Fetö'cü sızmaya karşı en temiz parti AK Parti'dir

Çerkezköy Haber Gazetesi ziyaretinde gazeteci Şaban Kardeş ile görüşün AK Parti Tekirdağ Milletvekili Mustafa Yel referandum sürecini değerlendirdi. 16 Nisan referandumunun ardından 17 Nisan sabahı Türk milletinin kardeşliğini unutmaması gerektiğini kaydeden Yel “ Hepimizin o gün omuz omuza olması gerekiyor. Demokrasi kavramı yeni bir kavramdır. Batı medeniyetleri bu kavramı 1780 yıllarında telaffuz ederken biz biraz daha geç ettik. Türk milletine özgü hoşgörü her zaman vardır. Biz demokrasi kavramına çok geç başlasak da bize dezavantaj olarak dönmedi. Bugün geldiğimiz noktada ise bu süreç daha iyi işlemeye başladı. Mecliste bulunan bütün partililer ile kardeşiz. Farklı söylemlerimiz oluyor ama kuliste birbirimizle çay içiyoruz. Bu güzelliğin de devam etmesi gerekiyor” diye konuştu.

“ZULME BAŞ KALDIRIŞIDIR”

Ziyaretten ötürü Yel’e teşekkür eden gazeteci Şaban Kardeş “ Türkiye 15 Temmuz da büyük bir sınav erdi. 15 Temmuz gecesi ülkede yaşanan kaos ve kargaşada sadece AK Partiye gönül verenler sokaklara dökülmedi. Bütün partilerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sahip çıkmasında en önemli etken mağdur oluşudur. Kısacası zulme baş kaldırışıdır. Bugün baktığımız zaman referandum sürecinde ‘Evet’ diyenler vatansever, ‘Hayır’ diyenler ise bölücü ve fötöcü diye kamuoyunda yargılanıyorlar. Buda toplumda ciddi huzursuzluk yaratıyor” dedi.

“SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİNE ERDOĞAN’IN İHTİYACI YOK”

Başından beri Murat Karayılan, Fetö, CHP ve HDP’nin referandumda  ‘Hayır’ oyu kullanılacağını kaydeden Yel “Bunlar Türkiye’nin güçlenmesi istemedikleri için ‘Hayır’ diyorlar. Bunda teröristsiniz anlamı çıkmıyor. İnsanlar böyle algılıyorlar. Ama biz bunu söylerken de kimseyi terörist olmakla itham etmedik.Biz bugün iktidarız. İki kişiden birisi AK Partiye oy veriyor. Bizim sistem değişikliğine de ihtiyacımız yok. Biz bunu muhalefet iken önerseydik o zaman farklı bir anlamı olurdu. Bu sistem bizi 15 yıldır iktidar yapmasına rağmen bir sistem değişikliği öneriyoruz. Bu öneriyi de dünyanın hiçbir yerinde göremezsiniz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ilk kez halkın oyları ile seçilmiştir. Cumhurbaşkanına 104.maddede çeşitli yetkiler ile donatılmıştır. Cumhurbaşkanı ise yetkileri kullanmaktan vazgeçerek, ben yine 104.madde kalacağım ve bana Başbakanın da yetkilerini 2019 yılından itibaren bağlayın diyor. İnsanlarımızın bunu düşünmesi gerekiyor. Sistem değişikliğine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ihtiyacı yoktur. Vatandaşlarımız bunu düşünse doğru olan oyu verecektir. 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından 1 Kasım’da seçim olmasaydı Türkiye’nin vay haline. Ülke olarak 94 yılda 65 hükümet değiştirdik. Bizim siyasal bir kültürümüz var. Bu kültürü de koalisyon hükümetleriyle yönetilmeye müsait değildir” açıklamasında bulundu.

“BEŞ YIL SONRA HALKA CEVAP VERECEKTİR”

Yel “ Bu ülke Mustafa Kemal Atatürk’ü savaşlardaki kahramanlığından, 1938’e kadar ülkeyi vizyon ve misyon sahibi yaptığı için sevmiştir. Bunları da partili Cumhurbaşkanlığı döneminde yapmıştır. Partili olmanın herhangi bir tarafsızlığı yitirmek gibi etkisinin olmadığını görüyoruz. Beş yıl sonra halka cevap verecektir. Tarafsızlığını yitirdiği zaman halk onu seçmeyecektir. Meseleyi kişiselleştirirsek AK Parti kendi içinde bir şey istiyormuşsa getiriliyor. Biz böyle bir şey istemiyoruz. Vatandaşlarımız zaten 15 yıldır bizlere oyunu veriyor. CHP isteseydi belki manidar olabilirdi” dedi.

“GÜÇLÜ LİDERLİK ÖZELLİĞİ OLAN İNSANLAR DÖNEMİNDE BAŞARILI OLDUK”

Gazeteci Şaban Kardeş’in “ 7 Haziran’da koalisyon kuramadığınız MHP ile 16 Nisan’da ittifak kurdunuz. 7 Nisan’da sizi ayrıştıran neydi ve bugün sizi birleştiren ne oldu” sorusuna da açıklık getiren Yel “Ülkenin şartları koalisyon hükümetleri ile yönetilmeyecek kadar zordur. Siyasal kültür meselesidir. Bizim kültürümüzde koalisyon hükümetleri ile başarılı olmak mümkün değildir. Biz Mustafa Kemal Atatürk, Adnan Menderes, Turgut Özal ve Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü liderlik özelliği olan insanlar döneminde başarılı olduk. Bizim istediğimiz de budur. Tek başına adama yetki verelim de alsın bizi götürsün diye istemiyoruz. Mevcut yetkilere başbakanın yetkileri ekleniyor. Bu kadar garantisi olan sistemde güvenoyunu millet verecek” diye konuştu.

Kardeş’in ’17 Nisan’da Hayır çıkarsa bizleri nasıl bir Türkiye bekliyor” sorusuna “ Bugün ne ise 17 Nisan sabahı da öyle olacak” cevabını veren Yel “ Hayat her şeye rağmen devam edecek. Partililer güçsüzleşmeye başladığı zaman Türkiye’nin zor coğrafi şartlarında kaynaklanan sorunlar daha da artacaktır. Türkiye’nin bekası için güçlü iktidarlara ihtiyaç var. Güçlü iktidar olmadığı zaman dünya liderleri karşısında boynu bükük lider istemiyoruz. Güçlü lider güçlü hükümet istiyoruz. Millete ön açan, demokrasinin gelişeceği kalkınmanın olduğu Türkiye özlemimizdir” dedi.

“BU DA KANININ GÜVENCESİNDEN KAYNAKLANIYOR”

Son dönemlerde artan boşanma olaylarına da değinen Yel “ Vatandaşlarımızın artık cebinde parası var. Köylere gittiğimiz zaman sıfır dört çeker  traktör ve biçerdöver var. Parası olmayan alamaz. Vatandaş olarak para yok deme alışkanlığımız var. Son dönemlerde ülkemizde boşanma olayları da fazlalaştı. Bu da kadının güvencesinden kaynaklanıyor. Toplumdaki kadınların çoğu çalışan ve geliri var. Bu yüzden rahat boşanabildiği için boşanma sayısı artıyor. Toplumda mutsuzluk artı diye bir şey yok. Eskiden de mutsuzdu güvencesi olmadığı için boşanamıyordu. Şimdi güvencesi olduğu için rahat boşanan kadınları görüyoruz” diye konuştu.

“EN TEMİZ PARTİ AK PARTİDİR”

Kardeş “ 15 Temmuz sonrası siyasetin içinde Fetönün devam ettiği, TBMM içersinde ve teşkilatlar içersinde fetö temizliği yapılacağı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ise referandumu beklediği konuşuluyor. Bununla ilgili ne söylemek istersiniz” sorusu üzerine konuşan Yel “ Algı operasyonları devam ettiriliyor. Topludaki bazı kesimleri etkileyen ve içi dolmayan lafladır. 17-25 Aralık operasyonlarının ardından 30 Mart yerel seçimleri oldu. O dönemden sonra nelere bakıldığını biliyoruz. O dönemde aday olan bütün Belediye Başkan aday adayları, meclis üyesi aday adayları tek tek incelenerek fetöcü olup olmadığı araştırıldı. Daha sonra ise bütün il ve ilçe başkanlarının sicilleri incelendi ve teşkilatlar yenilendi. 17 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde de milletvekili aday adaylarına bakıldı. Bakıldığı zaman bu anlamda AK Parti fetöcülük anlamında en temiz partilerden biridir. Ak Parti fetö araştırmasını iyi yaptığı için fetöcü sızma girişimlerinin önünde en iyi duran partidir. AK Partiye fetö faresi girmemesi için de elimizden geleni yapıyoruz” dedi.

“TEKİRDAĞ TERTEMİZ OLACAK”

Tekirdağ’ın genel sorunları ve Çerkezköy’ün lokal sorunları hakkında da konuşan Yel “ Tekirdağ iktidara gelmeden önce 9.sırada üretim yapan ildi. Hizmetlerin geri dönüşümü konusunda ise 60.sıradaydı. Bugün ise Tekirdağ 20’inci sırada. İl ve İlçe Teşkilatlarımız ile birlikte gece gündüz Tekirdağ için var gücümüzle çalışıyoruz. Tekirdağ’ın özellikle tarımsal anlamda daha çok yatırım alabilmesi için toplulaştırma ve sulama yatırımına önem veriyoruz. Tekirdağ’ın tarımsal anlamda olmazsa olmazıdır. 576 bin dekarlık alanı Mayıs ayında ihale edeceğiz. Bu toprakların suya kavuşması için Orman ve Su işleri Bakanlığımızın yeni baraj, gölet çalışması var. Çevre kirliliği 40 yıldır plansız sanayileşme ile sık sık duyuyoruz. Tekirdağ’da 13 adet OSB var. 2011 yılında devletimizin 3 milyar 340 milyonluk yaptığı proje ile Ergene havzası eylem planı hayata girdi ve 2019’da tamamlanacak. Tekirdağ 1970’lerde nasıl tertemiz bir il ise o şekle gelecek. Bununla birlikte evsel atıkları da temizleyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“BÜTÇESİ 1 MİLYAR 500 MİLYON”

Tekirdağ’ın göç alan bir il olduğunu kaydeden Yel “ Yerel yönetimlerin de desteklenmesi gerekiyor. Tekirdağ Büyükşehir olması ile birlikte finans anlamında da büyük bir hizmet kazandı. Büyükşehir’den önce 33 Belediye ve Özel İdare vardı. İller Bankasından aylık 180 milyon yıllık ödenek geliyordu. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesinin ve TESKİ’nin bugün bütçesi ise 1 milyar 500 milyondur. Tekirdağ’da eğitim alanı oluşturulamamış. Artan nüfus göz önünü alınmamış. Eğitim alanlarının artırılmasını istiyoruz ki bir an önce okul yapılsın” dedi.

“İNSANLARI KARAMSARLIĞA İTİYOR”

Çerkezköy’de yapılması planlanan termik santral konusuna da değinen gazeteci Şaban Kardeş “ Enerji açığı ortaya çıkıyor. Çerkezköy’e yapılacak olan eğitim kampüsü olarak planlanan yere 3 kilometre hava mesafesi olan termik santral kurulmak isteniyor. Rezervler millete açıklanmalıdır. Dışarıdan kömür gelecek mi ? bu söylentiler geleceği ile ilgili insanları karamsarlığa itiyor” dedi.

“YERLİ VE MİLLİ KÖMÜRÜMÜZ KULLANILACAKTIR”

‘Mışla muşla Türkiye’de iş yapılmıyor” diyen Yel “ Ciddi yatırımlar yapan bir hükümetiz. Türkiye’nin cari açığının büyük kısmı akaryakıt ve enerji giderleridir. Milli ve yenilenebilir konusunda girişimlerimiz var. Bizim en büyük milli kaynağımız kömürdür. Kömürü doğru ve temiz teknoloji ile kullanmak gerekiyor. Yurt dışında gelişmekte ve gelişen ülkelerde şehir içlerinde termik ve nükleer santraller var.  Buradaki insanlar zarar görürse biz de yaşadığımız için zarar görürüz. Enerji Bakanımız Berat Albayrak brifing verdi. Amacımız milli yerli kömürü kullanmaktır. Herhangi dışarıdan kömür getireceksek bu termik santrali yapmanın anlamı yok. Elektriği de dışarıdan almaya devam ederiz. Altını çizerek söylüyorum emin söylüyorum. Kesinlikle yerli ve milli kömürümüz kullanılacaktır. İthal kömür kullanılmayacak. Bu konuda devlet tedbirini alacaktır. Yatağan ve Elbistan’da yapılan termik santrallerden istemiyoruz” dedi.

Haber / Faik Onur KAYA