Avusturya Viyana'da yaşayan Samet Demirtaş, eşi ve çocuğu ile birlikte Kurban Bayramı'nı geçirmek için arife günü Kapaklı'daki ailesinin yanına geldi. Viyana'ya dönebilmek için gerek
2 yıl önce Avusturya Viyana’ya giden Samet Demirtaş, Kurban Bayramı’nı geçirmek için Kapaklı’daki ailesinin yanına geldi. Bayram tatilinin ardından eşi ve çocuğu ile birlikte Viyana’ya geri dönmesi için gerekli olan Covid-19 testini diş hastanesinde yaptıran Demirtaş, test sonucunun pozitif çıkmasının ardından Çerkezköy Devlet Hastanesi’ne yönlendirildi. Pozitif sonucuna rağmen kendisine tedavi uygulanmadığını söyleyen Demirtaş yaşadıklarını gazetemize anlattı.
“TEDAVİ UYGULAMADILAR”
Demirtaş, “Yaşadığım Viyana’dan Kurban Bayramı’nı geçirmek için Kapaklı’ya ailemin yanına geldim. Kurban Bayramı’nda Samsun ve İstanbul’a gittim gezmeye. Hiçbir sıkıntı olmadı. Bayram’dan sonra Viyana’ya dönmek için benden Covid-19 testi istediler. Ayın 13’ünde Diş Hastanesi’nde testi yaptırmaya gittim. Sonuç pozitif çıktı. Kişi başı 110 TL test parası ödedim. Eşim ile çocuğumda çıkmadı, sadece bende çıktı. Beni Çerkezköy Devlet Hastanesi’ne yönlendirdiler. Daha sonra benden kan istediler, 7 tüp kan verdim, film çektiler fakat bunların sonucunu bana söylemediler. Bana sadece 2 haftalık ev karantinası verdiler. Verdikleri pozitif testine göre bana tedavi uygulanması gerekiyor. Ben doktora ‘tedavi uygulayacak mısınız?’ diye sorduğumda ‘gerek duymuyoruz’ yanıtını aldım” dedi.
“KİMSE BU VİRÜSÜN BİTMESİNİ BEKLEMESİN”
1 ay önce kardeşinin de Türkiye’de çalıştığı iş yerinde Covid-19’a yakalandığını, 14 gün hastanede yatarak tedavi gördüğünü, gördüğü tedavi sayesinde normal hayatına döndüğünü söyleyen Demirtaş, “Beni karantinaya almadılar, 2 hafta evde durmam gerektiğini söylediler. Benim mutlak suretle karantinaya alınmam gerekiyordu. Ben test pozitif çıktıktan sonra hastaneye tekrar kan vermeye minibüsle gittim. Sağlık Bakanlığı bile bana ‘toplu taşıma araçları ile evinize ulaşabilirsiniz’ dedi. Virüs taşıyıcı olmama rağmen bana ‘toplu taşıma aracı kullanabilirsiniz’ dendi. Benim pozitif raporum var elimde. Bunu bana bakanlık diyorsa her yerde virüs var demektir. Kimse bu virüsün bitmesini beklemesin. Artık birilerinin buna dur demesi lazım. Çünkü bazıları buna dur demedikçe bu virüs daha çok yayılacak” dedi.
“DURUMUM NASIL, BUNU KİM İZLEYECEK?”
Demirtaş “Benim başıma gelenin başka birinin başına da gelmesini istemem. Hastanenin içinde bile Covid-19 hastaları geziyor. Hiçbir önlem yok. Ben saat 10:00’da hastaneye gittim, 7 tüp kan aldılar ve 15:30’da eve geldim. 4-5 saat sonuç bekledim” dedi. Yaşadığı sürecin psikolojisini de olumsuz etkilediğini kaydeden Demirtaş, “Psikolojim alt üst oldu. Yurt dışındaki işimden olma ihtimalim var. Ben ilk test yaptırdığımda eve bir kadın gelmiş ve sadece ailemin isimlerini almış. Başka hiç kimse gelmedi. Kimse kontrol etmiyor. Ben 14 gün evde kalayım tamam ama benim hastalığımı kim izleyecek? Nasıl gidiyorum, durumum nasıl bunu kim izleyecek? Ben her dakika başı hastaneye mi gideceğim? Buraya gelirken ne umutlarla geldim, ama alt üst oldum. Buraya gelmeme değmedi. Böyle bir sistem olmaması lazım. Kimse koronavirüsün biteceğini sanmasın. Bu kafa ile virüs zor biter. Ben koronavirüsüm ve benim toplumun içine girmemi söylüyorlar” dedi.
“EVDE HASTA BABAM VAR”
Hastanede de hastaların bu durumdan şikayetçi olduğunu kaydeden Demirtaş, “Testi pozitif çıkan hastalarda bu durumdan şikayetçi. Onlar da benim ile aynı görüşteler. Önlem yok. Benim 13’ünde yaptırdığım test pozitif çıktı. 3 gündür taşıyıcım. Bu süreçte ben kendi başıma önlemler almak zorunda bırakıldım. Hiç kimse ile temasta bulunmadım, hiç kimseye yaklaşmadım. Çünkü bana olan başkasına olmasın. Ama minibüse bindim çünkü mecburdum. Bunu bana zaten bakanlık da söyledi, binebilirsiniz diye. Hiçbir yere dokunmadan, kimse ile temas etmeden minibüs yolculuğu yaptım” dedi. Evde hasta babası olduğunu ve bunu doktorlara bildirdiğini de sözlerine ekleyen Demirtaş, “Doktorlar ‘bizim yapabileceğim bir şey yok, bakanlık yatışınıza onay vermiyor’ dedi. Bana hiçbir şey vermediler. Böyle bir sistem olmaz. Bana sadece pozitif olduğumu gösteren kağıtları verdiler. 3 gündür odaya kilitliyorum kendimi. Ne yapacağımı bilmez haldeyim. Neyi beklediğimi bilmiyorum. İlaca ulaşamayacağımız yerde yaşasak bunu anlarım. Kanımda pıhtılaşma olduğunu söylüyorlar, kan sulandırıcı vermiyorlar” dedi.
“BİR AN ÖNCE VİYANA’YA DÖNMEK İSTİYORUM”
Virüs başladığında Viyana’da olduğunu kaydeden Demirtaş, “Oradaki önlemlere bakarak söylüyorum ki Türkiye’nin olayı bitmiş. Türkiye’de önlem sıfır. Bana göre ben bu virüsü İstanbul’da kaptım. İstanbul Beşiktaş’ta otelde kaldım. Orada virüsü kapmış olabilirim. İstanbul’da kaldığımda hastalandım ve Şişli Hamidiye Eftal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gittim. Omuz ağrım ve ateşim vardı. Oradaki doktor bana, ‘ya soğuk bir şey yemişsinizdir ya da soğukta kalmışsınızdır’ dedi. Bronşit olduğumu söylediler. Test yapmadılar, sprey ve hap yazıp gönderdiler. Ben her ne kadar yurt dışında yaşıyor olsam da bu ülkenin vatandaşıyım. Önlem alınmalı bu virüsün önüne geçilmesi için. Çerkezköy Devlet Hastanesi’ne güzel bir bakım yapılması gerekiyor ve önlem almalılar. Dezenfekteye ihtiyacı var. Her yer leş gibi. Koronavirüs bölümü olmalı ve koronavirüs hastaları diğer hastalarla aynı bölümlerde beklememeli. Ben bir an önce Viyana’ya dönmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Haber / Şaban KARDEŞ
