''Mutluluğu evde bulamayan çocuk madde kullanmaya başlar''

Günümüzde gittikçe yaygınlaşan ve kullanımının daha küçük yaşlara düştüğü madde bağımlılığı konusunda aileleri uyaran Kapaklı Belediyesi Psikoloğu Ceren Sayın, madde bağÄ

Kapaklı 7.12.2017 19:58:00 0

Bağımlılığın tanımını yapan Sayın; ‘’ Bağımlılık kendinin isteği dışında o maddeye muhtaç olmak, istemek, arzulamak, kendine engel olamamaktır’’ dedi. Bağımlılık ile madde bağımlılığının aynı şeyler olduğunu belirten Sayın, bağımlılıkta her şeye bağımlı olunurken madde bağımlılığında sadece bir maddeye bağımlı olunduğunu söyleyerek madde bağımlılığının birçok çeşidi olduğunu, şu anda ise en yaygın olanının bonzai olduğunu ve gün geçtikçe madde çeşitlerinin türediğini ifade etti.  Alkol ve sigara bağımlılığının da olduğunu söyleyen Sayın; Tabi buna ne zaman madde bağımlısı ya da alkol bağımlısı diyoruz? Günlük ihtiyaçlarını karşılayamadığında, bağımlısı olduğu madde olmadan bir şey yapamadığında bağımlılık oluşuyor.”dedi.

 

 “BAĞIMLILIĞI ANLAMAMIZ İÇİN BAZI İPUÇLARI VAR”

 

Madde bağımlılığının özelikle lisede okuyan gençler de kullanımın çok daha fazla olduğuna dikkat çeken Sayın, “Madde bağımlılığını anlamamız için bazı ipuçları var. Madde kullanan bir çocukta, psikolojik davranışlarda bozukluk, tutumlarında ki farklılık, içe kapanıklılık, kendi odasına kapanma, geceleri dışarı çıkmaya başlama, aşırı özgüven oluşumu, ani hareketlilik söz konusu olması, yalan söylemek, ani fevri davranışlar ve kızgınlıklar, arkadaş çevresi değişimi, sık sık gözlerde oluşan kızarıklıklar, birden zayıflamak ve uyku düzeninde bozuklukların yaşanması gibi problemler gözlenmektedir. Tabi yetişkin madde kullanıcıları bu durumu ergenler kadar ele vermeyebilir. Daha bilinçli ve nasıl ne zaman nerede içmeleri gerektiği planlayabildikleri için belli etmeme durumları olabilir. Tabi aynı problemlerle kendilerini belli ederler.”ifadelerini kullandı.

 

‘YENİ BAŞLAYAN BİRİ İLE ON YILDIR KULLANAN BİRİ BİR DEĞİLDİR’

 

Madde bağımlısı olduğunu kabul etmeyen insanların da olduğunu söyleyen Sayın; Zaten yaşadıkları sorunlar onlar için büyük değil ama etrafta öyle gözleniyor. Onlar sorunlarını alkol ve madde kullanarak görmezden geliyor. Sorunları sorun olarak görmediği için ve tatmin olduğu için tedavi olmak istemiyor. Çünkü içtiği madde ve alkol ona zevk veriyor, kendini iyi ve özgüvenli hissediyor. Tabiî ki yeni başlayan biri ile on yıldır kullanan biri bir değildir. Mesela 2 ay önce başlamış biri daha çabuk bırakabilirken 10 yıl önce başlamış biri çabuk bırakamaz. Çünkü 10 yıldır bağımlı olan kişinin bütün vücuduna işlemiştir artık o madde. Tabii bırakmak isteyen için her zaman kolaydır.

 

“KURTULMANIN EN BAŞ YOLU KENDİSİNİN İSTEMESİDİR”

 

Sayın; Kurtulmanın en baş yolu kendisinin istemesidir. Aslında farkındalık denilen kavram burada devreye giriyor. Kişi gerçekten ben bunun zararlı olduğunu biliyorum, bu bana artık zarar veriyor. Vücuduma, bedenime, belki arkadaşlıklarıma zarar veriyor dediği an, bu farkındalığın farkına vardığı an tabiî ki de kurtulmak istiyor. Elbette sonrasında kurtulabiliyor. Ama kurtulmanın gerçekleşebilmesi için belki de hayatta bir şeyleri yaşaması ve görmesi lazım. Hani bu maddeden dolayı başıma bunlar geldi, o zaman bu bana zarar veriyor diyebilmeli. Bırakmak istiyorum ama bırakamıyorum cümlesini çok fazla duyarız. Bırakmak isteyen zaten bir şekilde yollarını araştırır. Nasıl bırakabilirim sorusunu kendisine sorar. Belki doktora gider, belki psikoloğa gider, belki yardım kuruluşlarına gider. Önce ben bunu nasıl bırakabilirimi öğrenir. Sonrasında zaten yardım aldığı yer tedavi planını hazırlar. İlaç başlayabilirler aynı zamanda psikologla birlikte çalışabilirler. Neler yapılabilir? Çevre mi değiştirilmeli? Nasıl düzenli hayat sokulabilir? gibi soruların çözümünü bulurlar. Zaten bir kullanıcı bırakmayı istiyorsa o değişime girecektir. O yüzden bu kesinlikle bir bahane cümlesi. Bağımlılık tedavisi genel olarak AMETEM de yapılır. Burada en yakın olarak Çorlu’da var. Bir madde bağımlısıysa ya da alkol bağımlısıysa AMETEM’e gittiklerinde ne kullandığına göre, ne kadar süredir kullandıklarına göre, bağımlılığına göre bir plan gerçekleştiriliyor. Gerekli ise yatarak tedavi oluyor, gerekli değil ise dışarıdan tedavi oluyor, ilaç takviyesi de ekleyebiliyorlar. Tedavi süreleri durumuna göre değişir. Aynı zamanda bu hastanede tedavi oldum çıktım değil, dışarıdan verilen tedavi belki senelerce de devam edebilir. Hayatındaki o destek devam etmesi gerekiyor. Bu da tedavi planının bir parçasıdır.”

 

“ÇOCUĞA HAYIR DEMEYİ ÖĞRETMELİ”

 

Madde bağımlılığındaki en önemli aktörün aileler olduğunun vurgulayan Sayın, “Yetişkin bir bireye söz geçirmek kolay değildir. Ancak çocuklar için birçok şey yapılabilir. Ergenlik dönemindeki çocuklar için arkadaşları en öncelikli olanlarıdır. Özgüvenleri yükseltmek istiyorlar, farklı arkadaş gruplarına dahil olmak istiyorlar ve bu durum için de her şey yapabiliyorlar. Aileler özellikle çocuklarının arkadaşlarını takip etmeli. Çocuk dışarı çıktığında “Neredesin sen? Kiminlesin?” yerine “Bu akşam arkadaşların bize gelsin. Sizler için bir şeyler hazırladım birlikte yiyelim.” gibi yumuşak tavırlarla sorgulamadan arkadaşlarını tanıyabilirler. Çünkü bu dönemde arkadaşlar çok önemli. Aileler çocuklarına “Hayır” demeyi öğretmeli. Çocukların eksiği olan bu kelime. Aileye hayır diyemiyor, arkadaşlara asla hayır diyemiyor. Zaten arkadaşlarına hayır dediğinde ona bir çeşit dışlamada bulunacaklar. Ana kuzususun, süt çocuğusun gibi sıfatlarla yakıştırmalar yapacaklar. Çocukta doğal olarak bu durumda hayır diyemiyor. O gruba dahil olmak istiyor. Çocukta hayır diyemediği için “Dene bir kereden bir şey olmaz” sözüyle de kullanmaya başlıyor. Çocuk daha aileden hayır diyebilmeli ki bir şey istemediğinde bunu aile içinde de “Hayır ben istemiyorum.” olarak ifade edebilmeli. Yemek istemediğinde “Hayır yemek istemiyorum.” demeli. Tabi belki arada bunu kabullenmek aile için zor olabilir. Ama hayırsa hayır senin bu evde söz hakkın var hissiyatı benimsetilirse, senin söz hakkın evde kabul ediliyor ki dışarıda da kabul edilecek algısı oluşur. Böylelikle kullanıma teşvik eden şeylere hayır diyebilir. Çocuğa sınırlar öğretilmeli. Aile rehberlik edinmeli, arkadaşıymış gibi yaklaşmalı. Bu şekilde davranıldığında çocuğun dışarıdaki arayışı sonlanacaktır.”ifadelerine yer verdi.

 

“BAĞIMLIYIM KURTULMAK İSTEMİYORUM DİYEN KİŞİYE KİMSE YARDIM EDEMEZ”

 

Sayın: Aileler bağımlı olduklarını öğrendikten sonra “Sen ne içiyorsun, niye içiyorsun?” gibi çok sert sözler kullananlar, şiddet uygulayanlar oluyor bazen. Tabiî ki de çok yanlış. Çocuk bu sefer daha da inat edecek ve içecek. Kendimizden biliyoruz, biri bize sert tavırlarla yapma etme derse yapmak isteriz. Aynı şekilde çocuklarda da böyledir. Daha ılımlı “Neden içiyorsun? Bunu içerken ne hissediyorsun? Bırakman için ne yapabiliriz?” gibi yaklaşımlarla yaklaşılmalı. Burada önemli olan sen yap değil biz ailen olarak birlikte ne yapabiliriz. Bunu yerine hayatında ne koyabilir konuşulmalı. ‘Bağımlıyım kurtulmak istemiyorum’ diyen kişiye kimse yardım edemez. ‘Ben bırakmak istiyorum’ dediği an çıkış noktaları zaten kendisi bulacaktır. Belki de o çevresinden kurtularak ilk adımı atmış bile olacaktır. Mutlaka bağımlıların çoğunun bildiğini düşünüyorum. Bilmeyenler de vardır belki ama o nereden öğrenmek istese mutlaka yönlendirmeler oluyor. Madde kullanım riski daha çok anne babası boşanmış çocuklar da, baskıcı ve katı tutumları olan ailelerde bir tık daha fazla oluyor. Erginlik dönemini ailede duygusal olarak sağlıklı geçirememiş çocuklar bu sefer mutluluğu dışarı da arıyor. Mutluluğu dışarı da arayınca mutluluğu başka bir yerlerde buluyor. Çocuk evde mutlu olmadığı için arkadaşlarıyla vakit geçirmek istiyor. Arkadaşlarını da doğru seçemediğinde madde bağımlılığına davetiye çıkarmış oluyor.” ifadelerini kullandı.

 

“ÇOCUKLAR MADDEYİ BULMAK İÇİN YALANA BAŞVURUYOR”

 

Sayın açıklamasına şöyle devam etti, “Baştan teşvik etmek için bir karşılık istemeden maddeyi veriyorlar. Bağımlı olmasını sağlıyorlar. Sonra biliyorlar ki kendisi almak için gelecek. Para bulamasa da bir vesile ile bulacak. Maddeyi kullanmaya başladıktan sonra para bulamamasıyla birlikte yalan söylemeye başlıyorlar. Okuldan istendiğini söyleyerek ya da farklı ihtiyaçlarını dile getirerek para istiyor. Bir süre sonra bu hırsızlığa dönüşebiliyor. Evde bulunan bir yerden habersiz para alabiliyorlar. Çünkü maddenin yoksunluğunu çekiyor onu almak zorunda hissediyor bedeni maddeye muhtaç oluyor. Aile bu konuda gerçekten çok önemli. Ailede sağlıklı mutlu ilişkiler kurulduysa kişi zaten dışarı bir arayışa girmez. Eksiklik aile içinde tamamlanıyor. Çocukların madde bağımlılığından uzak kalması için aileler çocuklarını sosyal aktivitelere yönlendirmeli. Çocuk neyi yapmaktan hoşlanıyorsa ona önem verilmeli. Mesela futbola ilgisi vardır. O zaman o futbola ilgili çoğaltılmalı ki çocuk demeli ben bu alanda kendim bir şeyler başarabiliyorum. Arkadaşlarım benim futbola olan ilgim ve başarılarımla benimle gurur duyabilirler. Çocukları ilgi alanlarına yönlendirmeli, çocuklara destek olunmalı ve kendileri için yararlı olan alanlarda başarılı olmaları için yardımcı olmalıyız ve bu bağımlılık konusundan uzak tutum tek bağımlılıklarının ailesi olması gerektiğini unutmamalıyız.”


0282 726 91 91
0282 747 65 10