Öztrak: Dolar çıkmış dokuza, inmez sekize

CHP Sözcüsü ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, dolar kurunun rekorlar kırmasının altında hükümetin bugüne kadar yaptığı hatalar olduğunu belirterek, "Erdoğan Şahsım Hükümeti'n

Tekirdağ 16.10.2021 17:08:00 0
Öztrak: Dolar çıkmış dokuza, inmez sekize

Yılın ilk sekiz ayında net hata noksandan kaynağı belirsiz para girişinin 13,5 milyar dolar olduğuna dikkat çeken Öztrak, “Bu kadar büyük bir kaynağı belirsiz para girişiyle, sadece 2018’de karşılaşmıştık. Bu kaynağı belirsiz para girişlerinin nedeni nedir? Bunlar hangi baronların parasıdır?” diye sordu.

 

 EKONOMİ ŞİŞTİ

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Genel Merkez’de düzenlediği basın toplantısında,” Ucube Şahsım Vesayet Rejimi, ekonomimizdeki yangını her gün biraz daha büyütüyor. Ekonomi politikaları ideolojik vesayet altında. Devlet, kibirli bir adamın iradesine tutsak. Yönetimdeki kriz, milletimizi eziyor. İşsizlik, yoksulluk, hayat pahalılığı, milletimizin boğazına yapışmış. Sofralarımız yanıp tutuşuyor. Dolar aldı başını gidiyor. Paramız pul oldu. İğneden ipliğe her şeye zam geliyorÖnümüz kış. Hem de kapkara bir kış. Türkiye’miz, büyük bir buhranın içerisinde, karakışa hazırlanıyor. Ucube Şahsım Vesayet Rejimi, devlet yönetiminde ve ekonomide, sebep olduğu krizleri her gün genişletiyor. Cumhuriyetimizin köklü kurumları, birer birer çökertiliyor. Bu korkunç buhranın içerisinde, ülkemiz rotasını kaybetti. Oradan oraya savruluyor.Erdoğan Şahsım Hükümeti, ülkemize küme üstüne küme düşürtüyor. Ülkemizin ufkunu, geleceğini, adeta bir kanser hücresi gibi yiyip bitiriyor. Erdoğan bundan 12 yıl önce, 2011’de milletimize, “Ülkemizi 2023’te, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokmayı” vadetmişti. Milletimize söz vermişti. Bu sözünü partisinin seçim beyannamelerine de yazdı. Yetmedi… Bunu devletin Kalkınma Planlarına da yazdı. Ama daha 2023’e gelemeden, bu yıl bıraktık en büyük 10 ekonomi arasına girmeyi, Erdoğan yönetiminde ülkemiz, dünyanın en büyük 20 ekonomisi liginden düştü. Oysa Türkiye, AK Parti’nin esamisi bile okunmazken, 1990’da bu lige çıkmıştı. Uluslararası Para Fonu’nun, bu hafta yayımladığı küresel ekonomiye dair tahminlere göre, en büyük ekonomiler liginde 2021’de 21. sıraya, 2022’de de 22. sıraya düşüyoruz. Hem de 2021’de yüzde 9’luk büyümeye rağmen! 1990’da en büyük 20 liginde olmayan, Rusya, Endonezya, Suudi Arabistan bizi ezip, gidiyor. Hep söyledik… Erdoğan yönetiminde ekonomi büyümedi, şişti” dedi.

 

HARUN OLACAĞIZ DİYENLER BUGÜN KARUN OLDU

 

 Öztrak, Erdoğan’ın yönetiminde geçen her saniye, her dakika milletimizi daha da fakirleştiriyor. Dolar bugün 9 lirayı aştı. 10 liraya koşuyor. 10 yıllık tahvilin faizi, yüzde 20’ye çıktı. Altın fiyatları, kredi temerrüt risk primi hepsi birden zirve yapıyor. Ne diyordu meşhur Afrika Atasözü? “Ormanda; aslan, zebra, sırtlan ve ceylan yan yana koşuyorsa, yangın var demektir.” Erdoğan Şahsım Hükümeti yönetiminde ülke çıra gibi yanıyor, onlar da Roma’yı yakan Neron misali, sebep oldukları yangını, paramızın pul olmasını, yanaşmalarıyla, beslemeleriyle beraber keyifle izliyorlar. Nasılsa yandaşlara verilen ihalelerin, geçilmeyen köprü ve yolların, uçulmayan havalimanlarının, yatılmayan hastane yataklarının, gelir garantileri hep dolarla, avroyla… “Harun olacağız” diyenler, Bugün Karun oldu. Bu milletten aldıkları paraları da, tek kuruş vergi vermeden, vergi cennetlerine kaçırdılar. Düstur belli; “Millete ver talkını. Yandaş yutsun salkımı.” Bugün Eylül bütçe rakamları geldi: Yılın ilk 9 ayında, milletin cebinden 21 milyar lira alınmış, yandaş müteahhitlerin cebine konmuş. Faiz lobilerine aynı dönemde ödenen para ise tam 142 milyar lira olmuş.Daha yeni Sayıştay açıkladı: Sadece Karayolları üzerinden 6 otoyol için, yandaşlarına verdikleri gelir garantisi, 28 milyar 329 milyon dolar. Şimdi bugüne kadar milletin kesesinden buraya, 4 milyar 372 milyon dolar ödenmiş. Geriye daha 24 milyar dolar var ödenecek. Eylül başında dolar kuru 8 lira 30 kuruştu. Şimdi 9 lira 23 kuruşu aştı. 1,5 ayda, dolar, paramıza karşı 93 kuruş değerlendi. Bu da yandaş müteahhitlere bütçeden ödenecek garanti paralarını, 22 milyar lira birden artırdı. Paramızın satın alma gücü, haysiyeti, şerefi güneş görmüş kar gibi erirken, Saray yanaşmaları bayram ediyor. Ama dolar ne zaman fırlasa, Erdoğan gözünü milletin dolarına, altınına dikiyor. 7 Mart 2015’te, “Dolar alan yaya kalır” dediğinde, dolar kuru 2 lira 58 kuruştu. O gün 100 lirayla 39 dolar alıyorduk. 2 Aralık 2016’da, “Yastık altında dövizi olanlar, parasını Türk Lirasına dönüştürsün” dedi. O gün; dolar kuru 3 lira 45 kuruş olmuştu. 100 lirayla alınan dolarda 29’a düşmüştü. 26 Mayıs 2018’de, “Yastığın altında doları olan kardeşlerim, paranızı gidin Türk Lirasına yatırın” dediği gün, dolar 4 lira 70 kuruştu. 100 lirayla, 21 dolar alır duruma düşmüştük. Bugün ise 100 lirayla ancak 11 dolar alıyoruz. Erdoğan yönetiminde geçen 6 yılda, yüz liranın dolar alma gücü tam 28 dolar azalmış. Doları alan pişman olmamış ama satan bin pişman olmuş. Sarayın yanaşmaları abat olurken, Erdoğan’a güvenen, dolarını, altınını bozduran vatandaşımız, hep yaya kalmış. Paramızın değeri düştükçe, elektriğe, doğal gaza, benzine, mazota, gübreye, hasılı iğneden ipliğe her şeye zam geliyor. Çiftçinin, esnafların,  ailelerin beli bükülüyor. Peki bu rezaletin sorumlusu kim?” diye konuştu.

 

ÇİFTÇİ NE YAPACAK?

 

Öztrak” Erdoğan Şahsım Hükümeti artık ülkeyi yönetemiyor. Her yaptığı devletin köklü kurumlarını felç ediyor. İtibarını bitiriyor. En son atadığı Merkez Bankası Başkanı, reisine biat etmekten başka bir şey bilmiyor. Dışa açık bir ekonomide, haklı bir gerekçe olmadan, emirle faiz indirmenin, yerli paraya değer kaybettireceğini görmüyor, bilmiyor. “Neden paramız pul oluyor anlamadım” diyerek, havaya bakıp ıslık çalıyor. Sarayın vesayeti altındaki Merkez Bankası Başkanı, 5 ay önce kendisinin atadığı Başkan Yardımcısını değiştiriyor. Böyle yaparak sorumluluğu yardımcılarına yıkmaya çalışıyor. Paramızı pul edenin aslında kendi reisi olduğunu itiraf edemiyor, korkudan söyleyemiyor. İşte bu aymazlık ülkemizi yiyip bitiriyor. Bunlar milletimizin tenceresini, cüzdanını boşaltıyor. Hepimiz evlatlarımızın, torunlarımızın geleceğinden artık endişe duyuyoruz. Saray ülkemizde bereket bırakmadı.Halbuki bu ülkenin toprakları son derece verimli, insanları çok cömert. Çiftçisi de çok çalışkan. Ama 24 Eylül’den önce 4 bin 500 lira olan, elimdeki bu gübrenin tonu, dün 8 bin liraya kadar çıktıysa, ÜRE gübresi 20 günde yüzde 78 zamlandıysa,  çiftçi ne yapacak, tarlasına ne atacak? Kimyasal gübre altınla yarışıyor olacak iş mi? Tabi bu arada çiftçi parasını vermeye kalksa bile, ortada gübre yok. Bu ülkede hükümet yok mu? Hükümet nerede? Mazot, gübre, ilaç, tohum fiyatları uçuyor. Çiftçi tarlasını karşılık gösterdiğinde, bunları tarlasına atmaya yetecek krediyi bankalardan alamıyor. Ziraat Bankası’nın, Tarım Kredi Kooperatiflerinin, çiftçiye verdiği krediler teminata takılıyor. Çiftçi zaten sıkıntıda. Ek teminatı nasıl bulacak? Yandaşlara gazete aldırmak için, Ziraat Bankası’ndan 750 milyon dolarlık krediyi, tek kalemde vermeyi biliyorlar. Aynı yandaşın, milyarlarca dolarlık kredi borçlarını yapılandırmak için, masaya oturmayı da biliyorlar. Ama iş çiftçiye gelince, pintiliği elden bırakmıyorlar. Bu duruma bir çare bulamazlarsa, çiftçiyi bu kadar ezerlerse korkarım gelecek yıl, hepimiz taş yemek zorunda kalacağız.Sadece çiftçilerimiz değil, sanayicilerimiz de çok endişeli. Uluslararası girdi fiyatları almış başını gidiyor. Pamuğun fiyatı son 10 yılın zirvesinde. İplik tedarikinde çok ciddi sıkıntılar var. Enerji maliyetleri aldı başını gitti. Buna bir de, 128 milyar dolar rezervimizi buharlaştırmaları, Merkez Bankası’nın yönetimini zırt, pırt değiştirmeleri, paramızı pul etmeleri eklenince, içeride maliyetler zirve yapıyor” dedi.

 

DOĞAL GAZ FATURASI 5 MİLYAR DOLAR DAHA ŞİŞECEK

 

Doğalgaz tedariki konusunda kaygıların ortaya çıktığını kaydeden Öztark, “ Mevcut sözleşmelerle, doğalgaz ihtiyacının karşılanamayacağı söyleniyor. Önümüz kış... Önceki yıllarda Ekim ayına kadar, doğalgaz depolama kapasitemizin, yüzde 80-90’ı kadar gaz stoklanırdı. Artık Ekim ortasına geldik. Bu yıl elimizdeki mevcut depolama kapasitesinin, sadece yüzde 54’ü kadar stokumuz olduğu görülüyor. Dünyada doğalgaz fiyatları almış başını gitmiş, neden gazın nispeten ucuz olduğu dönemde, stokları neden hazır etmediniz? Ağustos böceği gibi şarkı söyleyerek, çok kıymetli bir zaman ve imkânı niçin heba ettiniz? Şimdi bu açığı kapamak için, fiyatların dört katına sıçradığı, spot LNG piyasasından, gaz temin etmeye uğraşıyorlar. Bu nedenle doğalgaz faturamızın 5 milyar dolar daha şişeceğini, işin uzmanları söylüyor. Bunların iş bilmezliğinin, beceriksizliğinin faturasını, hep milletimiz ödüyor. Akaryakıta büyük bir zam geldi. Motorinin pompa fiyatına 41 kuruş, benzine 40 kuruş zam yapıldı. Benzinde pompaya yansıtılacak zam 17 kuruş olacak. Kalanı ÖTV’den düşülecek. Ama artık ÖTV’de de marj kalmadı. Akaryakıt istasyonları pompalarını, çift haneli fiyatlara göre ayarlamaya başladılar bile.  Yine artan maliyetler nedeniyle, elektriğe yüzde 40-45 zam dillendirilmeye başlandı. Bu da dolar 9 lirayı aşmadan önceydi. Dolar şimdi 10 liraya koşuyor. Yani yüzde 40-45 zam da bu gidişle yetmeyecek. Ülke yönetilmiyor savruluyor… Elektrik ve doğalgaz faturalarını ödeyemeyen, milyonlarca vatandaşımız var. Bu zamlardan sonra milletimizin hali nice olacak düşünmek bile istemiyoruz.Erdoğan ve şürekâsına göre, enflasyon geçiciymiş. Ama anlaşılan enflasyonun bundan haberi yok. Dolar çıkmış 9’a, inmez 8’e… Hızla koşuyor 10’a… Sadece son bir buçuk ayda kurdaki hareketlenmeden, enflasyona 2 puan ilave gelecek. Emtia fiyatlarındaki artışlar da ortada. Ayrıca ABD Merkez Bankası parasal sıkılaştırmaya başlıyor. Polonya, Macaristan, Rusya, Meksika, Brezilya Merkez Bankaları bunun olası risklerini bertaraf edebilmek için ve milli paralarının değerini korumak için, faizleri artırdılar.Ama Erdoğan, sanki risklerimiz ve başımızdaki belalar azmış gibi, gece yarısı kararnameleriyle, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın bağımsızlık tabutuna son çivileri çakıyor. Merkez Bankası, Merkez Bankası olalı, böyle zulüm görmedi. Milletin 128 milyar dolarını arka kapıdan buharlaştırdılar. Yetmedi. Üç yılda üç başkan değiştirdiler. Yetmedi. Zırt, pırt başkan yardımcısı yediler. Yetmedi. Şimdi de Banka’yı Ankara’dan İstanbul’a taşıyıp, liyakatli kadroları hepten tasfiye etmek istiyorlar. Merkez Bankası’nın kasasındaki rezervleri erittiler. Şimdi bin bir oyunla rezerve makyaj yapmaya kalkıyorlar” dedi.

 

Haber/Şaban KARDEŞ

 


0282 726 91 91
0282 747 65 10