Aydın: Artık tuzakları bozacağız

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın Çerkezköy Erzurumlular Derneği'ni ziyaret etti. Gerçekleşen ziyarette Aydın, Libya ile yapılan anlaşmaya değindi. "Bin 800 ki

Çerkezköy 25.12.2019 16:48:00 0
Aydın: Artık tuzakları bozacağız

Önceki akşam gerçekleşen ziyarete MHP Tekirdağ İl Başkanı İlker Yücel, MHP Çerkezköy İlçe Başkanı Ahmet Aydeniz, MHP Kapaklı İlçe Başkanı Çağlar Bütün, MHP Eski Tekirdağ Milletvekili Bülent Belen, MHP Çerkezköy Belediye Meclis üyeleri Koray Önsel, Habip Çelik, Çerkezköy Erzurumlular Derneği Başkanı Edip Nurettin Akın, partililer, dernek üyeleri ve vatandaşlar katıldı.

 

“KİMSE AKLINDAN BİLE GEÇİRMESİN”

 

Katılımın yoğun olduğu toplantıda konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın” 93 Harbi diye tarihe geçen savaş sonrası verdiğimiz şehitler, yeraltındaki nüfusumuzun yer üstünden daha fazla olduğu bir vatan toprağı üzerindeyiz. Türkiye’nin her tarafı böyledir. Buralarda Balkan Harbi dolayısıyla çok büyük trajediler yaşandı. Doğu’da da Osmanlı-Rus harbi dolayısıyla büyük trajediler yaşandı. Bu vatanı zaten kutsal kılan, anlamlı kılan, bu vatan için bizim hassasiyetimizin artma nedeni de bu. Çünkü buranın değerinin farkındayız. Buranın manevi  sorumluluğunu taşıyoruz. Onun için diyoruz ki ne bayraktan, ne ezandan, ne vatandan, ne dinden, ne devletten vazgeçme lüksümüz olamaz. Kimse aklından bile geçirmesin” diye konuştu.

 

 

“TÜRKİYE’NİN HER TARAFI BİZİM VATANIMIZ”

 

Aydın “ Aralık ayı hüzün ayıdır. Bu ayda Sarıkamış Harekatı yapılmıştır. Geçen hafta Sarıkamış şehitlerimi yad ettik. Onlar bizim oradaki şühedamız, toprağa diri diri bıraktığımız, eksi 30-40 derecede kardelen çiçeği gibi karın altına gömdüğümüz şehitlerimizin hatırasıyla doludur. Bülent Belen vekilim ile birlikte beraber sınırı geçip 1984’te hunharca katledilen Türkan kızımız başta olmak üzere, Musa kardeşimiz, Ayşe ablamız başta olmak üzere hepsinin hatırasına yapılacak olan törenlere katılım sağlayacağız.  Bizim milletimizi müstesna kılan özelliğimiz, biz bugün burada bir aradaysak bunu ağır bedel ödeyip şahadet şerbeti içen şehitlerimize borçluyuz. Artık doğduğumuz yer değil, doyduğumuz yer bizim vatanımızdır.  Türkiye’nin her tarafı bizim vatanımız. Gittiğimiz hiçbir yerde en ufak bir gariplik, en ufak bir çekinge söz konusu olamaz. Ben gittiğim her ilde resmi görevlerimi yerine getirdikten sonra bir de hemşerilerimizin bir derneği, vakfı varsa oraları da ziyaret ediyorum” dedi.

 

“GURUR DUYUYORUZ”

 

“Yokluğun, sıkıntıların olduğu bir coğrafyanın insanlarıyız” diyen Aydın “ Ama bizi biz yapan değerlerin başında da yokluklar ve sıkıntılar geliyor. İnsanı gerçekten değerlerine bağlı kılan da biraz çektiği çilelerdir. Burada bir kardeşlik hukuku içerisinde Allah’ın izniyle birlikteyiz, ortak değerlerimiz bellidir. Dolayısıyla gerçekten bu birlik beraberliğimiz, bu ortak değerlerimiz bozulmasın. Ülkemiz zor süreçlerden geçiyor. Dış İşleri Komisyon üyeliği de yapıyorum. Birkaç gün önce bir Libya anlaşması yaptık. Daha önce ekonomik anlaşmasını yapmıştık. Söz konusu vatanın, milletin bekası olunca, söz konusu birlik beraberliğimiz olunca inanın Mustafa Kemal’in ifade ettiği gibi gerisi teferruattır. Bizim ecdadımız yokluğu da bilir varlığı da bilir, zulmü de bilir zulmeti de bilir. Ama hiçbir zaman zulmetmemiş, zalim olmamış. Onun için alnımız açık, yüzümüz ak bir şekilde her gittiğimiz uluslar arası etkinlikte diyoruz ki biz yüce Türk milletini bir mensubuyuz. Biz ‘Ey vefalı Türk neredesin’ diyen herkese kucağımızı açmış bir coğrafyanın insanlarıyız. 1944’te Kırım Tatarlarına her zulmet reva görüldüğünde bu vatan kucağını açtı, onları bağrına bastı, aşağıda Saddam’ın zulmünden kaçanlara kucağını açtı, ekmeğini paylaştı. O gün de zulüm altında olan Kürt kökenli kardeşlerimize biz kucağımızı açtık. Balkan göçü esnasında komünist zulüm altında yaşayan, adları değiştirilmeye çalışılan, diri diri mezarlara gömülmeye çalışılan, dini diyaneti tahrip edilen soydaşlarımıza kucağımız açtık. Böyle necip bir milletin mensubu olmaktan mutluluk, kıvanç duymayacağız da neyle gurur duyacağız” dedi.

 

“YETER ARTIK”

 

Cumhur ittifakı çevresinde ülkenin milli meselelerinde bir araya gelmek zorunda olduklarını kaydeden Aydın” 15 Temmuz sonrası, bu ülke saydığımız her şeyi kaybetmenin arifesindeydi. Bir kaybetseydik, bir gaflet ve dalalet hali bir anda ülkeyi  alıp bir uçurumun kenarına yuvarlayacaktı. Yeter artık. Mümin aynı yerden iki defa ısırılmaz. Dolayısıyla o gece milli irade, siz sokağa döküldünüz yeter artık dediniz. Biz bundan sonra artık talimat alacak bir durumda değiliz, biz artık kefenini yırtmış büyük bir gücüz, eğer Amerika, Rusya, Çin, Avrupa Birliği ülkeleri bir güçse biz de artık onların icazetini beklemekle vakit kaybedemeyiz. Biz de artık bir gücüz. O gün bir musibet yaşadık ama bin belayı def etti. O gün o şer görünen şey bugün bir hayra dönüştü, bizi bir araya getirdi. Ortak payda vatan, millet, bayrak, ezan ve devlet noktasında biz hemfikir olduk. Hep birlikte öz değerler etrafında kenetlendik ve yürümeye devam ediyoruz. Neler mi oldu? 40 yıldır terörle köşe kapmaca oynuyorduk, artık köşe kapmaca oynamıyoruz, nerede çıkıyorsa, nerede başını uzatıyorsa gidiyoruz orada tepesine biniyoruz ve  yok ediyoruz. Çünkü artık dünya bekle-gör politikalarına uygun bir yapıda değil. Bu bazen anlatmakta zorlanıyoruz, birileri anlamak istemiyor. Özellikle bu coğrafyada kendilerini Cumhuriyetin, vatanın tek bekçileri zannedenler, Atatürkçülük kisvesi altında, Mustafa Kemal’in ruhaniyetine ihanet edenlere söylüyoruz. Biz Mustafa Kemal’in ruhunu yaşatmaya, Allah’ın izniyle devam edeceğiz. Mustafa Kemal’in ifadesiyle benim en büyük karakterim benim bağımsızlığımdır, hürriyetimdir, istiklalimdir. Türk’e hiç kimse gem vuramaz,  köleleştiremez, toprağını da emperyalist bir vatan parçası haline getiremez” dedi.

 

“ORAYI CEHENNEME ÇEVİRİYORUZ”

 

Aydın “ Artık Elbir’deki bir memurumuza tacizde bulunmak isteyen, kıymak isteyen bir haini bile gidip Tendürek’te, Gabar’da, Kandil’de o mağaraları başına yıkıyoruz, orayı cehenneme çeviriyoruz. Bu artık devletin başta olduğunun ifadesidir. Kuzgun leşten kalkmıştır. Devlet artık bütün kurum ve kurullarıyla hakimdir. Az mıdır bu? Hafife alınacak bir şey midir? Bekayı düne kadar çok hafife aldılar, halen alıyorlar. 3 gün önce meclisten Libya ile yaptığımız bir anlaşmayı anlatıyoruz, ‘bizim o bataklıkta ne işimiz var’ diyorlar. ‘Oraya niye asker göndereceğiz’ diyorlar. Bu asker gönderme anlaşması değil, anlamakta niye zorlanıyordun? O zaman Mustafa Kemal 1908 ve 1911’de 2 defa oraya niye gitti. Hani Atatürkçü geçiniyorsunuz. Onun ideallerine, O’nun ülkülerine niye sahip çıkmıyorsunuz? Sadece gecenin belirli bir saatinden sonra bir eğlence vasıtası mı görüyorsunuz siz Mustafa Kemal’i sevmeyi, anlamayı? Mustafa Kemal rüştiye öğrencisiyken büyük ülkü idealler sahibi, büyük devlet rüyası gören bir devlet adamıydı ve Allah O’na nasip etti o rüyalarını gerçekleştirmeyi. Kiminle, sizin atalarınız, dedeleriniz bu yüce milletle. Biz aynı şekilde, aynı ruhaniyetle hareket ediyoruz. Doğu Akdeniz’de oldubittiye getiriyorlar bizi. Dün Afrin kararını aldığımızda da, Fırat Kalkanı, Barış Pınarı, Zeytin Dalı kararları alındığında da aynı şeyi söylediler. Üçü bir araya geldi, bakmayın çok farklı telden çalmalarına, onların topluca aktığı yer belli. Sufleleri ve direktifleri aldıkları kaynaklar bellidir. Ama piyasaya farklı şekillerde, farklı yollardan çıkıyorlar. Mecliste en sonra Libya ile yaptığımız anlaşmada üçü bir araya geldi ‘hayır’ dedi. Neymiş bataklıkmış. Siz Fırat kalkanına da bataklık dediniz. Ne yapsaydık yani? Sınırımızın ötesinde bir gecekondu devletine, ikinci bir İsrail gibi bir yapıya evet mi deseydik? Bu vebalin altından nasıl kalkardık, gelecek nesillere neyi anlatacaktık?” dedi.

 

“YÜZLERİ KIZARDI”

 

“Müminin en büyük özelliği inandığı ile yaptığı arasında çelişkinin olmaması” diyen Aydın “ Biz elhamdülillah Müslümanız, neye inanıyorsak onu yapmak zorundayız. Karakolda başka, mahkemede başka olmaz.  Bu münafıklık alameti. İnanın karşımızda aynısını yapıyorlar, münafıklık yapıyorlar, ikili oynuyorlar. Karakolda başka konuşuyorlar, mahkemede başka konuşuyorlar.  O gün bataklık diyenler, hanımefendi başta olmak üzere, CHP başta olmak üzere, HDP zaten sözde Ermeni soykırım tasarısı gelse ona evet diyecekler. Ama dışarıda Türkiye’nin aşını, ekmeğini, maaşını her türlü maddi imkanlarını kullanan bölücü tayfa sokakta bağırıyor. ‘Ey dinleyiciler. Bu Türkler çok zalim. Bunlar 100 sene önce Ermenileri katlettiler, bugün de Kürtleri katlediyorlar. Bunu deme alçaklığını gösteriyorlar. Sizin ödediğiniz vergilerle bunu yapıyorlar. İçeride ve dışarıda çok cephemiz var ama mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Ne oldu, hani bataklıktı, Fırat Kalkanından, Zeytin dalında, Barış Pınarından Allah’ın izniyle o tankın üstüne binip ‘Ben Kızıl Elmaya gidiyorum’ diyen 22 yaşındaki delikanlının yüzüne bakamadılar döndüğünde. Yüzleri kızardı. Bu kadar yüce evlatlarımızın karşısında bunlar sırf siyaseten bağcıyı dövme adına, üzüm yeme gibi, Vatan gibi, devlet gibi, vatan gibi, bayrak gibi bir endişeleri yoktu bunların. Dertleri siyaseten orada Cumhur ittifakı bir tökezlesin bir başı götürelim. Canlı organizmalar aynen toplumlara benzer. Devletler de aynen insan ve canlılar gibidir. Biz kurban bayramında ilk bıçağı kurbanımızın boynuna atarız. Çünkü baş kontrolden çıktığı zaman gövde ve ayaklar dağılır, hareketi doğru düzenli olmaz” dedi.

 

“ARTIK HİÇ KİMSE BİZE TALİMAT VEREMİYOR”

 

Aydın” Çünkü biz cumhur ittifakına girerken şöyle bir karar kıldık, 7 Ağustos’ta Yenikapı’da bir  ete kemiğe büründürdüğümüz bir ruh halimiz vardı Milliyetçi Hareket Partisi olarak. Dedik ki önce ülke ve millet, sonra parti ve ben. Önce ülkenin bekası, birliği, sizin kardeşiniz. Siyasi görüşünüz ne olursa olsun ne olur kardeşlik hukukunuza helal getirmeyin. Bu vatan için fitne, fesat uyduranlara hiçbir zaman prim vermeyin. Burada aslolan ortak değerlerimizdir. Ezan susmayacak, bayrak inmeyecek, devlet hiç kimsenin güdümüne, hegemonyasına girmeyecek, talimat almayacak. Almıyoruz. 15 Temmuz sonrası inanın siyasi halimiz budur. Hiç kimse bize talimat veremiyor artık. Talimat veren haline geldik. Kimseye sormadık Fırat kalkanını yaparken. Mecliste kendimiz oyladık, kendimiz karar verdik ve yürüdük gittik. Bir hançer gibi soktuk girdik oraya, bir İsrail devleti kurulmasına engel olduk. Kötü mü yaptık? Doğu Akdeniz’de biz yalnız kaldık, yalnızlığa soktular bizi diyorlar. Kiminle beraber  olacağım? İsrail, Mısır, Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan bir araya gelmiş ittifak yapmış. Onlar geldiler de biz yok mu dedik, kapıdan geldiler de bacadan mı attık? Hayır. Buna rağmen içerideki hainlerimiz gerçekten bunu anlamakta zorlanıyorlar” diye konuştu.

 

“ATATÜRK’ÜN HİÇBİR İDEALİNİ TAŞIMIYORLAR”

 

Aydın “ Libya’yla bir anlaşma yaptık. Doğu Akdeniz’de bir enerji varsa biz ortağız. Niye ben orada olmayacağım? Bin 800 kilometre sınırım var, kıyım var. En büyük kıyısı olan Türkiye’dir Mısır’ın, Yunanistan’ın, Rum kesiminin ne hakkı varsa bizim Kuzey Kıbrıs’ın da o hakkı var, bizim de o hakkımız var. Önceden Filistin varken İsrail yoktu, şimdi İsrail varken Filistin yok. Biz bunları yaşadık, tarih bize gösterdi. Aynı senaryoyu, aynı tuzağı bizim başımıza kurmalarını mı bekleyeceğiz. Hayır beklemeyeceğiz. Tuzakları bozacağız. Doğu Akdeniz’de ne varsa biz de ortağız. O yüzden Libya’yla, yasal bir hükümetle anlaşma yaptık. Bizi 40 bin kilometrekarelik bir alan hapsetmiştiler, biz onu büyüttük bir uçtan bir uca 150 bin kilometrekarelik bir alanda bir anlaşmamız var, bir hareket alanımız var. Bizi kimse küçük bir yere hapsedemez. Akdeniz bir zamanlar bizim gölümüzdü. Şimdi bana diyor ki ‘orada hamle yapma’. Mecliste 3 grup da anlaşmaya red oyu verdi. Biz dimdik durduk Cumhur ittifakı olarak evet dedik. Biz Doğu Akdeniz’de Allah korusun bir oldubittiye evet diyemeyiz. Atatürkçülükten geçinenlere söylemek gerekiyor. Sadece geçiniyorlar. Atatürk’ün hiçbir idealini taşımıyorlar. Çünkü Atatürk çok büyük bir Türk milliyetçisiydi. Atatürk’ün idealleri çok yüksekti. Kaybolan, küçülen Osmanlı’ya ah vah edip uykuları kaçan bir liderdi. O Libya’ya 2 defa gitti. Libyalıları organize etti ve İtalyanlara karşı direnin demiştir. Özgürlüğünüzü kaybederseniz her şeyi kaybedersiniz. Şimdi böyle bir insanın kurduğu bir siyasi yapını düştüğü hale bakın. Karışmayalım, gitmeyelim, orası tuzak, bataklık, evimizde duralım. Niye biz S 400 alıyoruz. Biz nasıl Amerika’ya kafa tutarız. Biz Rusya’ya niye böyle bakarız. Biz İngiliz’e niye böyle söyleriz. Ya senin ruhun teslim olmuş. Sen müstemlekeci olmaya alışmışsın, biz ise Allah’ın izniyle kefenimizi yırtmış, önümüz açık, ‘Büyük bir güç, lider ülke Türkiye 2023’ diyoruz. 2023’te Allah’ın izniyle artık çok odaklı bir güç dünya merkezinde biz de varız. Amerika, Rusya, Çin ve Hindistan kadar da biz de varız. Bunu sadece söylemiyoruz, yapıyoruz.

 

“BAKIŞIMIZ VE DURUŞUMUZ BUDUR”

 

Birlik ve beraberliğin öneminden bahseden Aydın “ Birbirinize olan sevginizi, bağlılığınızı, muhabbetinizi sakın ola ki bozmayın. Bu ana ilkeler belli. Siyasi tercihinize saygı duyarım ama bu değerlerden vazgeçmeyin. Gelsinler o değerlere sahip çıksınlar, eyvallah biz de onların yanında olalım. Söz konusu vatan millet olduğunda bizim eller havada, onların yüzleri yerde. Mahcup bir şekilde hayır deyip geçiyorlar. Buna biz müsaade etmeyeceğiz. Artık Türkiye’nin önü açıktır. Türkiye’nin çözmesi gereken daha önemli meseleleri vardır.  Artık Siha’ya, İHA’ya, F 16’ya, Petriyot’a, bakım onarım çalışması için günlerce, aylarca yalvaracak halimiz yok. Biz kendimiz yapacağız, yaptık, daha da yapacağız. Biz artık tersanelerimizde savaş gemisi yapacağız. Biz artık savaş uçağı yapacağız, yapıyoruz. Bizim menfaatimiz neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. Biran önce bizim birlik beraberlik hukukumuzu bozmadan yolumuza devam edeceğiz. Çünkü içeride de çözmemiz gereken bir sürü sıkıntımız var. Evlatlarımız işsiz. Ekonomimiz kırılgan. Niye, çünkü badire üstüne badire atlatıyoruz. Artık bizim dışarıda güçlü emniyetli önce evin etrafını temizleyeceğiz. Güvenliğimizi koyacağız. Sonra dönüp evdeki kalkınmamızı tamamlayacağız. Bakışımız, duruşumuz budur” dedi.

 

Haber/Faik Onur KAYA

 


0282 726 91 91
0282 747 65 10