Öztrak: Türkiye'nin bu rejimden derhal kurtulması gerekiyor

Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili, Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Tekirdağ Milletvekilleri Dr. İlhami Özcan Aygun ve Dr. Candan Yüceer Çerkezköy, Kapaklı ve Sarayâ€??

Çerkezköy 13.08.2021 15:21:00 0
Öztrak: Türkiye

Yalı Restaurantta gerçekleştirilen yemeğe Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili, Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Tekirdağ Milletvekilleri Dr. İlhami Özcan Aygun ve Dr. Candan Yüceer, Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, CHP İl Başkanı Şener Zeynel Saygın, CHP Çerkezköy İlçe Başkanı Ayfer Dönmez, Belediye Başkan Yardımcıları Nedim Yılancı, Enver Bayram, meclis üyeleri, ilçe yönetimi ve STK temsilcileri katıldı.

 

ORTADA STRATEJİ YOK

 

Yemeğin ardından konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili, Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak ülke gündemine değindi. Ülkede üç krizin olduğunu ve bunların devlet yönetimindeki kriz, ekonomik büyüme modelinin iflas etmesiyle ortaya çıkan ekonomik kriz, 2020’de ortaya çıkan pandemi ve bu pandemi sürecinde izlenen politikalar olarak sıralayan Öztrak, “ Bu 3’ü bir araya geldiğinde bugüne kadar pek görmediğimiz bir buhran ortaya çıkıyor. Yönetim krizi dediğim zaman neyi kastettiğimi sadece yangın diyerek anlatabilmek mümkün. Gerçekten şu orman yangınları sürecini çok kötü yönettiler. Aslında bu orman yangınları sürpriz değildi, bunu uluslararası bilim adamları her yerde ifade ediyor. Türkiye’nin İtalya’nın, Yunanistan’ın, İspanya’nın çok büyük orman yangınları ile karşı karşıya kalabileceğini yabancı bilim adamları ifade etmişlerdi ama öyle görünüyor ki bununla ilgili gerekli önlemler alınmadı. Bu süreçte ortaya çıktı ki bu riskler hiç dikkate alınmamış. Bununla ilgili bir eylem planı yapılmamış. Ortada bir strateji yok. Ormanlarımız yandı, bitti, kül oldu ama hala daha hükümet ‘yangınlara en hızlı müdahale eden ülke biziz’ demeye devam ediyor” dedi.

 

TEPKİ GÖSTERDİ

 

Öztrak, “ Yangında uçuracak uçak bulamadık, halbuki biz Temmuz ayında ekonomi uçacak diye bekliyorduk ama uçak uçuramadık. Bütün bunlar hepsi olabilir, Yunanistan’da yangınlara doğru düzgün müdahale edemedi ama doğru düzgün müdahale edemediği için, yangınları doğru düzgün önleyemediği için Yunanistan Başbakanı çıktı, Yunan halkından özür diledi. Bizde kimse milletimizden özür dilemedi. Aksine kafamıza çay paketleri fırlattılar. Yine Yunanistan’da Hava Kuvvetleri Komutanı görevinden istifa etti. Bizde ise yönetim çıktı, önce ‘CHP’li büyükşehir belediyeleri önlem almadı, yangın ondan çıktı’ dediler. Oysa yangın ormanda çıkmıştı. Baktılar ki halk bunu kabullenmiyor, o zaman Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan AK Parti Genel Başkanı çıktı, ‘Türk Hava Kurumu uçakların hurda olarak havaalanında kaldı, bunun nedeni de Cumhuriyet Halk Partisi zihniyetidir’ dedi. Benim bildiğim kadarıyla biz 20 yıldır iktidarda değiliz. Son 2 yıla kadar da bu uçaklar uçuyordu. 20 yıldır iktidarda olanlar kalkıp, ‘uçaklar CHP zihniyeti nedeniyle uçmadı’ diye derseler bu açıkçası aczin ifadesidir. Bu artık bu hükümetin ülkeyi yönetme kabiliyetinin kalmadığını gösterir. Kaldı ki Türk Hava Kurumu kalkıp diyor ki, ‘Türk Hava Kurumu kamu kurumu değildir’ diye. Türk Hava Kurumu, kamu kurumu değil ama kamu yararına faaliyet gösteren bir kurumdur. Türk Hava Kurumu’nun tüzüğünün 3’üncü maddesini açıp bakacaklar, diyor ki; ‘Türk Hava Kurumu, Cumhurbaşkanı ve başbakanların himayesinde faaliyet gösteren bir kurumdur’ diyor. Ne biçim himaye etmişsiniz. Kurum sizin kurumunuz, şu anda da başında sizin eski milletvekiliniz kayyum olarak duruyor” dedi.

 

EKONOMİ KAYBEDİYOR

 

‘Bu işlerin arkasında tek adam parti devleti rejimi var’ diyerek konuşmasını sürdüren Öztrak, “ Bugün herkes bundan şikayet ediyor. İş adamı diyor ki; ‘ben hükümete sesimi duyuramıyorum, meselelerin çözülmesi için sarayın önünde yatmam gerekiyor’ diye. Eskiden bir daire başkanının çözdüğü sorunu bugün ben en tepeden çözmek durumundayım. Yani talimat almadan bürokrasi hareket etmiyor, bakanlar hareket etmiyor. Talimat bekliyorlar. Talimat bekledikleri için de başımıza bu sıkıntılı durumlar geliyor. Ekonomiye baktığınız zaman, ekonomide son dönemde ülkede bir istikrar varmış algısı yaratmak için ülkenin 128 milyar dolarını Merkez Bankası’nın arka kapısından kamu bankaları eli ile sattılar. Eskiden Merkez Bankası ne sattı, ne aldı bunlar açıklanırdı ama yanlış hatırlamıyorsam 2017’den sonra hiç böyle bir açıklama yapılmadı. Bugün Türkiye’nin faizi dünyanın en yüksek 7’nci faizi. Türkiye’deki işsiz sayısı, dünyadaki 150 ülkenin nüfusundan daha fazladır. Türkiye’nin enflasyonu dünyada ilk 15 içindedir. Türkiye, parası en hızlı değer kaybeden ekonomilerden bir tanesidir”dedi.

 

 

YÖNETİLMEYEN BİR ÜLKE HALİNE GELİYOR

 

Türkiye’nin bu dönemde en hızlı değer kaybeden ekonomiler arasında yer aldığını kaydeden Öztrak, “İş adamı fiyat alamıyor. Zaten pandemi sürecinde tedarik zincirlerindeki çok ciddi bozulma sebebiyle ham madde temininde zorluklar ve dünyada girdi fiyatlarında çok hızlı artışlar var. Bir de üzerine döviz kurundaki artış geliyor. Bir pandemi süreci yaşadık, bu pandemi sürecinde Türkiye, esnafına en fazla borç veren, buna karşılık yine esnafına en az destek veren ülke oldu. Esnaf borca batmış vaziyette, şu anda düze çıkmak için uğraşıyor. Pandemi o kadar kötü yönetiliyor ki bu salgının Allah korusun yeniden zirve yapması halinde bundan sonra esnafın hareket edecek hali yok ama sorarsanız Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan AK Parti Genel Başkanı diyor ki; ‘Ben finansı çok iyi bilirim, o yüzden isteyen Türkiye’ye mülteci olarak gelebilir, kabul ederim’ diye. 4 gün önce söylemiş bunu. Dün akşam çıktı, ‘Türkiye yol geçen hanı değildir’ dedi. Hangisi doğru? Ondan sonra döndü dedi ki; ‘Türkiye’de düzensiz göç diye bir şey yok’ Aslında doğruyu söylüyor düzensiz göç diye bir şey yok ama gerçekten ekonomiyi sürekli zorlayan, sıkıntıya sokan bir göç var. Gelen insana da yazık ama bizim milletimize de yazık. Avrupalı diyor ki; ‘Aman sen bunlara çok iyi bakıyorsun, bunları sakın bize gönderme’ Orada taşı sıksa suyunu çıkaracak insanlar gelip İstanbul’a yerleşiyor, benim Mehmetçiğim de Afganistan’da Kabil Havaalanı’nda onların kaçtığı talibanla savaşmaya, şehit olmaya gidiyor. Bunu hangi akıl, hangi mantık, hangi vicdan kabul eder? Bütün bu belirsizlikler birleştiği zaman da Türkiye riskli bir ülke haline geliyor, yönetilmeyen bir ülke haline geliyor” dedi.

 

BU REJİMDEN KURTULMASI GEREKİYOR

 

Hükümetin bu işi götürme imkanının kalmadığı iddiasında bulunan Öztrak, “ Türkiye’nin bu rejimden derhal kurtulması gerekiyor. İstişarenin olduğu, devletin kurumsal mekanizmalarının çalıştığı, güçlü parlamenter demokrasinin var olduğu, ülkenin en çok ihtiyacı olduğu tarafsız Cumhurbaşkanı sürecinin gerçekleştirildiği yeni bir yönetime ihtiyacımız var. Devletin fren mekanizmalarının çalıştığı kurallar manzumesine ihtiyacımız var. Devlet planlama teşkilatı vardı, ortadan kalktı. Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu vardı, Devlet Personel Dairesi vardı, bunların hepsi gitti. Türkiye’nin yepyeni, ayakları yere basan kurumlara ihtiyacı var. Son olarak artık bu kadrolara baktığınız zaman çok hata yapıyorlar. Geçtiğimiz akşam Cumhurbaşkanı çıktı, dedi ki; ‘Türkiye’de artık enflasyon düşecek, bundan sonra hiç yukarıya gitmeyecek, faizler de aşağı doğru gidecek’ Umarım bu sinyali alması gerekenler sinyali almışlardır. 3 gün sonra TÜİK işsizlik rakamlarını yayınladı. İşsizlik rakamları 2019’dan bile iyi çıktı. Demek ki TÜİK Başkanı, Cumhurbaşkanının sözünü tuttu. Ama bugün Para Politikası Kurulu toplandı, Merkez Bankası faizlerini düşürmedi. Merkez Bankası Başkanı sinyali almadı. Şimdi bekliyoruz, sinyali almadığında daha öncekiler neler yaptığını da biliyoruz. Faiz düşmedi bakalım Merkez Bankası başkanının hali ne olacak” dedi.

 

CİDDİ ŞEKİLDE SINIFTA KALDI

 

Öztrak, “Gerek Cumhuriyet Halk Partisi’nde gerek mensubu olduğumuz Millet İttifakında bu ülkenin çok zor zamanlarında iş başında olmuş, çok ciddi kadrolara sahibiz. Ciddi tecrübeye sahibiz. Dolayısıyla bizim kadrolarımızın heyecanı Türkiye’nin bugün karşı karşıya kaldığı meseleleri rahatlıkla çözebilecek seviyededir. Bizim kadrolarımız yurt içinde ve yurt dışında vatandaş nezdinde güvenilirliği itibariyle bu meselelerin çok rahat üstesinden gelebilecek güce sahip. Peki ne yapacağız. Bunu Cumhuriyet Halk Partisi olarak söylüyorum. İlk olarak bu rejimi değiştirmemiz lazım. Mutlaka kuvvetler ayrılığına ihtiyacımız var, mutlaka hesap veren bir rejime ihtiyacımız var. İkincisi Türkiye artık bu ekonomik model ile bir yere gidemez. Hangi ekonomik model ile gidemez. Ekonomi borç ile şaşırma modeli ile bir yere gidemez. Üreteceğiz, üretimden yana tedbir alacağız. Son olarak, dünya birkaç model tartışıyor. Birincisi evrensel gelir modeli. Evrensel gelir modeli şu; her yılbaşında herkese belli bir miktar para dağıtmak. ‘Herkesin başlarken cebinde belli bir miktar parası olsun’ diyorlar. İşler bu noktaya kadar geldi. Dolayısıyla Türkiye’de mutlaka kimseyi dışlamayan, kimseyi dışarıda bırakamayan bir büyüme süreci olması lazım. Son olarak sürdürülebilirlik. Birincisi borcunuz sürdürülebilir olacak. İki; para politikalarınız sürdürülebilir olacak yani enflasyon olmayacak. Üç; yatırım, iş yapma politikalarınızda çevreye saygılı olacaksınız, çevreyi koruyacaksınız. Çevreyi ön planda tutacaksınız. Bugün yaşadığımız sıkıntıların hepsi insan eliyle meydana gelmiş sıkıntılardır. Çevreyi biz kirlettik şimdi bedelini de biz ödüyoruz. Bugün artık bütün dünya diyor ki, çevreye sahip çıkacaksınız’ Düşünebiliyor musunuz? Bankalar çevreye saygı duyan, çevreye zarar vermeyen projelere daha ucuza kredi vermeye başladı. Türkiye maalesef bu konuda da ciddi şekilde sınıfta kaldı” diye konuştu.

 

Haber /Faik Onur KAYA

 

 

 


0282 726 91 91
0282 747 65 10