"Türk Ocakları, en köklü sivil toplum kuruluşudur"

Türk Ocakları Çerkezköy Temsilcisi Burak Candaş, 25 Mart 1912'de kurulan Türk Ocakları'nın 107 Kuruluş yıldönümü dolayısıyla açıklama yaptı.  Candaş, "Binlerce yıllık ta

Çerkezköy 25.03.2019 14:18:00 0

Candaş, “Amblemi, 1926 yılında kabul edilen ve Yüce Türk Milleti’nin kadim simgesi olan Bozkurt’tur. Bozkurt, siyasi bir sembol olmayıp Türk Milleti’nin asil karakteristik özelliklerini yansıtan kutsal bir figürdür” dedi.  Türk Ocakları’nın, devleti tarafından ‘Kamu Yararına Çalışır Siyaset Üstü Dernek’ kabul edildiğini ve bu öz niteliğinden taviz vermeden Türk Milleti’ne hizmet yolunda faaliyetlerini sürdürdüğünü kaydeden Candaş, “Türk Ocakları, “Türk” kelimesini kullanarak kurulmuş ve varlığını devam ettiren en kıdemli, en köklü düşünce ve sivil toplum kuruluşudur. Türk Ocakları öylesine özel bir yere sahiptir ki; Mustafa Kemal Atatürk’ün yurt gezilerinde ilk ziyaret ettiği yerler Türk Ocakları şubeleridir” dedi.  Milli ülküsünün; Türklüğün yüceltilmesine yönelik Türk Milliyetçiliği olduğunu ifade eden Candaş, “Ocağımız millî ülküsünü gerçekleştirebilmek için 90’ın üzerindeki şubesi ve temsilcilikleri aracılığı ile ocak sohbetleri, seminerler, konferanslar ve çeşitli etkinlikler düzenlemektedir. Türk Ocakları’nın yayım organı, kurucusu Yusuf Akçura olan ve 30 Kasım 1911 tarihinde yayım hayatına başlayan, Türkiye’nin en eski ve uzun süreli hakemli dergisi Türk Yurdu’dur” dedi.

 

“HERKESE KAPIMIZ AÇIK”

 

Türk Ocakları’nın, Türk ile ve Türklükle sıkıntısı olmayan herkese, ayrım yapmaksızın, siyaset üstü bir üslupla ulaşmayı hedeflediğini ifade eden Candaş, “Hedef kitlemiz, başta gençlerimiz olmak üzere Türk Milletinin tümü, hedef coğrafyamız Türk Dünyasının tamamıdır! Hedeflerimize ulaşma konusunda varlık sebebimiz olan milletimizin temsilcileri tüm anne ve babaları, geleceğimize yöne verecek evlatlarını yetiştirme hususunda Türk Ocakları’na yönlendirmelerini istiyoruz.  Son yıllarda aziz milletimizin ve devletimizin yaşadığı sıkıntılar hepimizin ortak değeri olan vatan - millet - devlet - bayrak ve kültür kavramları konusunda Türklüğün ve Türk Milliyetçiliğinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Çünkü bu kavramlar ortak değerlerimizdir ve siyaset üstüdür. Hepimiz siyasi çıkarlarımızı ve dünyalık hırslarımızı bir kenara bırakarak bu kavramlara sahip çıkmalı ve bu kavramlar üzerine gençler yetiştirmeliyiz. Bunu gerçekleştirirken slogandan ziyade, dünyanın hangi coğrafyasında bir Türk yaşıyorsa o coğrafyaya ulaşacak akla ve mantığa dayalı milli ve bilimsel projeler ortaya koymalıyız.  Milliyetçilik ülkümüz farklı inançlara sahip Türk toplulukları ve yönetimlerini de kucaklamakla birlikte, Türklük ile İslamiyet özellikle ayrılmaz birlikteliğe sahiptir. Yeni Zelanda'da camiye yapılan saldırılar, Doğu Türkistan'da soydaşlarımıza uygulanan baskılar bunu açıkça göstermiştir. Feraset, basiret ve azimet sahibi Aziz Türk milletinin her ferdi bunları düşünebilecek kudrettedir. Bundan yana şüphemiz de yoktur.  Bu sebepledir ki, ortak değerlerimiz konusunda hassasiyet taşıyan herkese kapımız açıktır” şeklinde konuştu.
 

 

“TARİHTE PEK ÇOK BADİRE ATLATMIŞ BİR MİLLETİZ”

 

Türk Ocakları açısından; Türk kavramını ve Türk milliyetçiliğini etnik bir anlama indirgemek, fütursuzca siyasete alet etmenin ve milletin fertlerini bu kavramlara karşı tepkili hale getirmenin hem tarihî hem de güncel gerçeklere aykırı, safsata ve şiddetle kaçınılması gereken bir yanlış olduğunu dile getiren “Türkiye içeriden ve dışarıdan yüzyıllardır kuşatmayla karşı karşıyadır. Yakın geçmişte siyasilerimizin yaptığı hatalar ortadadır. Ancak topyekûn bir “Kuvayı Milliye” ruhuyla, millî şuur ve millî mutabakat ile hareket edersek yaşanmakta olan sıkıntılarımızı en az zararla atlatırız ve geleceğe daha ümitle bakabiliriz. Yöneticilerimizin siyasî rekabet ve çekişmeleri bir yana bırakmaları, bu zorlu süreci siyaset tartışmalarının malzemesi yapmamaları da söz konusu milli şuura ulaşılması açısından gereklidir. Bu konuda Büyük Türk milletinin feraset ve basiretine güvenmekten bir an bile vazgeçmemeliyiz. Tarihte pek çok badire atlatmış bir milletiz. Uyanık olmak ve asla rehavete kapılmamak lazımdır” dedi.

 

 “ÇERKEZKÖY TEMSİLCİLİĞİMİZ ÜZERİNE DÜŞEN SORUMLULUĞU YERİNE GETİRMEYE HER AN HAZIR”

 

Açıklamasında beka meselesine de değinen Candaş, “Özellikle son yüzyılda yaşadığımız tarihî tecrübeyi tekrar tekrar hatırlamalı ve asla gaflete düşmemeliyiz. Şu anda ülkemizde her yerde herkesin diline yerleşmiş olan ve aslında Türk'ün ezelinden beri var olan “beka meselesi” kavramını ilk kullanan, yıllar önce Türk Ocakları Genel Başkanımız olmuş ve bu kapsamda “Türkiye’nin Beka Meselesi” adlı yazısında dikkat edilmesi gerekenleri yakın dönemde dile getirmişti. Bu konuda siyaset üstü duruşunu bozmayan Türk Ocakları Genel Merkezimiz ve Çerkezköy temsilciliğimiz üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye her an hazırdır.  Yüce Allah, hiçbir konuda bizlerden desteğini esirgemeyen tüm gönül dostlarımızdan, kısa sürede bizlere gereken desteği sağlayan Çerkezköy sakinlerinden, yönetim kurulumuzdan ve gençlerimizden razı olsun.” Bu vesile ile bu ülkenin ve kutsal ocağın kuruluşundan bugüne emeği geçen ve ahirete göçen tüm Türk Ocaklılara Allah'tan rahmet diliyorum” ifadelerine yer verdi.

 

 

Haber: Şaban KARDEŞ


0282 726 91 91
0282 747 65 10