Öğrencilere çölyak hastalığı anlatıldı

ÇÖLYAKLA YAŞAM ZOR VE PAHALIDIR

Seminerde Şehit Muharrem yanal Özel Eğitim Meslek Okul Müdürü Mustafa Murat Sütçü,Okul öğretmenleri, Optimed Hastanesi Kurumsal Pazarlama Sorumluları Nagihan Aktaş, Metin Demirtaş, ilçe Sağlık Müdürlüğü hemşiresi Ayben Benli ve öğrenciler hazır bulundu. Programda konuşan Trakya Çölyak ve Sağlıklı Yaşam Derneği Başkanı Bahar Ayşegül Gülcü ”26 yıl bilmeyerek ve son altı yılda tanı almış bir Çölyaklıyım. Siz güzel yürekli öğrenciler, birer pırlanta yetiştiren öğretmenler, bunları baş tacı edip yönlendiren, desteleyen, yöneticiler ve sağlıklı, başarılı ve mutlu evlatlara sahip olmak isteyen değerli öğretmenler sizleri bugün bu seminerle belki de hiç duymadığınız ya da duyup getirileri ne olduğunu bilmediğiniz bir hastalığı tanıtmak  ve duyarlılığınızı artırmak için bu seminerde bir araya geldik. Çölyak bugün toplumun çoğu üyesinin bilmediği fakat başına gelince onunla yaşamayı ve yaşam şekli haline getirmeye çalıştığı bir hastalıktır. Çölyak hastalığı ile yaşam zor ve pahalıdır”dedi.

HASTALARIN YAŞAM KALİTESİNİ YÜKSELTMEYE ÇALIŞIYORUZ

Gülcü, “28 Kasım 2017 tarihinde büyük bir inanç ve sabırla derneği Tekirdağ’da kurduklarını da kaydederek,“Derneğimiz toplumsal sorumlulukların yerine getirilmesi adına birlik, beraberlik, dayanışma, yardımlaşma, dostluk, sabır ve sevgiyle topluma anlatmayı, geliştirmeyi, duyarlılık ve farkındalık oluşturmayı amaç edinmiştir. Dolayısıyla  derneğimiz faaliyetlerini tüm Trakya ve ilçelerinde çölyak hastalarımızın yaşam kalitelerini yükseltmek, genişletmek adına onların günlük hayatlarını kolaylaştırmaya yönelik etkinlik, faaliyet ve projelerine devam etmektedir. Tekirdağ ilimizde 11 ilçemizde bu seminerleri gerçekleştirdik. Bu seminerlerimiz Çerkezköy’de de devam edecek”diye konuştu.

 ÇÖLYAK HASTALIĞI YAŞAM BOYU SÜREN TEK GIDA ALERJİSİDİR

Özel Optimed Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hakan Sunal Çölyak hastalığı ile ilgili detaylı bilgiler verdi.  Sunal “ Çölyak Hastalığı, bağırsaklardaki sindirimi sağlayan villus denilen tüysü oluşumların bozulmasına neden olan, dolayısıyla yiyeceklerdeki besinin emilmesini engelleyen ve ince bağırsaklarda hasarlar oluşturan bir alerjik sindirim sistemi hastalığıdır. Bu hasara buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi tahılların içerisinde bulunan glüten isimli bir protein oluşturmaktadır. Çölyak hastalığında ailevi kalıtım söz konusudur. Çölyak hastalığı, vücutta immunolojik  olarak tetikleyen çevresel (gluten tüketimi) ve genetik faktörlerin birlikte rol oynaması sonucunda ortaya çıkar.Hastalık yaşamın herhangi bir döneminde ortaya çıkabilir. Çocukluk, ergenlik, orta yaş ve yaşlılıkla ortaya çıktığı görülmüştür. Ameliyat,doğum sonrası, gebelik, viral enfeksiyon yada şiddetli duygusal stresten sonra tetiklenebildiği gibi direkt çölyak hastalığı tablosuyla da ortaya çıkabilir. Çölyak hastalığı yaşam boyu süren tek gıda alerjisidir. İnsanoğlunun en sık rastlanan genetik hastalığı olarak kabul edilmektedir. Çölyak hastalığının görülme sıklığı yüzde bir ile binde 3 arasında değişmekte olup, Türkiye’de 250 bin ile 750 bin arasında tahmin edilmekte iken ancak yüzde 10’una tanı konulduğu dikkate alındığında 25 bin ile 75 bin arasında tanı almış hasta beklenmektedir” dedi.

ÇÖLYAK HER YAŞTA TEŞHİS EDİLEBİLMEKTEDİR

Sunal, “ Çölyak hastalığının çocuklarda özellikle karın ağrısı, karında şişlik, ishal husursuzluk, iştahsızlık, enfeksiyonlar da artış, gelişme geriliği, gerginlik, kusma, kilo alamama, boy uzamasında yavaşlama gibi tipik belirtilerle ortaya çıktığını kaydeden Sunal “ Çölyak hastalığı her yaşta teşhis edilebilmekte birlikte belirtiler başka hastalıkları da düşündürmekte olduğundan teşhisi zor olan hastalıklardandır. Erken osteoporoz, kansızlık, teşhis edilmemiş laktoz alerjisi gibi hastalıklarla karıştırılabilir. Teşhiste kan testleri, serolojik özel testler ile ön tanı konmakta, kesin tanı içinse ince bağırsak biyopsisi gerekmektedir. Çölyak hastalığının tek tedavisi ömür boyu buğday, arpa, çavdar, yulaf tahıllarında bulunan glütenden uzak sıkı bir diyettir”dedi.

GLUTEN İÇEREN YİYECEKLER KESİNLİKLE YENMEMELİDİR

Sunal “ Çölyak hastalarımız tüm sebzeler, tüm meyveler, tüm bakliyatlar, katkısız katı ve sıvı yağlar, yumurta, bal, reçel, basit toz şeker, zeytin, et, balık, tavuk, una batırılmamış konserve çeşitleri, mısır, pirinç, patatesin hem kendileri hem de unları bezin hazırlamada kullanabilir. Ayrıca kestane unu, nohut unu, soya unu, üzüm çekirdeği unu, evde çekilmiş güvenli baharatlar kullanılabilir. Bunlar gluliten içermez.  Çölyak hastaları çok iyi etiket okuyucu olmalı, etiketsiz gıda tüketiminde de çok dikkat etmelidirler. İlaçlar, kozmetik ürünleri, şampuan, kremler gibi glüten içerikleri yönünden dikkatli kullanılmalıdır” dedi.

ÇÖLYAK HASTALARI NASIL BESLENMELİ

Çölyak hastalarının beslenmeleri konusunda da Çerkezköy İlçe Sağlık Müdürlüğü Diyetisyeni Serhat İlbars gerekli bilgilendirmelerde bulundu. Diyetisyan İlbars, “Çölyak teşhisi sonrasında yapılması gerekenlerin başında yüzde yüz glutensiz beslenme düzenine geçilmesi gerekiyor. Glutensiz yiyeceklerin yanı sıra kozmetikten, ilaca, diş macununa ve hatta sakıza kadar her maddenin içinde kıvam arttırıcı olarak kullanılan gluten içermeyen yiyecekleri yememiz ve kullanmamız gerekiyor. Bu yaşam bicimi olmalıdır. Süt ürünlerinin hepsini yiyebiliriz. Meyvelerin her çeşidini yiyebiliriz” dedi.

Haber/Seyit SÜREN