2012 den itibaren AKParti iktidarı tarafından ‘Çözüm süreci’ adı altında bir süreç yürütüldü. İçerisinde neyin olduğunu bırakın muhalefeti; bir çok kendi Vekillerinin bile bilmediği, AKParti'li dar bir kadro, HDP ve İmralı ile bu süreç sürdürülmeye çalışıldı. ‘Analar ağlamasın’ ve ‘Çözümsüzlük çözüm değildir’ gibi slogan vari söylemler ile çıkılan yolda bu paketin içinde ne var ne vaad ediyorsunuz gibi soru soranlara ise ‘Siz kan akmasını mı istiyorsunuz’ diye cevap verildi.”

UYARILAR GÖRMEZDEN GELİNDİ

Ta o zaman Saadet Partisi gibi ''Teröristlerle müzakere değil mücadele edilir, Bu sürecin sonu Allah korusun ya daha büyük çatışmaya ya da Ülkenin bölünmesine gider''diyerek iyi niyetle uyarı vazifesini yapanlara bile makul ve mantıklı cevap yerine günü birlik ve hamaset kokan cevaplar verildiğini söyleyen Vakitçi, “Hatta uyarıları kaale bile alınmayarak görmezden gelinmiştir.”dedi.

BOMBALAR DEHLİZLERE YERLEŞTİRİLMİŞTİR

Vakitçi açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bu süreç zarfında birçoğunu bu gün kendilerinin de ifade ettiği gibi PKK dağdan şehre inerek şehir yapılanmasını tamamlamış, ‘uyuyan bombalar’ adı verilen patlayıcılar dehliz ve yollara yerleştirilmiştir. Bölgenin geleceğinin kendilerinde olduğunu bölge halkına kabul ettiren pkk kendi milis teşkilatını kurarak yol kontrollerine başlamış. Halk kendi aralarındaki anlaşmazlıkları bölge mahkemeleri yerine PKK'nın mahkemelerine götürmüş. İleride yapacağımız antlaşmalar ile işçi ve memur alımında bizim istediğimiz kişiler alınacak diyerek bölgeden her ay en az 5 bin kişinin terör örgütüne katılmasına göz yumulmaktan ziyade adeta önü açılmıştır.”

BÜTÜN BUNLAR OLURKEN DEVLET NE YAPMIŞTIR

Vakitçi hatırlatmalarının ardından şunları dedi: “Peki, bütün bunlar olurken Devlet dediğimiz Hükümet yetkilileri ve MİT ne yapmıştı? Ne yazık ki; bilerek veya bilmeyerek uygulamış oldukları süreç ile PKK'nın elini güçlendirmişlerdi. PKK'nın siyasi kanadı olan HDP ve onun Proje Genel Başkanı Demirtaş'ın yıldızı parlatılmış, Diyarbakır da ‘Megri megri’ türküsüne pkk bayraklarının altında ağlanarak alkış tutulmuştu. Sonradan hata yaptık dedikleri ‘Ergenekon’ ile ABD karşıtı subaylar ordudan tasfiye edilirken, son hamlede de kendi elleri ile oluşturdukları ‘Paralel yapı’ ve onunla mücadele adı altında polis içerisinde ki terörle mücadele edebilecek başta tecrübeli müdürler olmak üzere polis teşkilatı da darmadağın edilmişti.”

DÜŞMANIMIZ KİM?

Elbette her türlü suça bulaşanlar hukuk içerisinde hesap verilmesi gerektiğini vurgulayan Vakitçi, “Ama sadece şüpheden dolayı senin gözünün üstünde kaşın var diyerek te koskoca teşkilat bu gün sonucunu gördüğümüz gibi yerle bir edilmemeli idi. ABD ile olan ilişkilerimiz neticesinde, ‘Biz; Kadim Dostumuz !’ olan ABD ile işbirliği yapıp başta İncirlik'i açarak ABD'ye yardım ediyoruz. ABD bizim İncirlikten PYD=YPG'ye silah ile lojistik destek ve zaman zaman da bilerek veya bilmeyerek İŞID'a silah yardımı yapıyor. PYD ise ABD'den aldıkları yardımlar ile pkk'ya yardım ediyor. Şimdi de sınırlarımızdan ABD'nin PYD'ye vermiş olduğu silahlar ile pkk sızmaya çalışıyor ve Onlarca Askerimizi ve polisimizi şehid ediyor. Öyle ki yetkililere Ya hu sahi bizim dostumuz kim? Düşmanımız Kim? Diye sorar hale geldik.”

APO KOZUNU OYNAYACAK

Vakitçi, bütün bunların birer oyun olabileceği endişesini taşıdığını belirtirken şunları söyledi: “Her gün üçer beşer gelen şehit haberleri son günlerde Dağlıca ve Iğdır'da olduğu gibi onar on beşer gelmeye başladı. Evet kardeşlerim benim gördüğüm kadarıyla; Sanki olayların bu kadar tırmanması neticesinde bizi yönetenler (her ne kadar şaibeli olsa da, kendi elleri ile büyütseler de) siyasi bir hareket olarak Mecliste yer alan, Hükümet'te Bakan olarak görev verdikleri HDP ile konuşulup devreye sokularak olayların bitirilmesi yerine apo kozunu oynayacaktır. Bir müddet sonra apo devreye sokulup ateşkes sağlanacak apo'nun kanı durduran lider diye lanse edilmesinden dolayı da apo'nun isteklerinin halk tarafından kanıksanması da sağlanacaktır. AKParti'de yeniden kanı durdurdum ve benden başkası ile çözüm olmaz diyerek seçimlerden zaferle çıkmanın yolunu arayacaktır.”açıklamalarında bulundu.Bütün bunlar olabilir. Apo bölgenin Mandela'sı olurken AKP bir kez daha tek başına iktidar olabilir. Ama ya sonrası. Bunun bir sonra ki adımı Güney Doğunun fiilen bölünmesidir ki aklıselim hiç kimse bu oyuna gelmemelidir.”

ALLAH’TAN SABIR DİLİYORUM

Vakitçi sözlerini şöyle tamamladı: “Bir kez daha görülmüştür ki; İçi boş, ne olduğu belli olmayan, bir takım kişi ve gruplara rant sağlayan adı ne olursa olsun yapılan uygulamalar terörü bitirmemiştir. Bitiremez de! Çözümde çare de bellidir. Terörün çözümü İnsan hakları ve İslam Kardeşliğidir. Mozayik te çimento ne ise Türk, Kürt, Laz, Arap, Çerkez vs. ne olursa olsun bütün bunları bir arada tutan ruh ta Çanakkale Ruhu olan İslam kardeşliğidir. 1 Kasım seçimleri için ise; unutmayalım ki; Saadet Partisi'nin olmadığı bir Meclis bu günkünden farklı olmayacaktır. Onun için İslamsız çözüm, Saadetsiz Meclis olmaz diyoruz. Başta Dağlıca ve Iğdır'da Şehid olan kardeşlerimiz olmak üzere Tüm Şehitlerimize Allah'tan Rahmet yakınları ve bu acıyı yüreğinde hisseden tüm kardeşlerimize de Allah'tan sabır diliyorum.”