Hayal gibi gördüğümüz şeyler gerçeğe dönüşecek

Bugün 10.00-16.00 saatleri arasında ÇTSO Konferans Salonu'nda ‘Lavanta Yetiştiriciliği’ konulu seminer verildi.

LAVANTA KENDİ PAZARINI KENDİSİ OLUŞTURUYOR

“Süper marketlere gittiğinizde poşetlemiş lavanta çayı yok, ilerde bu da olacak” diyen Yüksek Ziraat Mühendisi Merve Güzel, “Lavanta balı bulamazsınız ilerde bu olacak. Yani kendi pazarını kendisi de oluşturabiliyor. Birazda hayal gücünüzle alakalıdır. Örneğin bir eczacı hanım var o da Trakyalı, Fransa’dan ithal ediyorum ben bu yağı bana bu kalitede üretin zaten deli gibi ilaç yaparak kendi markası ile satıyoruz. Siz hangi pazara girecekseniz girin pazarın güvenini kazanmanız lazım. Ondan sonraki yıllar sizin için sıkıntılı değil ama yeni üretici için sıkıntılı. Bundan 5 yıl sonra lavanta dikecek olan aynı endişeyi taşıyabilir. Ama şuan pazara girecek olan üreticiler pazara hakim olacağı ve ilk üreticiye ulaşacağı için daha rahat olacaklar” ifadelerini kutladı.

ÜRETİCİNİN ELİNDEN TUTULMASI İLE ALAKALI

Güzel, “Hep çay örneği veriyorum ama firmanın adını da söylüyorum şuana kadar hiç kimse bana gelip de demedi ki Almanya’daki firmaya ulaştım. Ve onarlın istediği lavanta çayını üreteceğim. Herkes aslında en kolayını seçiyor. Ne oluyor ben çiftçiyim üretirim yağını başkası çıkarsın. Yağını çıkartan da ben bunu ne yapacağım diyor. O zaman bir toptancı bulayım ona satayım. Sonra diyorki en kolay piyasa neresi Bulgaristan, o da düşük fiyata veriyor. O da  biraz daha yükseğe Fransaya veriyor, Fransa  da bize kaç kat pahalı bir şekilde bize satıyor. Şimdiye kadar lavanta yağı satanların aklına Japonya gelmiş midir? Herkes yüzünü Bulgaristan ve Fransa’ya dönmüş ama çok daha karlı bir şekilde Japonya’ya satabilirsiniz. Biraz hayal gücü, biraz vizyon, biraz da iş adamlarının da üreticinin elinden tutulması ile alakalı. Bu çiftçinin tek başına yapabileceği değil. İşin ucundan tutmak lazım.” dedi.

TARIMSAL YATIRIMDAN SONRA TİCARİ YATIRIMI DA YAPILMASI LAZIM

Şuan Kuyucak’ında çok güzel bir örnek olduğunu söyleyen Güzel, “Aracın geçmediği bir yer. 2 yıl önce ziyaret ettim. Videoda gösterdiğim gibi bir yer hayal ediyordum. İnanın ufacık bir köy. Tek olayı tarlaların bütün olmasıdır. Köye girdiğiniz andan itibaren tepeye kadar lavanta var. Herkes kendince bir şeyler yapmış. Ziyaret ettiğiniz kimisi fotoğraf çektirirken para alıyor. Kimisi lavanta çayı ithal ediyor. Ama bunu dediğim gibi kaliteli olması gerekiyor. Orada gördüğüm şu ziraat mühendisi arkadaşımız lavanta köyü kurmuş. Oraya mesela işadamlarının gelip bir marka oluşması lazım. Birinin köylünün elinden tutması gerekiyor. Birinin oraya tarımsal yatırımdan sonra ticari yatırımı da yapması lazım. Sadece üretmek bir şey ifade etmiyor. Biraz akıllı davranıp o ürünü nereye pazarlanacağını bilmemiz lazım.”  diye konuştu.

UYKU SIKINTISI İÇİN LAVANTA KULLANILIYOR

Güzel, “Herkesin parayı çok rahat bir şekilde harcadığı nokta çocuklarıdır. İnsan çocuklarından parayı esirgemez. Bu da ayrı bir pazar alanı. Çocukların uyuma sıkıntısı lavanta kesesi oyuncakları ve yurt dışında özellikle takip ediyorum göz petleri yapıyorlar. Sadece lavantadan üretiliyor. Ama içindeki lavantanın kalitesinden eminler. Bunlar hep ayrı pazarlar. Bunlar ütopya gibi gelebilir ama inanın 2015 yılında bu işe başladığımız da insanlara ütopya gibi geliyordu. Şuanda lavantalar var ve böylece ilerleyecek inşallah. Hayal gibi gördüğümüz şeyler gerçeğe dönüşecek. Sadece bizim azimli ve sabırlı olmamız lazım.” dedi.

BİTKİNİN AĞIR TOPRAK ANTİPATİSİ VAR

 “Biz Trakya Araştırma Enstitüsü olarak lavandula angustifolia’ya çalışıyoruz. Anlatımlarımız lavandula angustifolia  bitkisi  üzerinedir. Şöyle bir yanlış izlenimle ayrılmanızı istemem. lavandula angustifolia dikmeyi öneriyorlar, başka bir bitkiyi önermiyorlar. lavandula angustifolia, lavantanın içerisinde en karlısıdır, en uygunudur, en iyisidir izlenime kapılamayın” diyen Güzel’in konuşmasından sonra konuşan Ziraat Mühendisi Önder Ayyıldız,  “Bitkinin ağır toprak antipatisi var. Bitkinin, yağmur yağdığında uzun süre havalanmayan topraklarda bitki sıkıntı yaşıyor. Bu sebeple kuvvetli dediğimiz, buğday, ayçiçeği ve kanoladan yüksek verim aldığımız toraklar. Yani lavanta, tarım ürünlerinin alternatifi değil. Bizim lavantayı yetiştireceğimiz alanlar diğer tarım ürünlerinden yeteri kadar verim alamadığımız topraklar olması lazım ki o toprakları değerlendirelim. Bu topraklar Tekirdağ’ın da Kırklareli’nin ve Edirne’nin de birçok yerinde var. Çok kuvvetli sebze bahçe topraklarından aldığımız kadar yağ verimi alamayabiliriz. Ama kalite konusunda bundan aşağı kalır yanı çıkmaz. Özellikle lavandula angustifolia üzerinde yüksek yağış kaliteyi destekleyen bir yapıdır.” ifadelerinde bulundu.

YAKLAŞIK LAVANTA ALANI 1970 DEKAR

Son yıllarda özellikle Bulgaristan menşeili lavandula angustifolia türünün ekim alanları hızla artmakta olduğunu söyleyen Ayyıldız, “Önümüzdeki yıllarda LAVANDER yağı da ortaya çıkacak. Marmara bölgesinde lavanta alanı 1970 dekar. 2016 yılında Bulgaristan lavanta üretimin de Fransa’yı geçti. Ve Avrupa birliğinin toplam üretimini bu iki ülke karşılıyor. Fiyatta dalgalanmalar var. Yıllardır 60  ila 80 Euro arasında değişirken geçen yıl 132 Euro’lara kadar çıktı. Bu yıl ise 40 Euro civarına düştü. Fakat 40 Euro düşük bir rakam değil. 8-10 kilogram yap veriminden bahsediyoruz dekarında. Herhangi bir tarım ürününden bunu alamıyorsunuz.” dedi.

EKİMİN EN İYİ AYLAR EYLÜL VE EKİM AYLARIDIR

Ayyıldız, “Levander için uygun toprak ph’ı 7,5 ve 8,5 arasındadır. PH düşük olan yerlerde yapıyorsak kireç uygulamalarıyla toprak ıslama uygulamalarıyla bunları yukarı çekmede fayda var. Trakya için ekimin en iyi olduğu aylar Eylül ve Ekim aylarındadır.  Bu toprak yapısı ile alakadardır. Sonbaharda hiç sulama yapmadan dikim yapabilirsiniz ama ilkbaharda birkaç kere su ister.” diye konuştu.

YOĞUN KATILIM SAĞLANDI

‘Lavanta Yetiştiriciliği’ konulu seminer,  öğleden sonra LAVANDER Aylin Kurt Özyurt, Mea Danışmanlık Bahar Öksüz Ekim,  Ceydali Toptan Ticaret Ceyda Tülmen tarafından devam ederken, Seminere yoğun katılım sağlandı.

Haber/Ogün DÜRÜMLÜ