SEVAY SÖNMEZ


Çağımızın en büyük hastalığı, ‘Sürekli yorgun hissediyorum…’

Bugün her 2 kişiden 1’i yorgunum şikayeti yaşıyor. Ortalamaya baktığımızda aslında 3 kişiden 2’sinin ciddi bir ‘yorgunuz’ şikayeti var.



Özellikle mevsim geçişlerinde yorgunlukla ilgili şikayetler daha da artarken, mevsim değişikliklerinde bu yorgunlukların yaşanması normal. Bu süreçte uyku ile ilgili değişikliklerle de karşılaşabilirsiniz. Gün içerisinde kendinizi biraz yorgun da hissedebilirsiniz ama şiddetinin anlaşılması için 5 önemli nokta var. 


Bunlardan birincisi sabahları nasıl uyandığınız. Yani hani eğer ki yataktan yorgun kalkıyorsanız hatta kalkamıyorsanız, sırtınızda, belinizde ağrı varsa içerisinde de omuz hareketi yapma gereksinimi duyuyorsanız, bu kışı bir kere güneşsiz geçirmişsiniz demektir. Ülkemizde her 10 kişiden 9’unda D vitamini yetersiz. D vitamini depolayamadığınızda yataktan da kalkmak istemeyeceksiniz. 


Diğer önemli bir nokta da ‘kafam ağır geliyor, kafamı kaldıramıyorum, odaklanamıyorum hafıza problemi yaşıyorum’ diyen insanlar var. Özellikle kadınlardan aldığımız bu şikayet menstruasyon dönemlerinde daha çok artıyor. Menstruasyon dönemi ile ilgili ergenlik çağındaki kız çocuklarında bu okul performansını da olumsuz etkiliyor. Onun için demir seviyelerine bakmak lazım ama sadece kandaki demir değil bir de depo demire de bakılmalı. O kafanın ağır gelmemesi ve yorgunluk hissettirmemesi için kandaki demir ve depodaki demir belirli bir dengede olmalı. 


Bir diğer yorgunluk tanımı da ‘vücudumda gezen bir ağrı var, bacaklarıma kramp giriyor, omzum tutuluyor, parmaklarım ağrıyor.’ Bu şikayetleri yaşıyorsak çok yaygın görünen bir eksiklik magnezyum eksikliği var demektir. Magnezyum eksikliği gece kaliteli uykuya engel olurken, derin uykuya geçmeyi de zorlaştırıyor. Çünkü fark etmeden sürekli bacaklarımızı sallıyoruz, bacağımıza giren krampı açmaya çalışıyoruz. Bu nedenle magnezyum seviyelerine de bakmak lazım. Sadece kandaki magnezyumu desteklemekte çözülmüyor, hücrelerdeki magnezyumun da tespit edilmesi lazım. 


Gün içinde yatacak yer arayanlar, ‘sandalyeyi gördüğümde bile uykum geliyor’ diyenler var. Gün kararıyor gün bitiyor ama biz hala elimizde ne yazık ki telefonla haşır neşir olmaya devam ediyoruz ve oradan gelen bir ışık var. Bu ışık size uykusuz bir gece yaşatıyor. Böyle olunca da gün içerisinde uyku halinde ve yorgun oluyoruz. 


Bir diğer konu da ‘yemek yedim uykum geliyor, devamlı bir uyku hali var’ şikayeti olanlar var. Çünkü bu kişiler çiğnemeden yutuyorlar. Çiğnemeden yutunca kan şekeri hızlı bir şekilde yukarıya doğru çıkıyor, sonra aniden düşmeye başlıyor. Yemek yedikten sonra uyku hali gibi bir yorgunluk tanımınız varsa, kan şekerinize, insülin değerlerinize baktırmanız lazım. Çünkü insülin direnci olabilir. Bunu düzeltmekle ilgili bir gayretinizin olması lazım. 


Ancak herhangi bir sağlık durumu veya takviye kullanımıyla ilgili kararlar almadan önce uzman bir hekimle görüşmek önemlidir. Size bu konuda verebileceğim tavsiyeleri şu şekilde açıklayabilirim; Magnezyum açısından zengin gıdaları diyetinize dahil etmek, magnezyum eksikliğini gidermeyi sağlar. Bu besinler arasında yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, lahana), kuruyemişler (badem, ceviz), tohumlar (kabak çekirdeği, ayçiçeği çekirdeği), tam tahıllar, balık ve bitter çikolata bulunur.


Sağlıklı günler dilerim. 

0282 747 65 10